Can Dündar o bildiriyi neden imzalamadı?

Can Dündar, ilanı imzalaması teklifinin kendisine de geldiğini ancak izmalamadığını anlatan yazısında, metindeki iki ifadeden rahatsız olduğunu yazdı.

Cuma günü 14 Aralık operasyonunun 'Demorasiye Darbe' olduğunu ileri süren ve 92 gazeteci, yazar tarafından imzalanan ilan günün konusu olmuştu.

"Demokrasiye Darbe" başlıklı ilana imza atan isimler arasında Taraf gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Cumhuriyet gazetesi yazarı Ceyda Karan, Akademisyen Baskın Oran, Milliyet Gazetesi eski yayın koordinatörü Tahir Özyurtseven ve Yeni Şafak gazetesi eski yazarı Kürşat Bumin'in olması dikkat çekmişti.

Can Dündar, Cumhuriyet'teki köşesinde ilanı imzalaması teklifinin kendisine de geldiğini ancak izmalamadığını anlatan yazısında, metindeki iki ifadeden rahatsız olduğunu yazdı.

İşte Can Dündar'ın yazısındaki Neden imzalamadım? başlıklı o bölüm:

"Demokrasiye Darbe" başlıklı bildiri imza için adresime yollandığında, çoğu cümleye katılmakla birlikte metindeki iki ifadeden rahatsız oldum.

İlki şu: "Son birkaç yılda pek çok yasa değiştirilerek, hukuk sistemi evrensel hukuk normlarından uzaklaştırılmış ve temel kişi hak ve özgürlükleri aleyhine bir baskı aracına dönüştürülmüştür."

"Son birkaç yılda" mı?

Yıllardır temel hak ve hürriyetlere yönelik saldırılardan yakınmıyor muyuz?
Hukuksuzluğun, Cemaat'in baskı altına alındığı "son birkaç yıl"la sınırlanması, daha önce yargısız infazlarda evi basılan, tutuklanan, yargılanan, mahkûm olanlara haksızlık değil mi?

İkinci itirazım ise, bildirinin iktidara, "girdiği tehlikeli yoldan dönme" davetiyle sona ermesine...

Tehlikeli yolun bitmesi için, o yolu açanlardan insaf ummak, bir çaresizlik ifadesi... Bir felaketin nedeni, onun panzehiri olabilir mi?

Artık bizim, iktidara yönelik, "Yoldan dön" ricalarına değil, "Onu yoldan çevirmek için dayanışma ve güç birliği" çağrılarına ihtiyacımız var.