Cem Küçük'ten ilginç gönderme

Kapatılan ODA TV'nin farklı bir adres üzerinden kara propaganda yapmaya devam ettiğini söyleyen Cem Küçük, "BTK o hesabı da kapatmalı" dedi darp iddiasını servis etmelerinin başka sebebi olduğunu söyledi.

Eski Türkiye’de cezaevleri ve mahkemelerde her gün bir skandal olduğunu ve şimdilerde böyle bir durumun olmadığını söyleyen Cem Küçük, teröristlerin, karanlık yapıların ve milli güvenliği bozmaya uğraşanların durumdan hoşnut olmadığını söyledi.

Küçük, "Adliyelerde istedikleri gibi at koşturamayanlar da sağda solda ağız ishali olmuş gibi konuşuyorlar. Başsavcıları değiştirirsek ne güzel olur diye düşünüyorlar. Ama herkes neyin nasıl olduğunu görüyor." dedi.

“Bizi darbettiler, başsavcıları değiştirin!..”

MİT şehidimizin kimliğini bile bile deşifre eden Barış Pehlivan ve avukatları, “Bizi darbettiler” diye kamuoyu algılarına devam ediyorlar.
Kendi imzasıyla darp edilmediği ortaya çıkmasına rağmen karanlık oda, hep yaptığı gibi yalan haber yapmaya devam ediyor. Bu arada karanlık oda kapatılmıştı ama yeni bir adres üzerinden kara propagandalarına devam ediyorlar. BTK o hesabı da kapatmalı.
Karanlık odanın darp yalanını servis etmeye devam etmesinin bir sebebi daha var: O da İstanbul’daki belirli savcı ve hâkimleri yemek!.. Bakın niye?
İstanbul’daki Silivri Cezaevi ve Metris Cezaevi’nin sorumluluğu Bakırköy Başsavcılığı’nda. Sadece Silivri’de 21 bin mahkûm var. Buranın idaresi, sevki ve yönetmesi  çok ciddi bir iş. PKK ve FETÖ’cüler de buralarda kalıyor. Bugüne kadar cezaevlerinde sıkıntı çıkmadı.
Arada FETÖ’cüler “yok yemek verilmedi, battaniye verilmedi” gibi yalanları işlediler ama hiçbiri tutmadı. Bazen cezaevlerinde insanlar öldürüldü gibi açık yalanlar bile yazıldı. FETÖ’cüler bu yalanlarla Avrupa’ya çağrı yapıyorlar ama hepsi nafile. Amaç "Türkiye’de insan hakları yok" dedirtmek.
Şimdi bu yalanları karanlık oda ve ekibinin sürekli tekrarlamasının bir sebebi var: Bir yandan Türkiye’yi Avrupa’ya şikâyet ederek Avrupa‘nın müdahale etmesini amaçlıyorlar. Bir yandan da Silivri Cezaevi’nden sorumlu olan Bakırköy Başsavcısı Sırrı Topluyıldız’ı yemek istiyorlar. Böylece savcı ve hâkimleri yıldırmak niyetindeler. Topluyıldız’ı yerlerse karanlık oda ve türevleri istedikleri gibi millî güvenliği ihlal edebilecekler. Yani Bakırköy Başsavcısı’na ayağını denk al diyorlar.
Anadolu Yakası’nda da Maltepe Cezaevi var. Oranın sorumluluğu da Anadolu Başsavcısı İsmail Uçar’da. Geçmişte bu cezaevinde de sorun varmış gibi haberler yapmışlardı. İsmail Bey geçmişte FETÖ gibi kritik davalarda başarılı işler çıkarmış bir isim.
İstanbul’daki Bakırköy, Anadolu ve Çağlayan üç büyük adliye ve uyum içerisinde çalışıyorlar. Başsavcımız İrfan Fidan, Anadolu Adliyesi Başsavcısı İsmail Uçar ve Bakırköy Başsavcısı Sırrı Topluyıldız arasında bir ahenk var...
Aynı şekilde ilçe savcılıkları arasında da iyi bir uyum var. İşler çabuk ilerliyor, düzenli devam ediyor. Koordinasyon her bakımdan sağlanmış. Yani İstanbul’daki adliye ve cezaevlerinde neredeyse sıfır sorun var.
Eski Türkiye’de cezaevleri ve de mahkemeleri bir göz önüne getirin. Her gün bir skandal olurdu. Şimdi bunlar kalmadı. Yani İstanbul, adliyelerin işleyişi bakımından örnek bir yer oldu.
Hâliyle teröristler, karanlık yapılar, millî güvenliği bozalım diyenler bu durumdan hoşnut değil. Adliyelerde istedikleri gibi at koşturamayanlar da sağda solda ağız ishali olmuş gibi konuşuyorlar. Başsavcıları değiştirirsek ne güzel olur diye düşünüyorlar. Ama herkes neyin nasıl olduğunu görüyor.