Can Dündar'ın 'köstebek' bombası!
Yazısını baştan sona okuduğunuzda Can Dündar'ın özel olarak bilgilendirilmiş olduğu kanaatine varıyorsunuz.
"Oh olsun" dememiş de şık kelimeler arasında adeta göbek atmış...
"Gördünüz mü anyayı-konyayı" dememiş ama "etme bulma dünyası" deyimini her satırına sindirmiş.
Dedik ya tuhaf bir tat bırakıyor bu yazı...
Sanki çok şey biliyormuş da "azını" yazmış gibi...
Mesela diyor ki:
"Bence Deniz Feneri yöneticileri, dinlemeye takılan çok özel görüşmeleri sızdırmadıkları için savcılara dua etsin. İntikam hissiyle davranılsa, bir kısmı bir daha insan içine çıkamazdı."
Nerden biliyor o konuşmaların içeriklerini Can Dündar?
"İnsan içine çıkamazlar" kanaatine vardığına göre okumuş olmalı...
Gelelim yazısındaki asıl bomba iddiasına...
Diyor ki "savcılar görevden alınmasa köstebek tutuklanacaktı"...
Yazısından aktaralım o bölümü de:
Köstebek
tutuklanacaktı
Savcılar muhtemelen bu bağlantıyı belgeledikleri için,
"hasadı toplamadan" görevden alındılar.
Öğrendiğime göre dosya kendilerinden alınmasa, tam o günlerde
yeni bir tutuklama dalgası gelecekti:
Özel kalem telefonundan faillere haber uçuran
"köstebek", yani Atalay'ın koruma müdürü
gözaltına alınacaktı. O dalgada 10-15 şirket çalışanı ile
yönetici yakını da tutuklanacak, soruşturma
"yukarıya" doğru tırmanacaktı.
"Kendi
cebinizden gidin"
Atalay, "3 savcı 3 yılda niye bir iddianameyi yazamadı" diye
soruyor. Keşke savcılar konuşsa da, Deniz Feneri soruşturmasını
yürüten Alman savcıların Türkiye'ye gelmesinin nasıl
engellendiğini, kendilerinin Almanya'ya gidip belge toplaması için
kimlerin "Gerek yok" raporu
verdiğini anlatsa...
En basitini yazayım:
Almanya'ya gitmek isteyen savcılara, "Uçak paralarını
kendi cebinizden ödeyin" demek aklın alacağı iş
midir?
Bunlar ortaya çıkmaz mı bir gün?
Yazının tamamı için