Can Dündar'a göre 'yandaş basın panikte'
Ergenekon savcılarına koruma isteyen yandaş basın, Deniz Feneri savcılarını hedef gösteriyor.
Milliyet yazarı Can Dündar köşesinde "yandaş basın"ın Ergenkon
Savcılarına koruma isterken, Deniz Feneri davasına bakan savcıları
hedef göstermesininbüyük bir paniğin göstergesi olduğunu ileri
sürdü.
Gözler Deniz Feneri'nde... başlıklı köşesinde Dündar şunları
yazdı:
Deniz Feneri savcıları, buzdağının altını gördü de
ondan...
Bu konu deşilemez sanılıyordu; deşildi.
Sorumlulara ulaşılamaz sanılıyordu; ulaşıldı.
Tutuklanamazlar sanılıyordu; tutuklandılar.
Soruşturmaya her tür güçlük çıkarıldığı için bir yerde tıkanır
sanılıyordu; tıkanmadı.
Tersine iş, yükseklere doğru tırmanıyordu.
Bayram sonrası yeni bir operasyonla Kanal 7'ye baskını haber veren
"köstebek" de dahil 10-15 kişi daha tutuklanacaktı. Bunu, bazı
şirket çalışanları ile yönetici yakınlarını da içeren yeni dalgalar
takip edecekti.
Durdurdular.
Soruşturmanın önemli siyasetçilere doğru uzandığı, sanıkların bir bakanla akrabalık bağının ortaya çıkarıldığı, telefon dinlemelerine muhafazakâr kültürle hiç bağdaşmayacak türden ilişkilerin takıldığı da sızan bilgiler arasında... O yüzden "açıklansa yer yerinden oynayacaktı" denilen iddianame bitmeden savcıların, bir "kulp takma" ile apar topar görevden alındığı ve yandaş basında hedef haline getirildiği anlaşılıyor.
O cenahtaki paniğe kanıt şu:
Ergenekon savcılarına koruma isteyen yandaş basın, Deniz
Feneri savcılarını hedef gösteriyor.
Balyoz sızıntılarını büyük gazetecilik sayarlardı; Deniz
Feneri sızıntısına tepki gösteriyorlar.
Can Dündar'ın yazısının tamamını buradan
okuyabilirsiniz.