Cem ve Şahan vicdanı!..

O, garaj bekleyen arabalardan sadece 1 tanesi ile 200 bin aç Afrikalı çocuğun karnı doyurulabilir...

ADNAN BERK OKAN
Haşmet Babaoğlu
'nun SABAH'ta (31.03.2010), "Tuğba Erbil'in gözlükleri, Şahan'ın arabaları derken" başlığı altında yayımlanan makalesini okudum...
Babaoğlu aynı konuya 01.04.2010 tarihli SABAH'ta da devam etti...
                                   ***
Bu analizi yazmaya başlamadan önce gözlerimi kapadım ve “Fakir Afrika'nın açlıktan göbekleri şişmiş, kemikleri çıkmış çocuklarını” düşündüm...
Bitkin çehreler...
Yorgun ve acı dolu gözler...
Hiç yaşanmamış “çocuk hayatları” gelip geçti gözlerimin önünden...
Günde 1 Dolar (evet sadece Bir Dolar) bulamadıkları için "AÇ" kalan çocukları...
Sonra da Şahan (Gökbakar) ve Cem (Yılmaz)'in yüz binlerce Dolar değerinde olup da "garaj bekleyen" otomobilleri süratle geçip gittiler “hızlı çekim bir film” gibi gözlerimin önünden...

                                   ***
O, garaj bekleyen arabalardan sadece 1 tanesi ile 200 bin aç Afrikalı çocuğun karnı doyurulabilir...
Yok efendim "Sosyalistlik" değil bu...
Ben hayatımda Sosyalist olmadım ki...
Benimkisi "İnsan" olmak sadece...
Kıskançlık mı?..
Öyle bir huyum olsa köyde değil büyük şehirde yaşarım...
                                   ***

"Şahan'la Cem paralarını nasıl harcayacaklarını sana mı soracaklar?.." diye soranlar olabilir...
Yooo...
Ama varsa eğer "vicdanlarına" soracaklar...
Hem taa Afrika’ya kadar gitmeye de gerek yok...
Bizim ülkemizde de günde 1 Dolar bulamadıkları için "Aç" kalan çok sayıda çocuk ve yetişkin var...
Sadece Cem ve Şahan israftan vazgeçseler…
Garajlarında iki araba bırakıp diğerlerini satsalar ve fukara ailelere yemek yapımı için bağışlasalar, günde (en az) 1 milyon kişi karnını doyurur...
Eğer bu ülkede 364 Cem + Şahan daha varsa bu, yılda 1 milyon kişinin karnını doyurması, açlıktan kurtulması demektir...

                                   ***

Hayal kurduğumu biliyorum…
Ama bir şeyi daha biliyorum:
Veren Allah, almasını da bilir bir gün…
Ha, unutmadan...
Konuyu gündeme getirdiğin için ellerine sağlık sevgili Haşmet kardeşim...