Bundan sonrası herkes için bela
Ahmet Altan da aslında barıştan umudunu kesmiş görünüyor. Ama son bir deneme yapıyor ve diyor ki:
GAZETECİLER.COM - Türkiye
barıştan, savaşa doğru sürüklenirken günün çarpıcı yorumlarından
birinin altında Ahmet Altan'ın imzası var.
Barıştan umudunu kesme noktasına gelen Altan, son bir gayretle
diyor ki:
"Ne PKK orduyu yenebilir, ne ordu PKK'yı."
Diyor ki:
"Ne yirmi milyon Kürt diz çöker, ne elli milyon Türk."
Ve soruyor:
"Var mı PKK cenahında Apo'nun yerine o masaya oturabilecek biri?"
İşte Ahmet Altan'ın yazısından çarpıcı bölümler:
AKP BASİRETSİZ...
AKP'nin Kürt meselesinde çok fazla oyalanması, son adımı bir türlü atamaması, referanduma bu halkın kendisine açtığı büyük krediyi, inanılmaz bir basiretsizlikle genel seçimlerde ulusalcı bir dille harcaması, savaş isteyenlere büyük olanaklar yarattı. AKP hükümeti, "demokratik açılımdan" "biz onlara gösteririz" noktasına geldi, üstelik de bu noktaya gelmeme tercihini de kaybetti, artık yapılacakları belirleme gücü onun elinde değil. PKK, her canı istediğinde, bir saldırıyla "savaşı" biraz daha genişletebilir.
DİZ ÇÖKTÜRME KİLİTLENMESİ
Bundan sonrası herkes için beladır. Türkler de Kürtler de artık bir öfkeye ve intikam isteğine kilitlendiler. Bu duyguları kolayından yatışmayacak. Her patlayan silah bu duyguları biraz daha besleyecek. İçinden çıkamayacağımız bir duygusal kilitlenmeye esiriz, Türkler de Kürtler de birbirlerini "dizlerinin üstüne çökertmek" istiyorlar, bunu görmedikçe rahat etmeyecekler. Ama bu iki taraf için de mümkün değil. Ne yirmi milyon Kürt diz çöker, ne elli milyon Türk.
APO'NUN YERİNE MASAYA KİM OTURACAK?
Tam anlaşmaya yaklaşılmıştı, Apo müzakereleri sürdürüyordu, yeni bir anayasa hazırlığı yapılıyordu, Kürtlerin yıllarca inkâr edilen hakları bir anayasayla verilecekti, anayasayı hazırlayacak parlamentoda Kürt partisi "kilit parti" rolündeydi, PKK'nın Silvan ve Çukurca baskınları geldi.
Bu baskınlar Apo'nun müzakere masasındaki gücünü yok etti, şimdi kim sürdürecek müzakereleri?
Var mı PKK cenahında Apo'nun yerine o masaya oturabilecek biri?
Barıştan umudunu kesme noktasına gelen Altan, son bir gayretle
diyor ki:
"Ne PKK orduyu yenebilir, ne ordu PKK'yı."
Diyor ki:
"Ne yirmi milyon Kürt diz çöker, ne elli milyon Türk."
Ve soruyor:
"Var mı PKK cenahında Apo'nun yerine o masaya oturabilecek biri?"
İşte Ahmet Altan'ın yazısından çarpıcı bölümler:
AKP BASİRETSİZ...
AKP'nin Kürt meselesinde çok fazla oyalanması, son adımı bir türlü atamaması, referanduma bu halkın kendisine açtığı büyük krediyi, inanılmaz bir basiretsizlikle genel seçimlerde ulusalcı bir dille harcaması, savaş isteyenlere büyük olanaklar yarattı. AKP hükümeti, "demokratik açılımdan" "biz onlara gösteririz" noktasına geldi, üstelik de bu noktaya gelmeme tercihini de kaybetti, artık yapılacakları belirleme gücü onun elinde değil. PKK, her canı istediğinde, bir saldırıyla "savaşı" biraz daha genişletebilir.
DİZ ÇÖKTÜRME KİLİTLENMESİ
Bundan sonrası herkes için beladır. Türkler de Kürtler de artık bir öfkeye ve intikam isteğine kilitlendiler. Bu duyguları kolayından yatışmayacak. Her patlayan silah bu duyguları biraz daha besleyecek. İçinden çıkamayacağımız bir duygusal kilitlenmeye esiriz, Türkler de Kürtler de birbirlerini "dizlerinin üstüne çökertmek" istiyorlar, bunu görmedikçe rahat etmeyecekler. Ama bu iki taraf için de mümkün değil. Ne yirmi milyon Kürt diz çöker, ne elli milyon Türk.
APO'NUN YERİNE MASAYA KİM OTURACAK?
Tam anlaşmaya yaklaşılmıştı, Apo müzakereleri sürdürüyordu, yeni bir anayasa hazırlığı yapılıyordu, Kürtlerin yıllarca inkâr edilen hakları bir anayasayla verilecekti, anayasayı hazırlayacak parlamentoda Kürt partisi "kilit parti" rolündeydi, PKK'nın Silvan ve Çukurca baskınları geldi.
Bu baskınlar Apo'nun müzakere masasındaki gücünü yok etti, şimdi kim sürdürecek müzakereleri?
Var mı PKK cenahında Apo'nun yerine o masaya oturabilecek biri?