Can Ataklı'nın saydırmasına Oray yanıtı

Oray Eğin'in yazısındaki tek bir cümleye köşesinden yanıt veren Can Ataklı'ya Akşam yazarı çok sert yanıt verdi.

GAZETECİLER.COM - Bugün gazetesindeki köşesinde "Yazık, hep yazık" başlıklı bir yazı kaleme alan Oray Eğin, "medyaya polemik için girdim" cümlesinin hakkını verircesine Can Ataklı'ya sert bir dille yüklendi.

 ATAKLI DÜN NE YAZMIŞTI?
Oray Eğin'in önceki gün yazısınaki iki cümleye Ataklı dün köşesinde şöyle yanıt vermişti:

"Bugün "mecburi" bir yazı yazmak durumundayım. Akşam Gazetesi'nin yazarlarından Oray Eğin, dün yazısında benim de adımı geçirmiş. İlk bakışta beni öven hatta göklere çıkaran bir ifade kullandığını sanabilirsiniz.

Ancak, ne yazık ki bu deyimi kullanmak zorundayım, "ruhu kötü olanlar, överken bile aşağılamaktan, karalamaktan, bir tür hıncı çıkarmaktan" garip bir haz duyarlar.

Bu yazar benim 28 Şubat'ta 'dik duran' nadir kişilerden olduğumu söylüyor. Ama diyor ki "Kim düşünürdü o yıllarda Aspava diye havadan sudan konular yazan, Tansu Çiller hayranlığı ile kendinden söz ettiren Can Ataklı'nın böyle dirençli olacağını."

Bu yazara şunu söylemek isterim: 'Bak güzel kardeşim, sağa sola bulaşarak, iri iri konuşarak, insanlar hakkında kendince tanımlamalar yaparak meslekte bir yerlere tutunmak isteyebilirsin. Ama şunu bil ki, havadan sudan yazdığımı söylediğin dönemde F-16 jetlerinin neden bu kadar sık düştüğünü, neden İstanbul'un sosyetik semtlerinden şehit cenazesi kalkmadığını, Milli Güvenlik Kurulu'nun neden var olduğunu, Doğu'daki jandarma zulmünün neden sürdüğünü, kendi ülkemde neden bazı yerlere gitmemize izin verilmediğini, kendi dilini konuşmak isteyenlere neden yasak konduğunu, kendine derin devlet süsü veren çetelerin nasıl korunduğunu sorguluyor ve yazıyordum. Bilemiyorum sen o tarihlerde okuma yazmayı sökmüş müydün? Ama istersen şimdi göndereyim o yıllardaki yazılarımı. Çok yararlanırsın.'

Ve bu yazara bir cümle daha ileteceğim: "(...)Şimdi komplekse kapılıp sakın cevap yetiştirmeye kalkma. Zaten versen de ben sürdürmem. Ben başkalarına benzemem; şantaja, çirkinliğe, çirkefliğe pabuç bırakmam. Kendine gel, otur oturduğun yerde."

Ataklı'nın 28 Şubat'taki düzgün tavrını her zaman alkışladığını yazan Eğin "dünkü yazısından sonra ama herhalde o dönem tesadüfen öyle denk geldi" dedi ve "Şu hayatında bir kere övgü aldı, ona da 'okuduğunu anlama' kabiliyeti yetmedi."

MEĞER YILLARDIR TRAVMA GEÇİRİYORMUŞ

Eğin, "Ben kendisiyle bu kadar ağır bir derdi olduğunu bilmiyordum Can Ataklı'nın, üzüldüm. Meğerse Sabah gazetesinde köşe yazarlığına başladığında hiç kimse tarafından ciddiye alınmaması, adını Ankara'da anlamı 'Allah Sağlık Para Aşk Versin Amin' cümlesinin baş harflerinden oluşan bir kebapçıdan alan köşesinde yazdığı yazılarla yıllarca dalga geçilmesi üzerinden yıllardır atamadığı bir travmaymış. Ne bileyim hala geçmişinin intikamını almaya çalıştığını." dediği yazısında sert eleştirlerini şöyle sürdürdü:

BÖYLE KOMPLEKSTEN KORKARIM BEN

'O zamanlar havadan sudan yazardı' dediğim için dün bana eskiden de ne büyük yazar olduğunu anlatıyor. Kusarak. Kompleksin bu dozundan korkarım ben.

Hiç onu yermek, bu travmasına dokunmak gibi bir niyetim de yoktu üstelik. Vallahi bozuldum. Saf saf onu övmüştüm oysaki.

ATAKLI CİDDİYE ALINMAZDI

Ne yazık ki Can Ataklı hiçbir zaman ciddiye alınan bir gazeteci değildi. 'Aspava' da uyduruk bir köşeydi... Adından belli değil mi zaten?
Ama buna rağmen 28 Şubat'ta çok düzgün bir tavır aldı... Dün de alkışladım, bugün de alkışlarım.

Maalesef, bana yazdığı yazıyı görünce o kişilikli tavrın bir ömre yayılmadığını anladım; herhalde o dönem tesadüfen öyle denk geldi.