Cafer Solgun için...

Umarım fazla uzun sürmeden yeniden okuruz vicdan ve akıl ürünü yazılarını…

“…….. geçen yıl Taraf’tan ayrılıp başka mecra ve ‘görevlere’ yelken açarken ‘madem artık biz yokuz, Taraf batsın’ diyerek ahlaki düzeylerini sergileyen gazetecilerden olmadığımı altını çizerek belirtmek isterim.”

Kim diyor bunları?..

Taraf’a veda yazısındayazıyor…

Kimler için olduğunu anladınız ama kısaca hatırlatayım…

Türkiye Cumhuriyeti yargısının çöküşünü başlatan:

Balyoz,

 Ayışığı,

Sarıkız,

Poyrazköy,

Askeri casusluk,

Gülen Cemaatini yok etme eylem planı,

 Ahmet Şık,

Nedim Şener,

 Hanefi Avcı’nın tutuklu yargılanmaları davalarını savunduktan sonra Taraf’ı yarı yolda bırakıp iktidar tarafına geçen…

Ve…

İktidar medyasında bu defa:

Balyoz,

Ayışığı,

Sarıkız,

Poyrazköy,

Askeri casusluk,

Gülen Cemaatini yok etme eylem planı,

Ahmet Şık,

Nedim Şener,

Hanefi Avcı davalarında “Cemaatin kumpası” olduğunu iddia eden yazarlar…

Başka ne diyor Cafer Solgun?..

Buyurun okuyun lütfen:

“Hiçbir zaman suya sabuna dokunmayan bir yazar olmayı düşünmedim. Hele ki böylesi “olağanüstü” gündemlerin damgasını vurduğu dönemlerde. Taşıdığım sorumluluğun bilincinde, kimleri kızdırırım kaygısından uzak ve sadece aklım ve vicdanımla hareket ederek, daima ezilenden, mağdur olandan, haksızlığa uğrayandan yana ‘taraf’ olmaya gayret ettim. Bu, sadece demokrat duruşun gereği olduğu için değil, büyüklerimizden aldığımız ‘doğru söz söyle’ (dedem Seyit Hasan) terbiyesinin ve ‘haksızlığa karşı susan hakkıyla beraber şerefini de kaybeder’(Hz. Ali) düsturunu bir hayat felsefesi olarak yaşamak çabasında olduğum için böyledir…”

Bunlar…

Her satırının altına imzamı atacağım kadar inandığım ilkeler…

Ve bir de…

Sadece medya dünyasında değil…

Devlet dâhil bütün bir iş dünyasında emeğin değerinin asla verilmediğine ilişkin şu satırları:

“Türkiye şartlarında yazarak yaşamını idame ettirmek gibi zor bir işin üstesinden gelmeye çalışıyor olmamdan ibaret. Rahmetli dedemin nasihatlerinden biri de, ‘emeğinin değerini kimse bilmiyorsa sen bil’ idi.”

Evet…

Yazılı medyamızdan bir yıldız daha kaydı…

Umarım fazla uzun sürmeden yeniden okuruz vicdan ve akıl ürünü yazılarını…

Alkışlarımla uğurluyorum Cafer Solgun’u..

İnşallah alkışlarımla da “Hoş geldin” derim…