Cem Küçük yazdı: Hani sosyal medya mecraları kapatılamazdı!

Türkiye yazarı Cem Küçük, Fransa'da kabul edilen spekülatif ve yalan haberlerin yayılmasının önlenmesini amaçlayan yasa tasarısını köşesine taşıdı ve "AB ve Amerika tehdit oldu mu, değil sosyal medyayı, tüm interneti bile kapatırlar." dedi.

Türkiye yazarı Cem Küçük'ün Fransa medyasına dayandırdığı habere göre  Fransa'da internette yayınlanan yalan haberlerin engellenmesini öngören iki yasa tasarısı Fransa Ulusal Meclisi'nde kabul edildi. Buna göre Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un "yalan haberlerle mücadele" paketi seçim kampanyası sırasında spekülatif ve yalan haberlerin yayılmasının önlenmesini amaçlıyor.

Fransa'da yapılanlara dikkat çeken Cem Küçük "Türkiye'de olunca ifade özgürlüğü tehlikede diyenler, aynı şey AB'de olunca çıtlarını çıkarmıyorlar." dedi.  "Sosyal medya mecraları kapatılamaz diyenler acaba Fransa'da çıkan bu yasaya ne diyorlar?" diye soran Küçük,  "AB ve Amerika tehdit oldu mu, değil sosyal medyayı, tüm interneti bile kapatırlar. Onlar Türkiye'nin son beş yılda yaşadıklarının yüzde 10'unu yaşasa daha ne yasalar geçerdi. Demek ki neymiş? Başkalarına ifade özgürlüğü konusunda ahkâm kesenler kendi evlerinin içinde daha sert olabiliyormuş." ifadelerini kullandı.

Hani sosyal medya mecraları kapatılamazdı!

17-25 Aralık sürecinin en cafcaflı günleriydi. FETÖ çetesi her akşam illegal tapeleri yayınlıyordu. Demokrat kesilen ama faşistten başka hiçbir şey olmayanlar hükûmet düştü düşecek diye bayram yapıyorlardı. Yasa dışı yollarla elde edilen dinlemeler Youtube, Twitter üzerinden yayılıyordu. Devletin yatak odası âdeta orta yere seriliyordu. FETÖ aşağılık yöntemlerin hepsini kullanıyordu.

2014 Mart ayı başında haklı olarak devletin bekası için Twitter kapatılmıştı. Bu konu Erdoğan'a sorulmuş ve o zamanlar Başbakan olan Erdoğan şöyle cevap vermişti: "Burada mahremiyetler var, ırkçılık var, sen bunları nasıl yayımlarsın? Uyarıyoruz, hâlâ adım atmıyorsun." Cumhurbaşkanı Gül ise Twitter yasağı kabul edilemez diye açıklama yapıyordu. İçerideki güruhun ise derdi hiçbir zaman demokrasi ya da özgürlük değildi. Erdoğan devrilsin diye her yol meşru görülüyordu.
AB yetkilileri açıklama üstüne açıklama yapıyordu. Twitter'ın kapatılması AB müktesebatına aykırıdır diyorlardı. Günler geldi geçti. DEAŞ belası Avrupa'yı sardı ve bütün AB ülkelerinde sosyal medya komiserleri türedi. Erdoğan AB ve Amerika'dan gelen eleştirilere şöyle diyordu: "Biz özgürlükler meselesini Avrupa Birliği üyesi çoğundan çok çok ileride hallettik. Bizdeki iletişim özgürlüğü bunların çoğunda yok. Her şey ortada. Adam kalkıyor Başbakan'a istediği gibi hakaret ediyor, istediği gibi küfrediyor, yazıyor, çiziyor, ne oluyor? Avrupa ülkelerinin çoğunda bunu yapamazsınız ve biz bunların hepsine sabrediyoruz."
Gerçekten de AB ülkelerinde, Amerika'da kafana göre sosyal medya üzerinden seçilmişlere hakaret edemezsin. Nitekim iki gün önce Fransa'da yeni bir yasa hazırlandı. Fransa medyasında çıkan haberlere göre internette yayınlanan yalan haberlerin engellenmesini öngören iki yasa tasarısı Fransa Ulusal Meclisi'nde kabul edildi. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un "yalan haberlerle mücadele" paketi seçim kampanyası sırasında spekülatif ve yalan haberlerin yayılmasının önlenmesini amaçlıyor.
Yasaya göre siyasi partiler veya adaylar, genel seçimlerin üç ay öncesinden itibaren gerçek dışı haberler hakkında mahkeme kanalıyla hızlandırılmış işlem başlatabilecekler. Almanya'daki gibi Fransa'da da Facebook ve Twitter gibi sosyal medya organları yalan haberlerin en kısa zamanda silinmesinden sorumlu olacak ve ücret karşılığında yayımladıkları haberlere daha fazla şeffaflık kazandıracaklar.
Macron Fransız demokrasisini yalan haberlerden koruyacaklarını duyurmuş, RT ve Sputnik gibi Rus medya kuruluşlarını ABD'de olduğu gibi Fransa'daki son cumhurbaşkanlığı seçimini de etkilemek amacıyla yanlış bilgi yaymakla suçlamıştı. Rus medyasında, örneğin Macron'un bir vergi cennetinde gizli hesabı olduğu haberi yer almış ve yalan haber tartışmalarına yol açmıştı. Manipüle edilmiş haberlerle Fransa'nın temel çıkarlarını tehlikeye soktukları ya da seçim sonucunu etkilemeye çalıştıkları denetleme kurulu tarafından belirlenen yayın kuruluşları artık geçici olarak kapatılabilecek (Deutsche Welle Türkçe).
Ülkelerin millî güvenlik ya da temel çıkarları tehlikeye girdiğinde Fransa'da neler yapıldığı ortada. Türkiye'de olunca ifade özgürlüğü tehlikede diyenler, aynı şey AB'de olunca çıtlarını çıkarmıyorlar. Bu kadar da ikiyüzlüler. Ayrıca bu ülkelerin terörle mücadele konusunda çok sert yasaları var. Ülkelerini korumak için her düzenlemeyi yapıyorlar. Sosyal medya mecraları kapatılamaz diyenler acaba Fransa'da çıkan bu yasaya ne diyorlar? AB ve Amerika tehdit oldu mu, değil sosyal medyayı, tüm interneti bile kapatırlar.
Onlar Türkiye'nin son beş yılda yaşadıklarının yüzde 10'unu yaşasa daha ne yasalar geçerdi. Demek ki neymiş? Başkalarına ifade özgürlüğü konusunda ahkâm kesenler kendi evlerinin içinde daha sert olabiliyormuş.

Habertürk'e 2 bomba transfer birden! Habertürk'ten yeni bir bomba daha! TV100’de Kübra Par bombası