Canan Barlas Özkök'ü fena bombaladı

"Özkök, Ankara taşralısıydı, Bizans onu buldumcuk yaptı" diyen Canan Barlas'a göre Özkök gazetesini dansöz gibi yönetti...

GAZETECİLER.COM - Gazeteci Canan Barlas konuk olduğu Esra Harmanda'nın "Hadi Konuşalım" programında Hürriyet gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ü fena bombaladı.

Özkök için  "Bir Ankaralı çocuğu Bizansın şımartması, buldumcuk haline gelmiş. Genel Yayın Yönetmeni filan değil. Zaten çok da başarısız oldu." diyen Barlas, Özkök'ün başarısızlıklarını da şöyle anlattı:

BU KADAR BAŞARISIZ OLUP BAŞARILI GÖRÜNMEK MÜMKÜN MÜ?

"Bir insan bu kadar başarılı gözüküp, bu kadar başarısız olamaz. Medyaya örnek olamadı. Patronuna kötülük etti. İtibar sıfır. Bunun neresi başarılı allah aşkına? Merkez medyadaki laikçi kesime gazete satıyor muş... Ben Hürriyet'te çalıştım. O mutfak Hürriyet'in eski mutfağıydı, eskimiş bir mutfaktı... Özkök'e de hiç ihtiyacı yoktu. Polis adliye magazin cinayet üzerine kurulmuş bir gazetedir Hürriyet gazetesi. Çevreye hitap eden bir gazetedir. Ona zaman içnde Çölaşan gibi, dili sivri adamları getirip, heyecan yapmaya çalıştılar. O da çok demode bir adam... Özkök de bir dansöz gibi oynadı. Kendi de ben dansözüm diyor zaten. Çok büyük buluşlar gibi fanteziler yapıyor. Kim var şimdi Özkök'ü örnek alan? Basın adına bir erdem değildi onun yaptıkları. Gazeteyi çok sattırmak, patronu memnun etmek... "

GAZETECİLİK BİR İLKE PEŞİNDE DÜMDÜZ YÜRÜMEKTİR

Harmanda'nın "Gazeteyi uzun yıllar yönetti" sözlerine ise şöyle yanıt verdi Barlas:

"E bu başarı mı? dördüncü güç, beşinci güç nedir? Bir görüşün peşinde dimdik durmaktır, dansetmek değildir. Gazeteciliği de görevini de kaybedersin ama dimdik yürürsün. Özkök öyle mi? Ben aslında Tayyip Erdoğan'ı yüzde 70 beğeniyorum! Yüzde 3 ne yapıyorsun peki? Beğenmediğin yanlarını ortaya koymak gerekir, beğendiğin yanlarını ise sonuna kadar savunmaktır. Ben bunu bekliyorum. Yayın yönetmek budur. Özkök gazetesine insan sokmadı, medya sermayesi soktu, dili sivri yazarlar soktu, itibarsızlık soktu. Sonra da herşeyi batırdı.  Aydın Doğan, vergilerden kurtuldu filan ama bence gazete patronu için önemli olan itibardır. Doğan itibarsız bir hale geldi."

JÜRİ ÜYELİĞİ GİDEREK KENDİSİ OLMASI

Harmanda'nın "Genel yayın yönetmenliği de yapmış bir başyazar olarak Özkök'ü jüri üyesi olarak gördüğünüzde neler hissettiniz?" sorusu üzerine Barlas,Özkök'e oldukça ağır sözlerle yüklendi.

"Bir şey söylemeyeyim de biraz fazla hareketlilik gibi düşündüm. O zaten giderek kendi oluyor. Kendisi de buymuş demek ki. O bir bizans şımartması. Ankara'dan gelenler İstanbul'un elit entelektüel çevrelerinde taşra görülürler. Ankara son derece ufku kapalı bir yerdi. Ankaralı kendini belli eder. Aynı insanlarla görüşür sık sık. İstanbul ise Bizansın, Osmanlının geleneğidir. Entrikacıdır. Bu adamcağız da geldi. Baktı ki sosyolog doktorası filan onu kurtarmayacak. Kullansa farklı bir medya çıkardı ortaya. Kimlerle iyi geçirirsem patron çok para kazanır diye çalıştı. Askeri, yargıyı, iktidarı hoş tuttu. Seçilmiş olan Çiller'e verilmedi iktidar, götürüldü Mesut Yılmaz'a verildi. Bunların da kısa zamanda suyu çıktı."

ABDİ İPEKÇİ JÜRİ ÜYESİ OLUR MUYDU?

"Abdi İpekçi bir jüri üyesi olur muydu? Olsa neler olurdu acaba?"
şeklinde bir soru yönelten Harmanda'ya ise Barla şöyle yanıt verdi:

"Abdi İpekçi de bir güzellik yarışmasında jüri üyesi olurdu ama gece eğlenir, sonra işinin başına geçerdi. İpekçi farklı dengeleri gözeten bir isimdi. Ankara taşralısı değildi."