Çetin Altan

"İspanya’da 1,5 kg kokain yakalandığında gazetelere manşet oluyor" cümlesiyle pek güzel anlatıyor...

Kameralar ne zaman ekmek fırınlarına veya gariban pastanelerinin arka odalarına girse, biz hemen çok daha büyük hırsızlıkların gözardı edilmek istenildiğini düşünürüz...
 "Neden öyle?" derseniz, yaşanmışlıklarımızı örnek gösteririz.
Türkiye halkı yıllarca (bilhassa askeri darbelerden sonra. 12 Mart, 12 Eylül) en büyük dolapların fırınlarda, sur arkalarında veya siyasette döndürüldüğüne;
buna karşılık bütün iş dünyasının, bürokrasinin (bilhassa asker ve yargı) ise tertemiz olduğuna inandırıldık.
Nereden mi aklımıza geldi şimdi bunlar?..
Çetin Altan'ın bugünkü Milliyet'te başlığı altında yayımlanan makalesini okuyunca...
Büyük Ustamız ne de güzel hicvediyor ülkenin içinde bulunduğu durumu...
Bakın ne diyor meselâ:

Bizde yakalanan uyuşturucu kaçakçılığı, dünya rekoru kırdı; 220 ton uyuşturucu yakalandı geçende. İspanya’da 1,5 kg kokain yakalandığında gazetelere manşet oluyor. 


Çetin Usta, 220 ton uyuşturucu yakalanmış olmasının doğru dürüst haber bile olmamasından şikâyetçi olduğunu, "İspanya’da 1,5 kg kokain yakalandığında gazetelere manşet oluyor" cümlesiyle pek güzel anlatıyor...

Ey dostlar!..
İncir çekirdeğini doldurmayacak şeyleri büyüten, karafatma böceklerinin rejimi yıkacağını zanneden zihniyet asıl büyük tehlikeleri ise görmezden geliyorsa ne yapabiliriz ki?..
Karafatma böceklerinin demokrasiye zarar verme ihtimalinin, askeri darbelerden daha yüksek olduğunu düşünen zihniyetin medyamızda halen çok etkin olduğu da bir gerçekse...
Neyse...
Daha fazla işin üstüne gidip fincancı amcayı ürkütmeyelim...
Ve acıklı bir nostalji yaşamamıza vesile olan bugünkü güzelim makalesiyle "Çetin Altan kazandı" diyelim...