Cem Küçük yazdı: Muharrem İnce'nin Fuat Uğur'a yaptığı terbiyesizlik!

Türkiye yazarı Cem Küçük, Muharrem İnce ve Fuat Uğur arasındaki polemiği köşesinde değerlendirdi.

 Fuat Uğur seçim gecesi Muharrem İnce'nin nerede olduğuyla ilgili bir yazı yazmış ve Muharrem İnce bu yazıya sosyal medya hesabından çok sert eleştirilerde bulunmuştu. Türkiye yazarı Cem Küçük de bugünkü köşesinde bu polemiğe ilişkin bir yazı kaleme aldı. Küçük,  Muharrem İnce'nin "Bu bilgiler, istihbarat yanlış, ben şuradaydım" şeklinde Uğur'u yalanlayabileceğini fakat bunun yerinde küfürler ettiğini söyledi. Küçük, "Saydırdı da saydırdı. İşte bu kafanın iktidara gelirse kendilerinden olmayanlara neler yapacaklarının garantisi bu hareketlerdir. Adam bildiğin küfrediyor. Asla iktidara gelemeyecekler ama gelirlerse ne olacaklarını görün." ifadelerini kullandı.

Muharrem İnce'nin Fuat Uğur'a yaptığı terbiyesizlik!


Bir siyasetçinin kendisi hakkında haber yapıldığında, yazı yazıldığında takınacağı tavır çok önemli. Onun tıynetini göstermesi bakımından da bir mihenk taşıdır. Fuat Uğur seçim gecesi Muharrem İnce'nin nerede olduğuyla ilgili bir yazı yazdı. Şimdi bu yazıdan sonra ne olması gerekiyordu? Muharrem İnce, "Fuat Uğur'un yazdıkları doğru değil" derdi. "Bu bilgiler, istihbarat yanlış, ben şuradaydım" diyebilirdi. Yalanlayabilirdi Uğur'u.
Ama öyle yapmadı İnce. Peki ne yaptı? Fuat Uğur'a ağza alınmayacak küfürler etti. Gazeteci bozuntusu, namussuz, şerefsiz dedi. Saydırdı da saydırdı. İşte bu kafanın iktidara gelirse kendilerinden olmayanlara neler yapacaklarının garantisi bu hareketlerdir. Adam bildiğin küfrediyor. Asla iktidara gelemeyecekler ama gelirlerse ne olacaklarını görün.
Ben yurt dışında olduğum için tartışmaları dönünce inceledim. İnce'ye şunları soralım madem: Hani seni ABD'den arayıp FETÖ lideri terörist Gülen'i doğru düzgün istemediler diyen Amerikalı kim? Açıkla da bilelim. Hâlâ açıklamadın.
Selahattin Demirtaş'a af istedin, sonra istemedim dedin. Büyükelçiler meselesinde bir dediğin diğerini tutmadı. Daha bunları artırabiliriz. Gelelim esas diğer meseleye. Yani Fuat Uğur'a peki kim sahip çıktı? Uğur'un sahip çıkılmaya ihtiyacı yok ama insan bir ses duymak istiyor.
Karşı mahalleden bir gazeteciye "hişt" dense AB açıklama yapıyor. Dönüp baktım Uğur'a Fatih Selek ve Mehtap Yılmaz dışında tek destek yok. Siyasileri zaten geçtim. Fuat Uğur'un yazdığı "Bizim taraftaki kronik körleşme ve olası sonuçları" yazısını dostlar alışverişte görsün kabilinden paylaşmışlar. Bazıları paylaşmaya da uygun görmemiş. Başkasının paylaştığını paylaşmış.
Milletin adam yerine koymayıp seçmeye bile tenezzül etmediği bir tip beni, "dilimi kesmekle" tehdit etmişti. O zaman da, başka zaman da, diğer zamanlarda da ses eden yoktu. Ben kendi adıma alışkınım.
Peki Fuat Uğur'un arkadaşları nerede? Ortada yoklar. Bizim medyada rezonans (etki gücü) oluşturan birkaç kişi var. Karşı taraf onları yemek için uğraşıyor. Kendileri etki oluşturamayanlar, etki oluşturanlara hasetle bakıyor. Durum sadece budur...
Ve herkese adilce soruyorum: Son birkaç yıldır bu kadar kendini riske ederek çalışan kaç kişi var? Kıskançlık kötü bir hastalıktır ve günahtır. Hatırlatmak istedim.