Can Ataklı ne zaman dönüyor?..
Bu köşeyi takip edenler Can Ataklı ile aynı siyasi görüşte olmadığımı; zaman zaman siyasal iktidarın yaptığı olumlu icraatlara destek çıktığımı bilirler…
ADNAN BERK OKAN
Üç gün önce Can Ataklı’ya telefon edip “ne zaman dönüyorsun?” dediğimde henüz dinlenemediğini söyledi…
“Kovuldun da bizden mi saklıyorsun yoksa?” diye sordum.
Kocaman ve keyifli bir kahkaha attıktan sonra;
“Ne Aydın Bey’in patronajında ne de Demirören’lerin patronajında yazdığım hiçbir yazı için baskı görmedim, neden kovulayım?” dedi, dalga geçer gibi…
“İyi de Can bu nasıl bir izin böyle?” diye sual edemedim çünkü henüz yeni evli sayılırdı…
“Kovulmadım, izin yapıyorum” diyen bir meslektaşıma daha başka ne diyebilirdim ki?..
Az önce Can Ataklı’yı izledim HaberTürk TV’de.
Prof. Mehmet Altan, Prof. Fuat Keyman ve Prof. Mithat Sancar’la birlikte Didem Aslan’ın konuklarından biriydi…
Ve pek de sağlıklı görünüyordu…
Yani belli ki biraz da fazla dinlenmişti…
İçime kurt düştü…
Ya her zamanki gibi çalıştığı kurumu koruyor, kovulduğunu gizliyordu…
Yani, kovulduğunu söyleyerek uzun yıllardır çalıştığı VATAN’ın adı üstünden spekülasyon yapılmasını istemiyordu…
Ya da gerçekten izin yapıyordu…
Ama…
Ben yine de kovulmadığından emin değilim…
Bu köşeyi takip edenler Can Ataklı ile aynı siyasi görüşte olmadığımı; zaman zaman siyasal iktidarın yaptığı olumlu icraatlara destek çıktığımı bilirler…
Can ise muhalifliğiyle tanınıyor…
Ama…
Geçenlerde de söylediğim gibi O, Türkiye medyasının “en düzeyli” muhalifi…
Yazılarının içinde hakaret ve küfür olmaz…
Yalan yazmaz…
Böylesine ideal bir muhalif yazarın kovulması için ben de bir gerekçe bulamıyorum ama burası da Türkiye…
Burada “olmaz, olmaz”…
Bu ülkenin medyası bir bakıma “puşt tarlası”…
Yüzüne güldüğü, “dostum” dediği bir meslektaşının ayağını kaydırmak isteyen riyakâr dolu çevremizde…
Acaba?..
Acaba birileri de Can’ın ayağını kaydırıp o kocaman sayfaya konmak istiyor olabilir mi?..
Ey sevgili meslektaş!..
Biz medya dünyasındaki kırk kişi birbirimizi tanırız…
Ve hepimiz biliriz ki Can Ataklı “günübirlik” yaşayanlardandır…
35 yıllık gazetecilik hayatında kimileri gibi milyon dolarlar alıp da transfer edilmişliği yoktur…
28 Şubat’ın çok uzun süre “işsiz” bıraktığı gazetecilerdendir…
Ve az önce de yazdığım gibi Türkiye medyasının “en centilmen, en düzeyli” muhalif yazarıdır Can…
Peki o halde neden?..
Niçin yazdırılmıyor Can Ataklı’ya?..
Ya da kim, hangi vicdansız, hangi dinsiz, imansız bu meslektaşımızın ekmeğiyle oynuyor?..
Yok eğer Başbakan gerçekten bir baskı yapmışsa ki Can Ataklı Hadi Özışık ile yaptığı görüşmede de kovulmadığını, izne ayrıldığını söylemişti ama arkadaş bu nasıl izin böyle yaaa?..
Yoksa Can çok mu saf?..
Çok kolay mı kandırılıyor?..
Çok kolay mı inanıyor yazdıklarından dolayı baskı yapılmadığına?..
Yoksa…
Yoksa…
Dilimin ucuna geliyor söyleyemiyorum;
Başbakan’ın bir sohbette kendisine “yenge de iyi içiyor ama” deyişinin bir kitapta duyurulması yüzünden gerçekten de “kovuldu” da kendisine henüz açıklanmıyor mu?..
Ayşenur Arslan Medya Mahallesi’nde “kovuldu” dedi…
Can’ın izne(!) çıktığında iki gazetenin (Milliyet – Vatan) patrondan sonraki bir numarası olan Atıf Beki ise “benim iş başına olduğum dönemde kovulmadı, benden sonra da kovulduğunu zannetmiyorum” dedi…
O halde bu konuda bir açıklama yapılmasını beklemek hakkımız…
Biz medyanın medyasıyız…
Meslektaşlarımız olan biteni bizden öğreniyorlar…
Umuyorum VATAN Yönetimi Can Ataklı konusunda bir açıklama yapacak ve “kovulmadığını, kendi isteğiyle izne çıktığını” açıklayacaktır…
Ve “yeter artık kardeşim, başla şu yazılarına” denilecektir…
Tekraren;
siyasi görüşlerimiz uyum içinde olmasa da muhalefet tarzını çok beğendiğim, kaliteli bir muhalif kaleme bile tahammül edilmiyorsa eğer bilelim…
Yok, eğer bu Can üzerinden başkalarına bir “gözdağı” ise bunu da bilelim…
Haksız mıyım Sayın Başbakan?..
Yoksa sahiden de Can Ataklı’yı siz mi kovdurdunuz?..
Yoksa birileri sizin adınızı kullanarak Can gibi bir düzgün muhalife bile tahammül edemiyor mu?..
adnanberkokan@gmail.com