Cengiz Çandar'ın bu yazısı konuşuluyor

Ya Hakan Fidan tutuklansaydı? diye soruyor Cengiz Çandar ve devam ediyor. Diyor ki; "Baltayı birilerinin elinden alıp gömmek gerek"

GAZETECİLER.COM - Radikal yazarı Cengiz Çandar'dan gelen Hakan Fidan yazısı çok konuşuluyor.

Çandar, "MİT soruşturulamaz mı?" diyenlerin akıl tutulması yaşadığını söyleyerek meselenin aslının çarpıtıldığını söyledi.

Cengiz çandar'ın yazısının finalinde yer verdiği şu satırlar ise meseleye bakışının özeti oldu.

Dedi ki;

"(...) Olan-bitene bir gözlemci polis-yargı eksenini kastederek, şu hükmü verdi: "Bu kez baltayı taşa vurdular. Balta eğrildi. Zarar gördü. Ama taş da zarar gördü." 'Taş'ın restorasyonu mümkün. Baltayı ise birilerinin elinden alıp gömmek gerek. Bir de bazılarının 'akıl tutulması'nı tedavi etmek... "

KONUYU SAPTIRMAYIN!

Cengiz Çandar, MİT sorgulanmalı çıkışını yapanları da 'konuyu saptırmakla suçladı" ve şu satırları not düştü;

"Kıyamet, 'görevlerini kötüye kullandığı' ve 'KCK içinde suça bulaştıkları' iddia edilen MİT mensuplarının 'hukukun gereği olarak' hesap vermeleri için savcılık tarafından çağrılmaları nedeniyle kopmadı. Kıyamet, savcının -görevini kötüye kullanarak- 'şüpheli' sıfatıyla -altını kalın çizgilerle çizelim; bilgilerine başvurulmak üzere değil 'şüpheli' sıfatıyla MİT Müsteşarı'nı, bir önceki MİT Müsteşarı'nı ve 'Oslo süreci'yle ilgili olarak iki MİT görevlisini çağırması ve soruşturma başlatmak istemesiyle koptu. Yani, soruşturma konusu olan 'Oslo süreri'dir.

SİYASETİ KOVUŞTURMAYA KALKTILAR

"Oslo'da yapılan nedir? 'Devlet' yönünden bakıldığında amaçlanan nedir?
PKK ile görüşmek. Amaç, PKK'nın silahlı mücadelesini sona erdirmek.
Buna, polisin hazırladığı fezlekeyle soruşturma açarsanız, Başbakan'm 'siyasi sorumluluğu'nu üstlendiği 'Oslo süreci'ni yani siyaseti kovuşturmaya başlamış olursunuz. Bu da, polis-yargı ekseninin, bizzat siyaset yapmaya başlamış olduğu anlamına gelir.

YA HAKAN FİDAN TUTUKLANSAYDI?

Söyle bir düşünün; şayet Hakan Fidan, Beşiktaş Adliyesi'ne 'şüpheli' sıfatıyla gitmiş olsa ve Savcı Sadrettin Sarıkaya, ifadesinden tatmin olmayıp 'kuvvetli suç şüphesi' iddiasıyla kendisini özel yetkili mahkemeye sevk etse, mahkeme de savcının mütalaasına katılsa, şu anda Hakan Fidan Silivri'de olacaktı.
Ne vakit?
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoglu'nun Washington'da ABD yetkilileriyle Suriye'yi masaya yatırdığı ve aynı konuda Arap Birliği ile yoğun temasta olduğu bir sırada.
Peki, tam da böyle bir zaman diliminde CIA'in başı ile İngiliz dış istihbarat örgütü MI-6'nın başı, 'müttefik' Türkiye'nin dış istihbarat örgütünün başı ile üçlü bir toplantı yapmak için girişimde bulunsalar, ne diyecektiniz?

"Bu toplantıyı yapamayız. Bizim MİT Müsteşarı Silivri'de hapis. Başbakan'm talimatıyla Oslo'da PKK yetkilileriyle uygunsuz görüşmeler yapmış.
Yargılanacak!"
Bunu mu diyecektiniz? Başka bir cevap verebilir miydiniz?

BÖYLE DEVLET OLUR MU?

Durumun saçmalığının farkında mısınız? Böyle bir devlet olur mu? Hukuk devleti böyle mi olur? Hukuk devletinde polisyargı ikilisi siyasetten özerkleşip, siyasetin üzerine çıkabilirler mi?