Cengiz Semercioğlu'ndan patronuna orantısız teşekkür
Hürriyet gazetesi Kelebek eki yazarı Cengiz Semercioğlu, bugün yazdığı yazı ile sosyal medyada konuşuluyor.
Hürriyet gazetesi Kelebek eki yazarı Cengiz Semercioğlu, bugün yazdığı "Teşekkürler Aydın Bey" başlıklı yazı ile sosyal medyada konuşuluyor.
Semercioğlu yazısında 27 yıllık medya hayatında bu kadar alçakça bir bel altı vuruşu görmediğini dile getirdi ve Hürriyet gazetesinin PKK'yı desteklediği iddiasına patronuna teşekkürlerini sunarak itiraz etti.
Semercioğlu, 20 yılıdır Doğan Grubunda çalıştığını ancak bir kere bile patronuna teşekkür etmediğini söylediği yazısında " fark ettim ki 20 yıllık patronum Aydın Doğan hakkında tek bir satır yazmamışım... Bir kez bile teşekkür etmemişim..." dedi ve ekledi:
"Onlar her gün Aydın Doğan'a küfrederken, ben niye elimi korkak alıştırıyorum...
Aman patron yalakası demesinler diye mi...
Aman yanlış anlaşılırım diye mi...
Kim ne derse desin, işte hepinizin önünde kocaman bir teşekkür ediyorum Aydın Doğan'a..."
İşte Cengiz Semercioğlu'nun bugün köşesinde yayımlanan yazısından dikkat çeken bölümler:
27 yıllık meslek hayatımda medyada çok bel altı vurmaya, çok puslu havaya şahit oldum ama bu kadar alçakça, bu kadar pespaye bir döneme hiç rastlamadım...
Hükümet eliyle kurdurulan gazeteler, iktidar
organizasyonuyla kurulan havuz medyaları Türk basın tarihine kara
leke olarak geçti, geçiyor...
Hepsini yazacağız arkadaşlar bunların...
Hepsini, tek tek...
Türk basın tarihinin bu karanlık dönemi unutulmasın diye
isim isim, kalem kalem hatırlatacağız...
Yaptıklarınızla utanç tablosu olarak geçeceksiniz tarihe...
Ne mutlu bana ve bu grupta çalışan arkadaşlarıma ki, meslek
hayatımızda böyle bir sınavdan geçmedik...
Saraya, cemaate, partiye, oraya buraya angaje gazetecilik
yapmadık...
Ey siz havuz medyasını yönetenler...
Siz bu sınava girdiniz ve hepiniz sınıfta
kaldınız...
27 yıllık meslek hayatımın 20 yıla yakın zamanı bu grupta,
Hürriyet'te geçti...
Dergi grubunda çalıştım, ekler çıkardım, televizyon yazarlığı
yaptım, gazete hazırladım, yıllarca köşe yazdım...
Ve fark ettim ki 20 yıllık patronum Aydın Doğan hakkında
tek bir satır yazmamışım...
Bir kez bile teşekkür etmemişim...
Bizden sadece gazetecilik yapmamızı istediği için,
bu mesleğin arkasında her zaman dimdik durduğu için...
Hele son 13 yıldır bütün baskılara, gözdağlarına, düzmece
raporlarla hazırlanan ağır vergi cezalarına, maddi manevi baskı
altında kalmasına rağmen, gazetecilik onurumuzu koruduğu
için...
Sadece bir çalışanı olarak ben değil, bu mesleğe gönül
veren, erdemli gazetecilerin tamamının bir teşekkür borcu var Aydın
Doğan'a...
2000'li yıllarda bu ülkede gazeteciliği yaşatan tek patron olduğu
için...
Tarih bunu böyle yazacak...
Sizin her gün küfreden manşetleriniz, fotomontajlı
fotoğraflarınız değil, Aydın Doğan'ın duruşu
hatırlanacak...
Her gün patron talimatıyla gazetecilik yapanların çok şaşıracağı
bir şey söyleyeyim...
20 yıl boyunca bir patron, çalışanından bir şey istemez mi?
Şunu yapmayın, bunu koymayın, şunu şöyle görün, şu haberi
büyütün, şunu şöyle yazın gibi tek bir istekte bulunmaz
mı?
Vallahi de bulunmadı...
Binlerce sayfa gazete yaptım, on binlerce haber koydum, binlerce
köşe yazısı yazdım ben bu gazetede...
Bir gün de telefon açıp, haber gönderip bir şey
istemedi...
Ve sonra kendi kendime dedim ki neden ben tüm bunlar için, mesleğim
adına patronuma teşekkür etmiyorum...
Onlar her gün Aydın Doğan'a küfrederken, ben niye elimi
korkak alıştırıyorum...
Aman patron yalakası demesinler diye mi...
Aman yanlış anlaşılırım diye mi...
Kim ne derse desin, işte hepinizin önünde kocaman bir
teşekkür ediyorum Aydın Doğan'a...
Tüm baskılara, karalama kampanyalarına, hakaretlere karşı yılmayıp
Türkiye'de bize gazetecilik, sadece gazetecilik yapma imkânı
sunduğu için...
Ve bundan sonra her fırsatta da teşekkür etmeye devam
edeceğim...