Cemaat, Erdoğan'a<font color='#FF0000'> düşman mı kesildi?</font>
AK Parti- Cemaat kavgası senaryosuna Ekrem Dumanlı'dan yanıt geldi. Dumanlı'nın bu yazısı çok konuşulacak.
GAZETECİLER.COM -AK Parti
ile cemaat kavgalı mı?
Kavga ateşini kimler körüklüyor?
AK Parti'ye zarar vermek Cemaat'in işine gelir mi?
Cemaat, AK Parti'ye düşman mı kesildi?
Ortalıkta dönüp duran bu soruların yanıtını Zaman'ın tepe ismi
Ekrem Dumanlı verdi. Bu yanıtlara geçmeden önce Dumanlı'nın
yazısında dikkatimizi çeken bir noktayı aktaralım.
CEMAAT: 7 - CAMİA: 4
Hatırlarsanız Ekrem Dumanlı, geçen hafta bugün "Bize
Cemaat değil camia deyin" mealinde bir yazı kaleme
almıştı. Bu yazıda dikkatinize sunacağımız hususta bu yönde...
Dumanlı, uzun yazısında 4 kez CAMİA sözünü kullanırken 7
kez CEMAAT sözünü tercih ediyor.
CEMAAT ERDOĞAN'IN KÖTÜLÜĞÜNÜ İSTER
Mİ?
Gelelim yukarda sıraladığımız sorulara Ekrem Dumanlı'nın verdiği
yanıtlara. Dumanlı da yazısına bu sorularla başlıyor.
Diyor ki;
-"Cemaat", AK Parti'nin ya da Sayın Başbakan'ın
kötülüğünü ister mi? Başka bir deyişle; Başbakan'a ya da AK
Parti'ye bir zarar geldiğinde "cemaat"e bir yarar gelir
mi?
Bu temel sorunun cevabı gayet açık: Ne
Başbakan Erdoğan'a zarar gelmesi ne de AK Parti'nin yıpranması
"cemaat"e bir fayda sağlamaz. Çünkü camia, hayatın
gerçekliği içinde AK Parti ile aynı zeminde
duruyor.
Bu zemini şöyle tarif etmek mümkün: Türkiye'nin
demokratikleşmesi, her türlü vesayetin sona erdirilmesi gibi
idealler tabii ve demokratik bir ittifaka yol açtı. Bu ittifak
sadece parti ve camiadan da ibaret değildir; çok daha geniş bir
zeminde, çok farklı zümrelerden insanlar ortak hareket etme
lüzumunu hissetmiştir. Bu atmosfer Türkiye'ye çağ atlatmış, elli
senede yapılamayacak işler on seneye sıkışmıştır.
CEMAAT NİYE DÜŞMAN
KESİLSİN?
"Cemaat"in 12 Eylül referandumuna verdiği çok
büyük destek bu kadar açık ve net iken neden Türkiye'yi yolundan
döndürmek isteyenlere yarayacak bir çekişme yaşansın? Ya da daha 6
ay önce gerçekleşen seçimde "Yeni anayasa" idealini paylaştığı
AK Parti'ye can u gönülden destek veren ve hiçbir
beklentiye girmeksizin fedakârca çalışan insanlar şimdi neden aynı
partiye düşman kesilsin? Ortada daha demokratik
hedeflere yürüyen bir siyasi parti oluşumu olmadığına, Türkiye'nin
demokratikleşmesi konusunda Tayyip Erdoğan'dan daha cesur
bir lider çıkmadığına göre niçin insanlar daha birkaç ay
önce canla başla desteklediği AK Parti'ye sırtını dönsün; hatta
onun kötülüğünü istesin?
AKIL DIŞI SENARYOLAR
Ne yazık ki ağzından çıkanı kulağı duymayanlar
"Cemaat-AK Parti kavgası" deyip bu akıl
dışı senaryoları işleyip durdu. Bir akıl tutulması
yaşandığı kesin. Her alanda ve her kesimi kapsayan bir akıl
tutulması. Bu basiret bağlanması yanında yeni bir gerçek de su
yüzüne çıktı: Öteden beri hazımsızlık yaşayan; hatta belli
bir oranda öfke ve nefret besleyen kişilerin varlığı ile karşı
karşıya gelindi. Müthiş bir "cemaat" düşmanlığı yapıldı;
üstelik bu bazen maalesef camiaya yakın kişiler
tarafından yapıldı.
KAVGAYI KÖRÜKLEYEN
SAFDİLLER
AK Parti'yi bölmek için bugüne kadar bir çok oyun sahneye
konulduğunu hatırlatan Ekrem Dumanlı, yazısının finalinde şunları
not düştü;
Ortaya çıkan fitneden dolayı sevince gark olmuş,
yeni fırsatlar için bekleşen anti-demokratik zümrelerin varlığı
aşikâr. O zümreler uzun bir dönemden beri böyle bir fırsat
arıyordu. (...) Şimdi, "AK Parti-cemaat kavgası"
çıkarmak, camia ile partiyi birbirine kırdırmak
istiyorlar. Bu planlamayı körüklemeye müsait çok sayıda safdil var
piyasada. İşgüzar insanlar böyle puslu bir havaya zaten meftundur.
Neyse ki Türkiye'nin bugüne geliş seyrinin öncüleri, dava ruhunu
yüreğinde hisseden, hangi çileli yollardan geçildiğini unutmayan,
basiretli ferasetli insanlar. Onların feraseti olmasa, yaşanan
olaylar sonrası ortaya konan performansın şahadetiyle, o mukaddes
emanet çocuksu ruhların bağırtılarına kalacak.
Yazının tamamı için tıklayın