Can Dündar'dan <font color='#FF0000'>Ak Tasmalı</font> benzetmesi

Başbakan Erdoğan'ın "tasmalarından biz kurtardık" sözüne Can Dündar'dan çok sert tepki geldi...

GAZETECİLER.COM - Başbakan Erdoğan'ın AK Parti İstanbul İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada medya mensupları için söylediği "tasma" sözcüğü tepki çekmeye devam ediyor.

Milliyet yazarı Can Dündar, köşesinde "tasma" sözcüğünü eleştirirken, rehinenin rehin alana, kurbanın avcıya, mahkzmun celladına âşık olma hali olarak tanımlanacak "Stockholm Sendromu" kavramından yararlandı.

AK TASMALI GAZETECİLER

"Dün bir kısım muhabir ve köşe yazarının, Ak Parti İstanbul Kongresi'nde konuşan Başbakan'la ilgili yazdıklarını okuyunca Stockholm Sendromu'na yakalandıklarını düşündüm.

Tek sesli-tek şefli gösteride Erdoğan her zamanki agresif üslubuyla köşe yazarlarını fırçalarken dedi ki:

"Daha düne kadar üniformalılar sizi arayıp yazdıklarınızdan dolayı azarlıyordu. Karşılarında hazırola geçip aldığınız emir doğrultusunda yazı yazıyordunuz. Sizi tasmalarınızdan biz kurtardık."

Bu ağır itham karşısında ne beklersiniz?

"Köpek" iması ile işaret edilenlerin, meslek onuru bir kenara, hiç değilse kişisel itibar uğruna Başbakan'ı dava etmesini, en azından iki satır yazıyla itiraz etmesini değil mi?

Ne gezer!

Belki muhtemel bir adli soruşturmadan kurtulmaya hayrı olacağını umarak, belki de "Madem kaçış yok" diye zevk almaya çalışarak, yeni model tasmalar için Başbakan'a doğru boyun uzattıklarını gördük.

Utandık.

DÜN TASMALANMADIK BUGÜN DE TASMALANMAYACAĞIZ

Biz, dün askerce tasmalananlardan değildik; bugün de Başbakan'ın tasmaladıklarından olmayacağız.

"Ak tasmalı gazeteciler" kadar, dışardan yularlı politikacılara, hocalara, paşalara da karşı duracağız.

Başbakan'ın, sadakat ayinlerinde alkışlandıkça coşan egosuna alkış tutmayacağız.

Uludere'yi unutturmak, "cambaza bak"tırmak için ortaya attığı kürtaj tartışmasına dalmayacağız.

AK Partili kadınlar, Başbakan'ın tarihin yayılmacı despotlarından kopya çektiği "Bolca doğurun" emrini ve "Bedeninize ne yapacağınıza ben karar veririm" tavrını yine Stockholm Sendromu gereği destekleyebilir.

Biz, hükümeti yatak odalarımıza sokmayacağız.

Fikrini beğenmediği genç kızı, "Çok mu kürtaj yaptırdın" diye sorgulayan Ankara Belediye Başkanı'nı sevenler olabilir. Biz bu çirkin maçoluğa karşı duracağız.

(...) Medyaya haki tasmalar yerine ak tasmalar dağıtmaz, tasmasız bir ülke dilerdiniz.

Tarihte pohpohlarla vicdanı köreltilmiş liderlerin sonunu bilir, alkışlar yerine vicdanınıza kulak verir, insaf ederdiniz.