Cem Küçük Can Ataklı'ya fena çaktı; Asparagasçı yazar...
Türkiye yazarı Cem Küçük, Can Ataklı'nın Süleyman Soylu'ya attığı iftiraların nedenini köşesine taşıdı..
Türkiye yazarı Cem Küçük, Cumhurbaşkanı Erdoğan önderliğinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun PKK ve FETÖ terörünü sonlandırmaya çalıştığını ancak buna medyanın bir kısmının engel olmak istediğini belirtti ve isim vermeden Can Ataklı'yı yerden yere vurdu..
Cem Küçük, İnternethaber Yönetim Kurulu Başkanı Hadi Özışık'ın yazısından alıntılar yaparak Can Ataklı'nın iftiralarına tek tek yanıtlar verdi.
İşte o yazıdan bir bölüm:
Süleyman Soylu ile Mustafa Çalışkan arasında gerginlik var mı?
Bir süredir muhalefet cephesiyle hainler cenahı yeni bir saldırının fitilini ateşlemeye çalışıyor. FETÖ, PKK medyası da terörle mücadeleyi etkilemek için bir dedikoduyu yayıyorlar. Güya İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu ile İstanbul Emniyet Müdürümüz Mustafa Çalışkan arasında gerginlik varmış.
Sayın Soylu’nun oğlu Engin’i Mustafa Çalışkan’ın talimatıyla İstanbul polisi gözaltına aldırmış. Hatta gerçekle asparagası ayıramamasıyla bilinen bir yazar şöyle yazdı:
“Soylu’nun oğlunun durdurulması aslında tesadüf değildi öğrendiğime göre, hatta suçüstü bile diyenler var. Soylu'nun oğlu Engin Levent Soylu'nun zaman zaman bazı iş adamlarını ve belediye başkanlarını ziyaret ettiği AKP Genel Başkanı Erdoğan'a söylenmiş. Erdoğan da buna çok öfkelenmiş ve ‘Birinden çıktığında biraz korkutun’ talimatı vermiş..."
Tabii buna insan ne diyeceğini şaşırıyor. Dün İnternethaber’de Hadi Özışık bu konuya çok güzel açıklama getirmiş.
Hadi beyden aktaralım: “Engin, dedesi Hasan Soylu'nun evindeydi o gün... yoldan geçen Yunuslar, Engin'in aracının etrafındaki kalabalığı görünce, durumdan vazife çıkarıp, arama yapmak istiyor. Engin'in korumaları devreye giriyor ve mesele oracıkta kapanıyor... Soylu'nun da, Mustafa Çalışkan'ın da, Engin'in de olup bitenden haberi sonradan oluyor.”
Olayın gerçeği bu. İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’dan ben de bunu doğrulattım. Sayın Bakanımız olayın aynen böyle olduğunu kendisi de söylüyor. Peki Mustafa Çalışkan cephesinde durum ne?
Hadi Özışık başarılı bir gazetecilik örneği vererek Mustafa Bey'i aramış ve konuyu sormuş. Mustafa Bey Hadi Özışık’a şunları söylemiş:
“Hadi Bey, böyle bir şey mümkün mü? İçişleri Bakanı'nın telefonlarına cevap vermemek ne demek? Çok net bir şekilde açıklıyorum; İçişleri Bakanımız Sayın Soylu'ya rağmen oğlunun aracının aranması söz konusu değil. Böyle bir hadise asla vuku bulmadı. Alçakça bir iftira ile karşı karşıyayız.”
Hadi Özışık bütün dedikoduları bitirmiş. Süleyman Bey de, Mustafa Bey de aynı şeyleri söylüyorlar. Peki bu dedikoduları çıkaranların amacı ne? Çok basit. FETÖ ve PKK mücadelesini olumsuz etkilemek...
Dün Sayın Cumhurbaşkanımız da PKK ve FETÖ’nün kökünün kazınacağını söyledi. Devletimizin bütün kurumları hiyerarşi içinde teröristler ve hainlerle müthiş mücadele veriyor. Buna ket vurmak isteyenler “neyi, nereden uydururuz” derdindeler. Elbette bürokrasi içerisinde yoğurt yeme biçiminde farklılıklar olabilir ama hedef aynıdır. Devletimiz mücadelede birlik ve beraberlik içerisinde. Terörü bitirme ve hainlere hesap sormada fikir ayrılığı asla yok. Özellikle hainler başta herkes bunu kafasına soksun.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan liderliğinde Süleyman Soylu ve güvenlik güçlerimiz PKK’yı kazıyorlar. İstanbul’da da Mustafa Çalışkan FETÖ ve hainlere dünyayı dar ediyor. Allah hepsinden razı olsun.
Cem Küçük'ün yazısının tamamı için tıklayın