Cem Küçük Sözcü yazarlarına verdi veriştirdi!
Türkiye yazarı Cem küçük, Sözcü'nün FETÖ ile ortak hareket ettiğini savunarak bazı yazarlarını yerden yere vurdu..
Türkiye yazarı Cem küçük, Sözcü gazetesi ve bazı yazarlarını
isim vererek bazılarının da ismini bile anmayarak yerden yere
vurdu..
Cem Küçük, Sözcü'nün Gezi olaylarından itibaren FETÖ ile gizli bir
ortaklık yaptığını ve bu suçtan yargılandığını belirterek "Kirli
bir FETÖ müsveddesidir bu gazete" ifadesini kullandı.
Cem Küçük, Emin Çölaşan ve Uğur Dündar için de ayrı ayrı
paragraflar açarak "Bu sözde basın özgürlüğü savaşçıları işlerine
gelmediği zaman gazetecileri hapse göndermek istiyor" dedi.
İşte Cem küçük'ün bugünkü yazısından bir bölüm:
FETÖ ile savaşan savcılarımızın arkasında Türk milleti
vardır
Sevgili okurlarım şu an Türkiye Cumhuriyeti olarak dört ayrı
cephede vatan savunması veriyoruz. Hem dış düşmanlarımız hem de bu
düşmanların içerideki iş birlikçisi olan vatan hainleri sistematik
kara propagandalarla vatan savunması yapan DEVLET ve millet
güçlerini parçalamaya çalışıyorlar. Bu kara propaganda çetesinin
başında da şu an FETÖ’nün gizli yayın organı olmakla
yargılanan Sözcü gelmektedir.
Savcılığımızın tespitine göre FETÖ karşıtı gibi gözüken ama
özellikle Gezi olayları ve 17-25 Aralık darbe teşebbüsünden
itibaren FETÖ ile ortaklığı açık olan bir FETÖ müsveddesidir bu
gazete. Sayın Cumhuriyet Savcımız Asım Ekren de bu konuda
yüzlerce kanıt ortaya koymuştur. Nasıl ki FETÖ düşmanı
gözüken Türk Solu dergisinin FETÖ’nün gizli yayın organı
olduğu artık kanıtlanıp herkesçe kabul
ediliyorsa Sözcü gazetesinin durumu da öyle
olacaktır. Göreceksiniz gerçek Atatürkçü vatandaşlarımız da
zamanla Sözcü’nün hakiki yüzünü anlayacak ve tiksineceklerdir.
Zaten gerçek Atatürkçüler Burak Akbay’ın emperyalistlere
sığınmasını asla kabul etmiyorlar ve bu konuda Sözcü’ye tepki
duyuyorlar. Hem Sözcü’nün yazarları hem de Sözcü’nün avukatı
İsmail Yılmaz gibi isimler FETÖ militanı ağzıyla Sayın
Cumhuriyet Savcımız Asım Ekren’e saldırmaktadır. Bu yapılan açık
bir suçtur.
FETÖ’ye karşı kahramanca mücadele eden Asım Ekren gibi
savcılarımızın ve hâkimlerimizin arkasında Türk milleti
vardır. Uğur Dündar “FETÖ’cü olmamakla beraber FETÖ’ye
yardım ve yataklık ettiği” gerekçesiyle kendisi hakkında
soruşturma olduğunu yazan Nazif Karaman ve bu
soruşturmayla ilgili ifade verdiğini haber yapan Dilek
Yaman hakkında şikâyette bulunmuş. Yani basın özgürlüğü diye
bağıranlar, basın işini yaptığı için kıskaca almak istiyorlar. Bir
de bunlar yalandan basın özgürlüğü muhabbeti yapıyorlar. Şu
bilinmelidir ki yerli ve millî medya, Asım
Ekren gibi FETÖ ile savaşan savcılarımızın ve hâkimlerimizin
tüm yaptıklarını ve yapacaklarını bundan böyle tavizsiz
destekleyecektir. Artık merhamet göstermek yok çünkü Türk milleti
merhametten maraz doğduğunu bir kez daha anlamıştır.
Adi bir yalancı
Ey Sözcü elemanları! İstediğiniz kadar savcılarımız hakkında FETÖ
tarzı kara propaganda yapın kaybedeceksiniz. İşte onlardan ucuz bir
tetikçi, köşesini dün FETÖ tarzı kara propagandalarla doldurmuş.
Sözcü’nün ana gazetesine bile kabul edilmeyen ve Emin Çölaşan,
Uğur Dündar, Yılmaz Özdil gibilere büyük paralar ödenirken
ikinci sınıf bir yancı paçavrada üç kuruşa tetikçilik yaptırılan bu
zavallı tip kalleş karakteri ile bilinen biridir. Aç kalmasın, uçan
kuşa olan birikmiş borçlarını ödeyebilsin diye bu düşük profilli
tipe TGRT kanalımızda, 1an
TV’de hatta Habertürk TV’de iş bulan benim. Yayın
yönetmenliği yaptığım dönemde yayınevinden kitaplarını çıkartmak
için bu zavallıya para ödedik ama kitapları yazamadı bile.
Acımıştım çünkü bu aciz tipe. Benim sayemde bu kanallara çıkıp
maaşından fazla para alabilmiştir ve borç taktığı kişilerin
karşısına yüzü kızarmadan çıkabilmiştir bu zavallı. Yalan mı bunlar
adi adam? Zaten kendisine iyilik yapan herkesi satmış, zor dönemde
yanında olan insanları arkadan vurmuş, düşünce tekme atmış bir
kalleş tiptir bu. Ayrıca FETÖ’ye hiçbir zaman destek
olmamış Türkiye gazetemize attığı iftiradan bir tane
örnek verememiştir bu ucuz, adi adam.
Sevgili okurlarım “Merhametten maraz doğar” atasözümüzün
önemini bir kez daha görüyoruz burada. 17-25 Aralık darbe
teşebbüsünde FETÖ tezlerini açıkça desteklemiş, FETÖ’ye yardım
ve yataklık suçu işlemiş bu zavallı kendisi henüz yargılanmıyor
diye rahat olmasın! Düşük profilli tip olduğu için
henüz Emin Çölaşan gibilerden buna sıra gelmemiştir.
Bakın Emin Abi’si 29 Ekim 2015 gibi bir tarihte üstelik Cumhuriyet
Bayramımızda nasıl FETÖ’ye yardım ve yataklık ediyor...
“Fethullah ekibinin, başka bir deyişle cemaatin, terörle ilgisi
olduğuna hiçbir zaman inanmadım. Şimdi piyasaya adına FETÖ
dedikleri en son terör örgütünü sürdüler (Fethullahçı terör
örgütü).
Cemaati yok etmek amacıyla, durduk yerde, aslı astarı olmayan yeni
bir dandik örgüt çıkarttılar. Hiç kimse bu sözde terör örgütünün
hangi silahlı eylemi gerçekleştirdiğini bilmiyor!”
Çölaşan 29 Ekim 2015 tarihli yazısıyla, çok açıkça FETÖ üyesi
olmamakla birlikte, FETÖ’ye yardım ve yataklık etme suçunu
işlemiştir. Hiçbir gerçek hukukçu burada işlenen suçu inkâr edemez.
Fetullahçı terörist Kanaltürk-Bugün grubuna haklı hukuki
operasyona zaten tüm Sözcü gazetesi o dönem karşı çıkıyor.
Savcılığımızın tespitine göre aynı zaman diliminde hem Fetullahçı
gazeteciler hem de Sözcü yazarları aynı anda FETÖ karşısında dik
durduğu için bir devlet yetkilimize yükleniyor. FETÖ de tam o
sıralarda bu devlet yetkilimize saldırıyor. Bu olay da Sözcü-FETÖ
arası örgütsel bağı kanıtlıyor savcımıza göre. İşte 1 Kasım 2015’te
o dönem Sözcü’de yazan Oray Eğin’in suç içeren yazısını devlet
yetkilimizin ismini saklı tutarak savcılık dosyasından
alıntılıyorum...
“...Manav olsa sattığı sebzeyi almazsınız. Çünkü .... da nefret
edilmeye son derece elverişli, düşüşünü izlemenin herkese zevk
vereceği bir figür. Ama .... ... bir farkı daha var. Dediği gerçek
oldu, tam da bahsettiği gibi Cemaat kanalları Türksat platformundan
çıkartıldı. Hiçbir ilke ..... savunmaya yetmiyor.”
Cem Küçük'ün yazısının tamamı için tıklayın