Cem Küçük: İhlas Holding’e, TGRT’ye karabasan gibi çöktüler
28 Şubat davasının yayınlanan gerekçeli kararını köşesinde değerlendiren Cem Küçük, özellikle gençlerin bu dönemde neler yaşandığını bilmesi gerek dedi gerekçeli kararda yazan bilgilerin dehşet olduğunu söyledi.
"Beş yıl süren 28 Şubat davasının gerekçeli kararında, darbecilerin başta İhlas Holding olmak üzere, muhafazakârların üstüne nasıl karabasan gibi çöktüğü tek tek anlatılmış." diyen Cem Küçük, bugün basın özgürlüğü diyenler 28 Şubat’ta neredeydi diye sordu. Darbecilerin, İhlas ve TGRT'yi hedef olarak seçtiğine dikkat çeken Küçük bu kurumları darbeciler eliyle susturmak için ellerinden geleni yapanları tarihin affetmeyeceğini ve bu kirli işi yapanların 21 yıl geçtiği halde özür dilemediğini ve yaptıklarının yanlarına kar kaldığını söyledi.
CEM KÜÇÜK'ÜN YAZISI
28 Şubat, yakın tarihimizin en iğrenç darbesidir. Bu darbeyle;
Müslümanları, muhafazakârları, dindarları yok etmek için her şey
yapıldı. Medya, siyaset, üniversiteler, iş adamları, STK’ların
yemediği halt kalmadı.
Anadolu insanının kendi oluşturduğu şirketleri perişan ettiler,
bitirmek için her illegal yolu denediler. FETÖ’cülerin adam gibi
yargılayamadığı 28 Şubat davasının darbeci asker ayağı yargılandı
ve çoğu müebbet aldı. Milleti perişan edenler tuhaf bir kararla
hapse gitmedi. Bu karar milleti çok üzmüştür. Aşağılık darbecilerin
yeri hapistir ve ölene kadar da orada kalmalılar. Her demokraside
darbecinin sonu budur. Ama medya ve STK ayağına hâlâ dokunulmadı.
Dokunulması yakındır.
Geçen hafta 28 Şubat davasının gerekçeli kararı yayınlandı.
Özellikle genç arkadaşların o dönem neler yaşandığını bilmesi
gerekir. Gerekçeli kararda yazan bilgiler dehşet! Gazetemiz
Türkiye’nin birkaç gün önce manşete çektiği haber yalın gerçekleri
ortaya koyuyor.
“İhlas’ı, TGRT’yi
bitirin”
Beş yıl süren 28 Şubat davasının gerekçeli kararında, darbecilerin
başta İhlas Holding olmak üzere, muhafazakârların üstüne nasıl
karabasan gibi çöktüğü tek tek anlatılmış. Darbecilerin ve onlara
yardım edenlerin ‘bin yıl sürecek’ dedikleri baskı sürecinde
işledikleri suçlar, niyetleri ve bağlantıları ortaya dökülmüş.
Mahkeme kayıtlarına göre İhlas’ı, “engellenmesi gereken şirketler”
listesinin başına koyan darbeciler “TGRT gibi görsel ve işitsel
basının çok yakından takip edilmesi, tekzip, yalanlama, yargıya
başvurma gibi önlemlerin alınması” gerektiği talimatını
vermişler.
Bugün basın özgürlüğü diyenler 28 Şubat’ta neredeydi. Anadolu
insanının sesini duyurduğu en güçlü ve etkili ses olan İhlas ve
TGRT’yi özel hedef seçmiş darbeci alçaklar. Muhafazakâr ve
milliyetçi kesimin temsilcisi bu iki güzide kurumumuzu darbeciler
eliyle susturmak için ellerinden geleni yapanları tarih
affetmeyecek.
Üstelik bu kirli işleri yapanlar aradan 21 yıl geçtiği hâlde özür
bile dilemediler. Yaptıkları yanlarına kâr kaldı. Eylül 1997
tarihli, 89 sayfadan oluşan “gizli” ibareli belgede yer alan şu
satırlar dönemin generallerinin “irticaya karşı alınması gereken
tedbirler” bahanesiyle dindarlara nasıl hayat hakkı tanımadığını
gösterdi: “Siyasi İslam’a maddi destek sağladığı iddia edilen
Kombassan, İhlas, Yimpaş gibi şirketler yakın takibe alınmalı.
Büyük şirketler yanında, siyasi İslama maddi destek sağlayan, küçük
şirket ve iş adamları tek tek saptanıp gereği yapılmalıdır.
…ambargo uygulanarak etkisiz hâle getirilmelidir.”
Evet bugün ağlayan sızlayan, şikâyet edenler sesinizi duyalım. TGRT
ve İhlas’a çökülürken ne kadar mutluydunuz? Anadolu insanının
sesini duyuranların medyasına karabasan gibi çökülürken, bankaları
batırılırken ne kadar hoşunuza gidiyordu? Şimdi çıkmış demokrasi
nutukları atıyorsunuz. Yemezler!..
Aradan 21 yıl geçti. Hepiniz tarihin çöplüğüne gittiniz. TGRT,
İhlas dimdik ayakta, siz bittiniz ve daha da biteceksiniz. Allah’ın
adaleti her şeyin üzerindedir. Sizlerin yaptığını Batı’da herhangi
biri yapsa medeni ölü olur. Hâlâ utanmanız bile yok. 28 Şubatçı
kafa elini attığı her şeyi batırdı, değersizleştirdi.
28 Şubat, 27 Nisan ve 17/25
Aralık’ı destekleyenler aynı kişiler
Daha önce yazmıştım ve gene altını çizmemde fayda var/28 Şubat
askerî darbesi bu milletin büyük çoğunluğunu ezmiş bir darbedir ve
insanlık suçudur. 28 Şubat’a askerî darbe demeyen ve 28 Şubat’ı
savunan herkes suçludur. Bir darbeyi savunmak insanlığa karşı
işlenmiş suç kapsamındadır ve zaman aşımı kesinlikle yoktur. 28
Şubat darbesini ya da 27 Nisan muhtırasını geçmişte savunmuş veya
hâlâ savunan herkes suçludur.
Askerî darbeleri ya da darbe teşebbüslerini savunmuş ve savunan her
kimse bedelini ağır ödeyecektir. 28 Şubat davasının üstünü aşağılık
terör örgütü FETÖ örtmek istemişti. 28 Şubat darbecilerini korudu
FETÖ. Çünkü 28 Şubat medyası ile 17-25 Aralık darbe teşebbüsünde
ittifak etmişti FETÖ. Hem 28 Şubatçılar hem Fetullahçılar bu kadar
aşağılık adamlardır. Zaten medyaya dikkatle bakın. 28 Şubat askerî
darbesinde Rahmetli Erbakan Hocamızın devrilmesine destek vererek
suç işleyen bütün gazeteciler 17-25 Aralık darbe teşebbüsünde de
FETÖ’yü desteklemiş ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı yok etmek
istemişlerdir. Bu çok açık suçtur. Bu darbeciler hep aynı adamlar,
hep aynı adamlardır.
28 Şubatçılar! Her şey daha yeni başlıyor... Eski Türkiye
kalıntıları artık varlıklarını sürdüremezler. 28 Şubat’ta suçu olup
yargılanmayan herkes hesabını verecek. Geç olacak güç
olmayacak.