Can Dündar ayıp soruyla çanak tuttu

İki yazar... Dün Taraf'tan bugün Star'dan geldi aynı eleştiri. Üstelik satırlar da birbiren denk...

GAZETECİLER.COM - Can Dündar, Kemal Kılıçdaroğlu ile röportajında "çanak mı tuttu"?
Kılıçdaroglu'na "gollük paslar mı verdi?"
"Ayıp soru" mu sordu?
Öyleymiş...

Dün Taraf yazarı Markar Esayan çaktı.
Bugün Star'dan Ergun Babahan...
İlginç olan ikisinin yazısının birbirine çok aşırı benzemesi.
Eh aynı şeyi eleştirdiklerine göre normal sayılır herhalde...
Neyse uzatmayalım asıl konumuza dönelim.

AYIPLI SORU

Önce Ergun Babahan'ın yazısına gözatalım. "Çanak soru, gollük pas, ayıp soru" tanımlamaları ona ait.
Diyor ki:

Milliyet yazarı Can Dündar, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile konuşuyor. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin ağır bir faşizme gittiği iddiasında, zaten milletvekili arkadaşları da mahalle mahalle direniş çağrısı yapıyor.
O geri durur mu?
O neyse de, gazeteci de çanak tutuyor. 1960 Darbesi ile ilgili İsmet İnönü’nün sözlerine atıf yapıyor:

Demokratik rejimi baskı rejimine çevirirseniz ihtilal millet için meşru bir hak olur.” Kılıçdaroğlu da pası değerlendirip demokrasinin boş kalesine golü atıyor: “Evet, aynı durum.

Yani, medya tahrikli, CHP destekli bir ihtilal çağrısı yapılıyor. Utanç verici bir tablo. 1960’da yine aynı işbirliği sonucu, kimilerinin ihtilal dediği bir darbe yapıldı. Sonuçta bir başbakan ve iki bakan asıldı.

Ayıp soruyu soran medya ve cevabı veren siyasetçinin temsil ettiği zihniyet, bu darbeyi “iyi darbe” diyerek, ihtilal diyerek meşrulaştırdı.

TARAF YAZARI DA CAN DÜNDAR'A
BÖYLE ÇAKTI

Taraf'tan Markar Esayan'ın yazısı da aynı eleştirilerle yüklü... Tanımlamalar da sıfatlar da birebir Babahan'ınki ile aynı... O da Can Dündar'ın "çanak soru sorduğu" iddiasında. Dün köşesinde şöyle yazmıştı:

Milliyette Kılıçdaroğlu'nun konuştuğu Can Dündar, adeta 'yöntem' önerircesine "Paşa [inönü], Tahkikat Komisyonları kurduran Menderes'e 'Demokratik rejimi baskı rejimine çevirirseniz ihtilal millet için meşru hak olur' demişti" deyip gol pasını Gandi'nin ayaklarına uzatıveriyor.

Can'ı rahatlatan cümle Gandi'nin ağzında zaten hazır: "Evet, aynı durum., hatta daha ağır. Menderes'in son döneminde bile yaşanmayan baskılar yaşanıyor.
Böyle bir baskı varsa baskıya direnmek haktır..."

Bir siyasi parti lideri halka sokağa dökülün çağrısı yapıyor, bir gazeteci de ona çanak tutuyor, ürkütücü...
Durum 1960'lardan daha vahimse, 1960 "ihtilalinde" Menderes ve partisine verilen cezanın da nispi oranda arttırılması gerekir, değil mi?