Cemaatten Fehmi Koru'ya ilginç mesaj!

Fethullah Gülen'in mektubunu Cumhurbaşkanı Gül'e getiren isim olan Fehmi Koru'ya cemaat cephesinden sert mesajlar geldi...

GAZETECİLER.COM
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Fethullah Gülen arasında "arabulucu" misyonu üstlenen Fehmi Koru'ya cemaat cephesinden ilginç mesajlar geldi. Bugün gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt bugünkü yazısında Koru'nun cemaatin güvenini boşa çıkartan açıklamalar yaptığını yazdı.

CEMAATTEN FEHMİ KORU'YA MESAJ: YAKIŞMADI!

Fehmi Koru'nun mektubun deşifre olmasından yazdığı yazılara dikkat çeken Erhan Başyurt, Koru'nun cemaati hedef gösterdiğini yazdı. Mektubun içeriğinin hükükmet cephesi tarafından çarpıtılması karşısında Koru'nun "net bir duruş" göstermediğini iddia eden Başyurt "Madem bir iyi niyet girişimi söz konusu, objektifliğine ve güvenirliliğine zarar verecek tek yanlı suçlama ve okumalar yapması ona yakışmıyor." dedi.

İşte Başyurt'un yazısındaki ilgili bölüm:

Muhatapların rızası...

Koru, 7 Ocak tarihli “Bir kuşkumuz var” başlıklı yazısında şu vurgulara yer verdi.

“Fethullah Gülen Hocaefendi’nin imzasını taşıyan mektup herhangi bir pazarlık içermiyor; sulh ve sükûnun avdeti için herhangi bir şart da ileri sürmüyor... Bütün beklediği, hassasiyetlerin dikkate alınması; onda da biçim ve yöntemi muhataplara bırakıyor... Pazarlık da yok, şart da...”

KORU'NUN MEKTUBUN DEŞİFRE OLMASINDAN RAHATSIZ

Koru’nun da muhataplarının rızası alınmadan Dolmabahçe’de mektupla ilgili yapılan açıklamadan memnun olmadığı anlaşılıyor.

Mektubun bir “pazarlık teklifi” gibi sunulmasından ya da en azından Dolmabahçe’deki kahir ekseriyetin böyle anlamasına neden olacak şekilde anlatılmasından da rahatsız...

MUHATAPLARINA SAYGI GEREĞİ NET BİR DURUŞ ALMALIYDI

Bu değerlendirmelerini açıktan dile getirmekten kaçınmış... Oysa kendisine güvenen muhataplarına saygının gereği olarak, muhataplarından izinsiz açıklanan ve “pazarlık” ithamına maruz kalan girişimi için daha net bir duruş sergilemesi aslında kimseyi şaşırtmazdı.

HİZMETİ HEDEF GÖSTERDİ

Buna karşılık, 7 Ocak tarihli yazısının devamında kendisi ve konumu ile çelişecek şekilde o da Hizmet’i hedef gösteren şu satırlara yer veriyor:

 “İyi de, mektubun kaleme alınışı üzerinden henüz birkaç gün geçmişken, 25 Aralık’ta, yeni bir gözaltı furyası yaşatılmak istenmesini, bir savcının kendini ortaya atarak hükümeti köşeye sıkıştırmaya çalışmasını, onun bu gayretine Câmia ile irtibatı bilinen gazeteler ve televizyon kanallarıyla kalemlerin destek çıkmasını nasıl açıklayabiliriz?”

KORU MEKTUPTAKİ O İFADELERİ YOK SAYIYOR

Nasıl yani?

Koru, aracısı olduğu ve sonradan herkes gibi kendisinin de vakıf bulunduğu mektupta yer alan şu satırları garip şekilde yok sayıyor:

“Devletin kanun çerçevesinde yürüyen işleyişi hususunda emir verme, müdahale etme ya da memurları bir noktaya sevk etme konumunda bulunmadığım zat-ı âlinizin malumudur...”

DEĞERLENDİRMELERİ HAKKANİYETLE BAĞDAŞMIYOR

Tek yanlı okunmamalı

Koru’nun bu yalın satırlara rağmen, hukuki süreçlerle ilgili “mektup” ve “mektubun sahibine” ilişkin bu tarz değerlendirmelerde bulunması hakkaniyet ile bağdaşmıyor.

Bir gazeteci olarak, Koru’nun gazete ve televizyon yayınları ile ilgili tek yanlı değerlendirmesini de şık bulduğumu söyleyemem.

İsterse, günbegün hangi kurumları kastediyorsa yayınlarını önüne koysun, bir de Camia’ya yönelik akıl ve izan dışı yayınlar yapan diğer gazeteleri ve televizyonların yayınlarını...

Camia’ya “örgüt” benzetmesi yapan yazarları, “operasyon yapılacak” diyen yazarları da, objektif kalabilme çabasındaki yazarları da, haberleri de karşılaştırsın...

MADEM İYİ NİYETLİ TEK YANLI SUÇLAMA YAPMASI YAKIŞMIYOR

Madem bir iyi niyet girişimi söz konusu, objektifliğine ve güvenirliliğine zarar verecek tek yanlı suçlama ve okumalar yapması ona yakışmıyor.

Hakkını arayan mağdurlara suçlu muamelesi yapılan, akla karanın karıştığı şu günlerde, hiç değilse Koru gibi mesleğe yıllarını vermiş vicdan sahibi “akil” insanlar, tarafsız ve objektif değerlendirmeleri ile buhran anaforlarının aşılmasında gayrete devam etmeliler.

ERHAN BAŞYURT TÜM YAZILARI

İmamoğlu'nun diploması tartışması! Kemal Alemdaroğlu detayı Selvi yazdı Mansur Yavaş'ın arkasında kimler var Fatih Portakal 'kulağıma geleni aynen söylüyorum' deyip açıkladı Melih Altınok: Affı kaldırın Ali Karahasanoğlu: Erdoğan yerine Kılıçdaroğlu olsa, o konuşmayı yapabilir miydi? Salih Tuna: Ne yapmalı Hilal Kaplan: Erdoğan, BM'de İsrail'i mahkum etti