Burhanettin Duran Kılıçdaroğlu’nun Ayasofya kaygılarının sebebini yazdı

Sabah Gazetesi yazarı Burhanettin Duran, bugünkü köşesinde 15 Temmuz’un yıl dönümünü hatırlatarak o gece tankların önüne çıkan iradenin, Türkiye’nin uluslarası sistemde kendi geleceğini tayin etme noktasında önemine değindi. Duran, Ayasofya Kararı’na ,muhalefetin özellikle CHP'nin karşı çıkamamasında da 15 Temmuz etkisi gördüğünü köşesine taşıdı.

Sabah Gazetesi yazarı Burhanettin Duran, bugün kaleme aldığı köşesinde 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi'nin yıl dönümünü hatırlatarak "FETÖ darbe girişimini bastıran milli iradenin tecellisini yeniden anma zamanı. Yıllar çabuk geçiyor. Ancak o gece yaşananları unutmamak ve unutturmamak bu ülkenin vatanımız olarak kalabilmesinin olmazsa olmazı." şeklinde konuştu.

15 Temmuz'un, iç ve dış vesayet odaklarına karşı devletini, demokrasisini savunan bir milletin kahramanlığı olarak tarihe geçtiğini belirten Duran, sözlerine şu şekilde devam etti "O gece tankların önüne çıkan irade, Türkiye'nin uluslararası sistemde kendi geleceğine karar verebilen, etkin bir aktör olarak yer almasının belgesiydi."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 'içerdeki hainler tasfiye edilince ordumuz adeta kendini yeniden buldu. Silahlı Kuvvetlerimizin terörle mücadeleden yurtdışı operasyonlara kadar farklı cephelerde imza attığı başarıların altında, bünyesinde yapmış olduğu işte bu temizlik vardır.' sözlerini köşesine taşıyan Duran, "Böylece, Suriye'de Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Bahar Kalkanı operasyonları o gecenin açtığı siyasi zeminde yapıldı. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildi, Doğu Akdeniz ve Libya hamleleri yapıldı. En son da geçen cuma günü Ayasofya, tekrardan camiye çevrildi." şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun, Ayasofya'nın camiye çevrilmesine karşı çıkma konusundaki kaygılarını dile getiren Duran, sözlerine şu satırları ekledi "Bu kaygının altında dört sebep var:İlki, Tek Parti döneminin laikçi politikalarının bir türlükurtulamadığı yükünü yeniden üstlenmek istemedi. Bu nedenle "Mustafa Kemal Atatürk'ün kararı geri çevriliyor" tezini sahiplenmedi. İkincisi, Batı başkentlerinden gelen eleştirilere katılarak Cumhur İttifakı'nın "gayri millisin" suçlaması altında ezilmeme arzusu."

Yazının tamamı için tıklayınız