Çalık genel yayın yönetmeni arıyor

Erdal Şafak ve ekibinden memnun olmayan, yaptıkları çalışmaları “başarılı” bulmayan Ahmet Çalık genel yayın yönetmeni arıyor.

GAZETECİLER.COM (ÖZEL)
Erdal Şafak, iyi gazetecidir…
Erdal Şafak, “yan” da olmaz “yandaş” da…
Erdal Şafak, kendi kişisel çıkarlarını, yönettiği kurumun amaçlarının önüne koymaz…
Erdal şafak ahkâm kesmez, bilgilendirir…
Sayın Ahmet Çalık,
30 Ağustos 2009 günü; Zafer Bayramı gecesi resepsiyonunda, en son çekilmiş fotoğraflarınızdan göndereceğinize söz vermiştiniz…
Aradan yaklaşık 6 ay geçti ama sözünüzü tutmadınız…
Belki tuttunuz, asistanlarınız işi ciddiye almadılar…
İşte bu vesileyle bir kez daha hatırlatıyoruz: Sürekli kullandığımız bu fotoğrafınızda da “yakışıklısınız” ama biz Türkiye’nin en sık güncellenen en güncel sitesiyiz… Sizin de en güncel fotoğrafınızı kullanmak istemek hakkımızdır…
Adnan Berk Okan
Erdal Şafak, akçeli işlerin kıyısından bile geçmez…
Hâsılı; Erdal Şafak’ın hasletlerini çoğaltabiliriz ama demek ki Şafak’ın bu asil huyu, Ahmet Çalık’ı kesmedi…
Sürekli bir “ genel yayın yönetmeni arayışı” içinde Çalık
O zaman adama sormazlar mı?..
Ergun Babahan’ı neden kaçırdınız elinizden beyefendi?..
Neyse…
Bu kadar giriş yeter…
Erdal Şafak’la başladık, SABAH’ı yönettiği süreçte çok başarılı olan Ergun Babahan’ın da kulaklarını çınlattık…
Şimdi gelelim “KULİS” haberimize…
 
                      ***
 
Erdal Şafak ve ekibinden memnun olmayan, yaptıkları çalışmaları “başarılı” bulmayan Ahmet Çalık, SABAH’ın genel yayın yönetmenliğini “Tam yetki” ile (Albayrak’ın da üstünde) Hasan Cemal’e teklif etti…
Hasan Cemal üç gün izin istedi düşünmek için…
Üç günün sonunda teşekkür ederek, görevi kabul edemeyeceğini bildirdi…
Bunun üzerine Derya Sazak’a teklif götürüldü…
Sayın Çalık;
Medya patronu olmanın birinci koşulu; sadece Türkiye’yi değil, bütün dünyayı olduğu gibi görebilmektir…
Makedonya ve Türkmenistan’la iş bitmiyor yani…
İkinci koşul; dünyanın “en ukalâ” insanlarını yönetebilecek kadar “sabırlı” olmaktır…
Üçüncü koşul; Rakipleriniz üzerinde egemenlik kurabilmek için çok seri, kararlı ve güçlü bir şekilde hareket etmektir…
Aksi halde egemenliğinizin elinizden uçup gittiğini bile 5 yıl sonra anlarsınız…
Adnan Berk Okan
Sazak belki de “hayır” demek “kaba” kaçabilir düşüncesiyle “uçuk” bir ücret istedi…
Sazak’ın teklifinin kabulü, genel yayın yönetmenliği piyasasını “allak bullak” edeceği için kabul görmedi…
En son; gelmiş geçmiş bütün hükümetlerle ölçülü bir yakınlık kuran, en son vergi cezası konusunda bile herkes hükümetle kavga ederken, Yılmaz Özdil ile birlikte konuya Fransız kalan Enis Berberoğlu’na teklif gitti…
Tam teklifin gittiği gün Ertuğrul Özkök, Hürriyet’teki görevini bırakacağı sinyalini veren makalesini yazdı…
O makale bir bakıma, Enis Berberoğlu’na yazılmış “açık mektup” tu…
“Dur kardeşim, acele etme… Biliyorum ki benim yüzümden Hürriyet genel yayın yönetmenliği koltuğuna bir türlü oturamıyorsun… Bak işte artık gidiyorum… Ahmet bile Hürriyet mensubu olmanın ne kadar erdemli olduğunu yazmadı mı?.. Otur oturduğun yerde, sıran geldi”…
Demek istememiz o ki, Enis Berberoğlu da Ahmet Çalık’ın teklifine "Hayır!" dedi...
Ne dersiniz?..
Ahmet Çalık yeniden Ergun Babahan’a dönüp; “Al kardeşim… Eti senin, kemiği benim… Sadece bana karşı sorumlusun” der mi?..
Tabii asıl sorun, Babahan’ın kabul edip etmeyeceğinde…