Cem Davran için

Eh yani aynı millet "köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı diyeceksin" oportünistlerinden oluştuğuna göre...

Bir millet durduk yerde, hiçbir şey yaşamadan "doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" demez...
Dediğine göre o millette doğru söylemek, söyleyebilmek için kovulmayı göze almanın şart olduğu anlaşılır...
Eh yani aynı millet "köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı diyeceksin" oportünistlerinden oluştuğuna göre...
Şimdi sözü Cem Davran'a getireceğim...
Son günlerde hamasetten geçilmeyen herkesin kendi ait olduğu ırkı yerlere göklere sığdıramadığı; halka doğruların değil, gerçeklerin hiç değil, sadece hayallerin anlatıldığı şu günlerde böylesine gerçekçi bir çıkışa ihtiyacımız vardı.
Yani biri bizi çimdiklemeliydi.
Bunu, Balçiçek İlter'e konuk olan Cem Davran yapmış ve şöyle demiş:

Açıkçası halkı güvenilmez buluyorum. Kahvehanede atıp tutanla ben de dahil ekranda atıp tutan aynı. Rahmetli babamın lafıdır: Kumaş aynı kumaş. Yıllar içinde ben de babamın haklı olduğunu anladım. Ben çocuktum, babamla arkadaşları “Bu memleket adam olmaz, bizden adam olmaz” filan diye konuşurlardı. 49 yaşıma geldim, ben de kendimi aynı şeyleri söylerken buluyorum. Muhtemelen bu böyle gidecek. Bu toprağın kokusunda dokusunda olan bir şey bu... Bunu cazip kılarsan, üretime döndürürsen güzel... Bunu nefessiz kalmaya döndürürsen de kötü. Ancak sonuçta mal bu... Buradan başka bir şey çıkmaz. Buradan bir Fransız toplumu, İngiliz toplumu, İsveç toplumu çıkmaz.

Hay diline sağlık be kardeş!..
Hay diline sağlık...
Hem de doğru söyleyenin dokuz köyden kovulduğu bu topraklarda bunu söyleyebilmek için yürek ister ve sen de bu yüreği göstermişsin ya alkışlarımız senin için Cem Davran...