Cavit Çağlar, Nagehan Alçı'ya konuştu: En büyük hatam işi, Nuri Çolakoğlu’na bırakmaktı
Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, bugünkü köşesinde "Cavit Çağlar Olay TV hadisesinin perde arkasını anlattı" başlıklı bir yazı yayınladı.
"Olay TV cephesinde neler oluyor hakikaten? Çağlar iktidardan baskı gördü mü? Ortağı Hüseyin Köksal HDP’ye mi yakın? Hüseyin Köksal ile aralarında siyasi görüş ayrılığı olduğu için mi böyle bir kriz yaşandı? Çağlar yeni bir ekip arayışındayım diyor, kafasında bir ekip var mı? Olay TV yoluna devam edecek mi?" sorularını sıralayan Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, "Bu mevzuları Cavit Çağlar’la konuştum" diyerek, şunları kaydetti:
Bana tüm detayları ve konuşulanları birinci ağızdan anlattı. Öncelikle kanalın yayın yönetmeni Süleyman Sarılar’ın "Cavit Bey bana iktidardan ağır baskı altında olduğunu, devam edemeyeceğini söyledi" açıklamasını sordum.
"EN BÜYÜK HATAM İŞİ NURİ ÇOLAKOĞLU’NA BIRAKMAKTI"
Bu açıklama ile ilgili aynen şunları söyledi Cavit Çağlar: "Süleyman Sarılar yanlış yaptı. Ben kendisiyle 10 gündür konuşmadım. Öyle bir diyalog yok. Ancak benim en büyük hatam işi tamamen Nuri Çolakoğlu’na bırakmaktı. Kanalın içeriğini ve yayın politikasını Nuri Bey’in inisiyatifine vermiştim Nagehan. Ekibi, her şeyi O belirledi. Nuri benim çok eski ahbabımdır. Çok severim ancak tercihleri tek taraflı oldu. Ben tam merkez bir medya kurmak istiyordum. Oysa bizimki de tamamen bir tarafı tutan öbür tarafı yok sayan TV kanallarından farksız oldu."
"Nuri Çolakoğlu’na kırgın mısınız?"
"Hayır, değilim. Nuri 15 gün önce işimi tamamladım diyerek ayrıldı. Hiçbir kırgınlığım yok. Burada benim hatam bir denge tutturamamak oldu. Mesela biz NTV’yi kurarken soldan gelen Nuri Çolakoğlu ve sağdan gelen Erman Yardelen birlikte hareket etmişlerdi, birbirlerini dengeliyorlardı. Programlara da farklı siyasi fikirler dengesinin yansıması gerekirdi. Bu projede o denge olmadı."
"BASKI GÖRDÜĞÜM TAMAMEN YALAN"
"İktidardan baskı gördüğünüz, ekranı bu nedenle kapattığınız doğru mu?"
"Kesinlikle değil Nagehan. Hiçbir baskı görmedim. Bana tek telkin gelmedi. Benim herkesle aram gayet iyidir. Yayınları durdurma kararını tamamen kendi kendime verdim. Neden verdim, biliyor musun? Çünkü ben herkese eşit mesafede tam merkez bir kanal istiyordum. Arkadaşlara da bunu söylemiştim. Demiştim ki Cumhurbaşkanımızın konuşmalarını vereceksiniz, öte yandan tüm partilere eşit mesafede olacaksınız. Hiç kimseyi ayırmak istemedim. Mesela Meral Akşener’i çok severim, benim dünya görüşüme de yakındır ama bu nedenle tutup da onun konuşmalarına fazla yer ayırmayı doğru bulmam. Fakat bu arkadaşlar diğer partilerin grup konuşmalarından küçük bölümler yayınlarken tutup da HDP’nin grup toplantısının tamamını verince bu beni çok rahatsız etti. Bunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne meydan okuma olarak algıladım. O nedenle devam etmeme kararı aldım."
"ORTAĞIM ESKİ ANAP’LIDIR"
"Ortağınız Hüseyin Köksal bu çizgiden memnun muydu? Aranızda siyasi fikir ayrılığı olduğu söyleniyor…"
"Bak işte bu da çok yanlış aktarılan bir bilgi. Hüseyin Bey’in babası benim çok yakın dostumdu, tekstilci bir aile. İyi bir müşterimizdi. İpek sattık beraber. Kendisi rahmetli oldu. Oğlu bana ‘Gel beraber kanalı yapalım, sonra büyütür satarız’ önerisiyle geldi, beni ikna etti. Öylece girdim kanal işine. Siyasi görüş olarak ortağım bana yakındır, eski ANAP’lıdır. HDP’ye yakınlığı söz konusu değil. Trabzonlu adam yahu Nagehan. HDP’ye yakın olması mümkün mü?"
Çağlar’a madem ekibin tek taraflı olmasından rahatsızdınız ekranı karartmak yerine neden adım adım ekibi dengeleyerek merkez-anaakım olma yoluna gitmediniz, diye sordum.
"Ben yeni isimler alalım istedim ama bu sefer ortağım Hüseyin Bey kanal içinde rahatsızlık olur ve şu an kurduğumuz ekipte huzursuzluk meydana gelir, diye düşündü. O yenilenmeyi yapamadık. Yapamayınca netice böyle oldu."
"Peki aynen İmamoğlu gibi eski ANAP’lı ve Trabzonlu olan ve bu projeye ciddi para koyan ortağınız Hüseyin Köksal söylendiği gibi Ekrem İmamoğlu’na yakın bir isim mi?"
"Onu bilemem Nagehan. İnan bilemem."