Cem Küçük Hürriyet'i topa tuttu: Ar damarı mı çatlamış?
Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük Hürriyet Pazar'da çıkan Cezmi Ersöz röportajını ve Perihan Mağden'in manşet yapılmasına ateş püskürdü.
Bu zamana kadar medya konusunda yazdıklarının hep doğru
çıktığını belirten Cem Küçük, Hürriyet Pazar ekini adeta topa
tuttu.
Yıldırım Demirören'in “Bizim kaderimiz Beyefendi ile bir ve
bütündür” sözlerini hatırlatan Cem Küçük;
"Peki Yıldırım Demirören’in böyle söylediği bir ortamda
Hürriyet’te neler oluyor? Daha dün Hürriyet Pazar'da,
Cumhurbaşkanımıza hakaretten yargılanan ve 17-25 Aralık darbe
sürecinin en aşırı FETÖ destekçilerinden Perihan Mağden manşet
ediliyor. Mağden övülüyor. İnanılmaz bir olay bu. Ayrıca Cezmi
Ersöz’ün dün yine Hürriyet Pazar’da “eş değiştirmeyi” öven ahlaksız
satırları nasıl basılır? Bu Çınar Oskay’ın ve Hürriyet Pazar
editörlerinin ar damarı mı çatlamış?" ifadelerini
kullandı.
İŞTE CEM KÜÇÜK'ÜN O
YAZISI
Türkiye’de köşe yazarları genelde her konuda yazarlar ve ahkâm
keserler. Fakat bazı köşe yazarları da bazı alanlarda uzmandır ve
iddialıdır. Ben de medya konularında uzmanım ve çok iddialıyım.
Türk medya tarihini avucumun içi gibi bilirim. Günümüz medyasındaki
tüm networkleri ve dönen dolapları da avucumun içi gibi bilirim. 6
senedir Türk gazetelerinde köşe yazıyorum ve bugüne kadar medya ile
ilgili ne yazdıysam çıkmıştır. İstisnasız her dediğim zaman içinde
gerçek olmuştur. Bazen gecikme olmuştur ama son tahlilde her
yazdığım hayata geçmiştir. Çünkü ben belli bir sağlam bilgi ve
analiz çerçevesinde yazıyorum. Bilgim yoksa konuya girmiyorum.
Dedikodu yazmıyorum, kurusıkı atmıyorum.
2 Kasım 2018 tarihinde Türkiye gazetemizde yayınladığım “22 Mart
medya devrimi ve tuhaf bir olay” başlıklı yazımdaki her satır ve
her kelime sonuna kadar doğrudur. Lütfen tüm medya camiası o yazımı
baştan sona yeniden okusun ve önümüzdeki 6-7 ay içinde Türk medya
ortamında neler olacağını görsün. Yine aynen yazdıklarım
olacak.
Demirören Medya Grup CEO’su ise bu yazımla ilgili açıklama yaptı.
Ben en başta rahmetli Erdoğan Demirören ve şu an ailenin başında
olan Sayın Yıldırım Bey olmak üzere Demirören Ailesi’ne büyük saygı
duyarım. Yerli ve millî bir aile olan Demirörenlere ülkemizin büyük
çoğunluğu olan milliyetçi-muhafazakâr yurttaşlarımız da çok saygı
duyarlar.
Fakat unutulmamalı ki, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın yıkılmasını
isteyen sosyal kesimler de Demirören Ailesi’nden nefret ederler ve
Erdoğan ile beraber Demirörenlerin de yıkılmasını isterler. Bu iki
kere iki dört gibidir. Aynı zihniyet Hürriyet’ten de Demirörenlerin
ve bana cevap yazan CEO’nun da kovulmasını istiyor.
Şimdi mevcut Hürriyet yazarlarını düşünelim. Ertuğrul Özkök’ten
Ahmet Hakan’a, Sedat Ergin’den Fatih Çekirge’ye belki bir-iki
istisna hariç tüm Hürriyet yazarlarının, Cumhurbaşkanımız
Erdoğan’dan nefret ettiğini Türkiye’deki herkes biliyor. Bu isimler
de sorduğunuzda bu durumu inkâr etmiyor. 17-25 Aralık FETÖ
darbesine ve 7 Haziran sürecinde PKK terör örgütünün siyasi koluna
destekleri çok açık. Şimdi ortama uymak için iktidara yalakalık
yapıyor olmaları bu milletin büyük çoğunluğu nezdinde itibarlarının
sıfır olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Elbette bu yalakalıkları
yüzünden şu an muhalefet tabanı nezdinde de sıfır durumdalar. Tam
itibarsızlık vaziyetindeler.
Yarın Erdoğan’ı yıkabilseler hem Demirören Ailesi hem de bu CEO
aleyhine edecekleri hakaretin haddi hesabı olmaz. Çünkü mevcut bu
Hürriyet kadrosu Demirören Ailesinden ve senden de nefret ediyor
Sayın CEO. “Yaşasın Erdoğan diktatörlüğü bitti, şimdi de
Demirörenlerden Hürriyet’i kurtarma zamanı” diye yazacakları
darbeci yazılar şimdiden hazır. Bunların böyle tipler olduğunu tüm
Türkiye biliyor.
Yani eğer Yıldırım Bey etrafında, “Biz muhalefete de yakın olalım
patron. Yarın Erdoğan yıkılırsa yine ortama uyarız” gibi
söyleyenler varsa bu kişiler ihanet içindedir. Zaten Sayın Yıldırım
Demirören de, “Bizim kaderimiz Beyefendi ile bir ve bütündür”
diyerek mert bir tavır sergiliyor.
Peki Yıldırım Demirören’in böyle söylediği bir ortamda Hürriyet’te
neler oluyor? Daha dün Hürriyet Pazar'da, Cumhurbaşkanımıza
hakaretten yargılanan ve 17-25 Aralık darbe sürecinin en aşırı FETÖ
destekçilerinden Perihan Mağden manşet ediliyor. Mağden övülüyor.
İnanılmaz bir olay bu. Ayrıca Cezmi Ersöz’ün dün yine Hürriyet
Pazar’da “eş değiştirmeyi” öven ahlaksız satırları nasıl basılır?
Bu Çınar Oskay’ın ve Hürriyet Pazar editörlerinin ar damarı mı
çatlamış?
Siz bir CEO olarak bu rezaletin olmasına nasıl izin verirsiniz?
Aslında tüm Hürriyet Pazar kadrosu bile tasfiye edilse milletimiz
buna onay verir. Olacak iş değildir bu. Bunu yapacak mısın? Daha
önce de İsmail Saymaz eğer bu bozguncu tweetlerine devam ederse
göndereceğim diye bana yazmıştın. Komünist Saymaz o bozguncu
tweetlere her gün devam ediyor ama CEO hâlâ Saymaz’ı koruyor. Neden
koruyor?
Aynı şekilde Ertuğrul Özkök’ün FETÖ’cü Eyüp Can’a destek ziyareti
doğruysa gereğini yapacağım diye bana yazdın. Ama hiçbir şey
yapılmadı. Tüm bunları izah edin. Ben de bu köşede bunları aynen
yazarım. Ayrıca sizin şahsınıza Soner Yalçın ve Odatv’nin de
saldırdığını söylüyorsunuz. Bu komünist Soner Yalçın zihniyetiyle
bu medyada en çok mücadele eden benim Sayın CEO. Sizin iki
yazarınız Ertuğrul Özkök ve Ahmet Hakan’ın Soner Yalçın ile kanka
olduğunu, hatta Yalçın’ın çoğu zaman Ertuğrul Özkök’ün
yönlendirmesiyle hareket ettiğini şu medyada bilmeyen bir kişi bile
yoktur.
Odatv'de herkes aleyhine yalan ve iftira çıkar ama bu iki isme
dokunulamaz. Mesela Eyüp Can’ın lokantasına kadar adresini yazarlar
ama Can’a destek ziyaretine giden Özkök’e dokunamazlar. Dolayısıyla
size saldırılıyorsa da sebebi içeridendir.
İşin özü bugün tüm bu adı geçen isimlerin hepsini toplasan bir
güçleri yok. Ne muhalefet ne iktidar nezdinde bu gazetecilerin
itibarları yok. CEO da bunu görmeli. Güç, milletin gücüdür. Millet
de kararını vermiştir. Eski Türkiye’nin tüm kalıntıları anaakım
medya ortamından temizlenecektir.