Cem Küçük: Gazetecilerin bu olayla ilgili çok soru sorması lazım
Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, medyada bir avuç gazeteci dışından İranlı uyuşturucu Baronu Zindaşti ile ilgili olayları sorgulayan kimsenin olmadığına dikkat çekti.
Ekim 2018’de kendisine yöneltilen üzerine atılı cinayet
suçlarında azmettirici olduğuna dair suçmalardan yeterli delil
olmadığı gerekçesiyle tahliye edilen Zindaşti, yurt dışına
kaçmıştı.
Cem Küçük bugün Zindaşti ile ilgili iddiaları köşesine taşıyarak
"Soruşturma savcısı itirazda bulundu ama 3 saat içinde
Zindaşti soluğu yurt dışında aldı. Onu tahliye eden hâkim önce
Küçükçekmece Adliyesi'ne, oradan Erzurum Adliyesi’ne atandı.
Zindaşti gibi kritik bir kişiyi niçin bıraktığı o hâkime sorulmadı.
Medyada bir avuç gazeteci dışında olayı sorgulayan yok. Merak eden
de yok." ifadesini kullandı.
İŞTE CEM KÜÇÜK'ÜN O
YAZISI
Türkiye kamuoyunda geçen sene ekim ayına kadar kimse İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti adını bilmiyordu. Duyan bir elin parmaklarını geçmezdi. 6 Nisan 2018’de Büyükçekmece’de Zindaşti ve üç adamı tutuklandı. 19 Ekim 2018’de kendisine yöneltilen üzerine atılı cinayet suçlarında azmettirici olduğuna dair yeterli delil yoktur gerekçesiyle gece 23.30’da tahliye edildi.
Soruşturma savcısı itirazda bulundu ama 3 saat içinde Zindaşti
soluğu yurt dışında aldı. Onu tahliye eden hâkim önce Küçükçekmece
Adliyesi'ne, oradan Erzurum Adliyesi’ne atandı. Zindaşti gibi
kritik bir kişiyi niçin bıraktığı o hâkime sorulmadı. Medyada bir
avuç gazeteci dışında olayı sorgulayan yok. Merak eden de yok.
Neden mi? Çünkü geçtiğimiz pazar Zindaşti’nin kızı ve damadının
öldürülmesinde azmettirici olarak aranan İlhan Ünğan eşi ve 7
yaşındaki oğlunun gözü önünde Bağdat Caddesi’nde öldürüldü. Kendisi
de uyuşturucu kaçakçısı olan İlhan Ünğan kırmızı bültenle aranan
biriydi. Ama ne hikmetse elini kolunu sallayarak Bağdat Caddesi’nde
gezebiliyordu. Üstelik daha önce de adliyeye gidip öldürülebilirim
diye şikâyette bulunmuş.
Gelelim olaylar silsilesinin nasıl buraya geldiğine... 26 Eylül
2014’te Büyükçekmece’de lüks bir cip iki kişi tarafından tarandı ve
araçta bulunan Zindaşti’nin kızı Arzu Şerifi Zindaşti ve
Zindaşti’nin yeğeni Devrim Öztunç öldürüldü. Bu olayın ardından
Zindaşti Emniyet Müdürlüğü’ne verdiği ifadesinde, “Emniyete bilgi
verdim. Uluslararası bir uyuşturucu kaçakçılığı şebekesi var.
Bunlar dünyanın her yerinde at koşturuyorlar. Daha önce tehdit
aldım. Çocuklara bir şey yapacaklarını zannetmiyordum. Hedef
bendim” dedi.
Bu saldırıyı Ünğan kardeşler ve Çetin Koç’un talimatıyla
gerçekleştiren Hacı Osman Sezen ve Turgay Akar 22 Aralık 2014’te
Küçükçekmece’de bir restoranda öldürüldü. İddiaya göre bu
cinayetlerin emrini veren Zindaşti’ydi. Kırmızı bülten ile aranan
Zindaşti cinayeti azmettiricilerinden Orhan Ünğan, Emniyet Genel
Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı ile Hollanda polisinin ortak
operasyonu sonucu 25 Ağustos 2015’te Hollanda Amsterdam’da
yakalandı. Türkiye’ye iade edilen Ünğan, 25 Mart 2016’da Arzu
Şerifi Zindaşti ve Devrim Öztunç’un öldürülmesine ilişkin davada
“tasarlayarak kişiyi öldürme suçuna azmettirmek” suçundan
tutuklandı.
Arada öldürülen başkaları da oldu. Zindaşti cinayetinin
azmettiricisi Orhan Ünğan’ın avukatı Kudbettin Kaya 1 Kasım 2017’de
Yeşilköy’de bir restoranda öldürüldü. Kudbettin Kaya
öldürülebileceğini de mahkemede söylemişti.
Bu kadar kritik öneme haiz Zindaşti bir gece ansızın mahkeme eliyle
bırakılıyor ve peşinden cinayetler de işleniyor. Olayı bir avuç
gazeteci dışında sorgulayan da yok. Zindaşti olayından çok pis
kokular geliyor. Acaba bu olayı bütün detaylarıyla bilen biri bizi
aydınlatabilir mi?
Bilmediğimiz başka şeyler var mı, onu zamanla anlarız. Ama Zindaşti
olayını aydınlatmak herkesin boynunun borcu. Olayı örtbas etmek
isteyenler varsa onların da yakasına hukuken yapışmak şart.
Gazeteci arkadaşların bu olayla ilgili daha çok soru sorması
gerekir. Mesela İlhan Ünğan kırmızı bültenle arandığı
hâlde, abisi Orhan Ünğan cezaevindeyken bu adam nasıl tutuklanmadı?
Kim korudu İlhan Ünğan’ı ve infaz edilmesine yol
verdi?
Ve en önemlisi Zindaşti’yi koruyan birileri mi var? Hadi tahliye
edildi. Peki onu koruyanlar Zindaşti’ye hemen kaç mı dedi? Bu
soruların cevabını er ya da geç alacağız.