Can Dündar'dan AKP'ye bayrak açan yazı!

Can Dündar günün en radikal muhalefetiyle AKP hükümetini topa tuttu, Leyla Zana'nın evine yapılan baskını Merve Kavakçı'ya yapılanla kıyasladı...

GAZETECİLER.COM
Günün en dikkat çeken muhalif yazısı Can Dündar'dan geldi. Milliyet yazarı, AKP hükümetine hayli sert eleştiriler yönelttiği yazısında son aylara damga vuran olayları sıralıyor ve “Adaletle Kandırma Partisi...” diyerek son sözünü söylüyor.

AKP iktidarının geçmiş yıllarda şikayet ettiği ne varsa şimdi kendisinin yaptığını savunan Can Dündar, BDP milletvekili Leyla Zana'nın evine yapılan baskını çarpıcı bir arşiv çalışmasıyla eleştiriyor. Dündar 'zorbalık' olarak tanımladığı aramayı Fazilet Partisi milletvekili Merve Kavakçı'nın evine yapılmak istenen baskınla kıyasladı. O günlerde yaşananları bugün olan bitenle karşılaştıran Dündar, "Merve Kavakçı’nın evi basıldığında kıyamet koparmışlardı" dedi.

Dündar'ın yazısı Twitter'da büyük ilgi görürken yazının finalindeki “Adaletle Kandırma Partisi...” vurgusu TT listesine girdi...

işte Can Dündar'ın hükümeti topa tuttuğu o yazı:

Başbakan’ın “Buyursun dağa gitsin” uyarısının ardından polisin Leyla Zana’nın evini basması zorbalıktır.
12 yıl önce de DGM savcısı, Fazilet Partisi Milletvekili Merve Kavakçı’nın evini basmaya kalkışmıştı.
O zaman da, merkez medyadan alkış sesleri yükselirken şiddetle karşı çıkmış, “Geceyarısı eşkıya kovalar gibi kapıya dayanıp zorbaca haneye girmeye kalkışan savcıyı” eleştiren bir yazı yazmıştım.
Faziletçiler henüz mağdur cephedeydiler. Hemen Kavakçı’nın evine koşmuş, savcının, dokunulmazlığı olan bir milletvekilinin evini basarak bizi dünyaya rezil ettiğini söylemişlerdi.
Parti yöneticisi Bülent Arınç “Bu, partimiz aleyhine tertiplenmiş bir komplodur” demiş, Meclis Başkanı’ndan özür dilemesini istemişti.
Arınç bugün Başbakan Yardımcısı...
BDP, Meclis’ten özür bekleyen tarafta...
AKP ise, dokunulmazlığı olan Leyla Zana’nın evinin basılmasını -kınamak şöyle dursun- emreden pozisyonda...
* * *
Aslında bir milletvekilinin evinin basılmasına karşı değiller.
Karşı oldukları, kendi evlerinin basılması...
Aslında parti kapatmaya da karşı değiller.
Karşı oldukları, kendi partilerinin kapatılması...
Yargıyı artık kendi partilerini kapatamayacak şekle sokar sokmaz, BDP’nin kapatılması için polise, yargıya yol gösteren demeçler vermeye koyuldular.
Onlar da mesajı aldı ve ev baskınlarına, tutuklamalara başladı.
* * *
Aslında tutuklu yargılamaya, tutukluluk sürelerinin uzunluğuna karşı değiller; kendileri tutuklu olmadığı sürece...
Aslında DGM’lere de karşı değillerdi; DGM’leri kontrol edememekten dertliydiler. Nitekim DGM’ler kapatılıp yerine hükümet kontrolünde özel yetkili sivil DGM’ler kurdular.
Yargı bağımsızlığından da yana değillerdi; yargının kendilerinden bağımsız olmasından rahatsızlardı.
Yargı teslim oldu; mesele halloldu.

Yazının tamamı için