Can Dündar kaybetti...

Yargılama yapılmasaydı da okur kitlesi Can Dündar’ı tasfiye edecekti… Sonunda Cumhuriyet bile Can Dündar’ın yazılarını kesti…

Can Dündar ve Erdem Gül’ün yaptıkları haber nedeniyle ve hem de “casusluk” suçlamasıyla yargılanmalarını eleştirdik…

Çünkü…

Dünyanın hiçbir ülkesinde “açık haber” casusluk sayılmaz…

Eğer…

Can Dündar ve Erdem Gül, ellerindeki o haberi gizlice götürüp “düşman” ya da değil ama çıkarı Türkiye ile örtüşmeyen devletlerin istihbaratına verselerdi tabii ki “suç” işlemiş olurlardı…

Daha önce yayımlanmış bir haberi çok sonraları yayımlamak gazetecilik ilke ve ahlâkına aykırıydı sadece…

Ama burası Türkiye…

Can Dündar karşıtları da daha önceleri Ergenekon, Balyoz, İzmir Casusluk, Ayışığı, Poyrazköy gibi dava dosyalarından aldıkları ve “yayın yasağı” olan bilgileri yayımlamışlardı…

Hiçbiri yargılanmadı…

Dündar ve Gül de yargılanmamalıydı…

Ama…

Bu gazetecilik gerçeği bir başka gazetecilik gerçeği olan, soğumuş ve daha önce yayımlanmış bir haberi “taze ve güncel habermiş” gibi verme ahlaksızlığının üstünü örtmez…

Dikkat lütfen…

Can Dündar ve Erdem Gül’ün yargılanıp mahkûm olduğu o davada bütün dünya sadece Dündar’ı ön plana çıkarıyor…

Erdem Gül’ün adını anan bile yok…

Yani…

Türkiye cumhuriyet yargısı Dündar’ı ünlendirdi…

Onu sahte kahraman yaptı…

Oysa yargılama yapılmasaydı da okur kitlesi Can Dündar’ı tasfiye edecekti…

Uzatmayalım…

Sonunda Cumhuriyet bile Can Dündar’ın yazılarını kesti…

Yani en başta yapılması gereken yapıldı…

Can Dündar kaybetti kabul ama…

Türkiye’ye de kaybettirdi…