Bundan sonra kimleri vuracak?
Halkımızın ve bütün insanlığın başı sağ olsun...
ADNAN BERK
OKAN
Bir tümseğin üzerinde otla bağlanmış birkaç demet taze gül gördüm. "Bu değersiz ot ne oluyor ki gül ile birlikte görünüyor" dedim...
Ot ağladı ve dile geldi:
"Sus!" dedi... "Kerem sahipleri arkadaşlığı unutur mu?.. Her ne kadar güzelliğim, rengim, kokum yoksa da, nihayet ben de bu güllerin bittiği bahçenin otu değil miyim?.."
Bunları Sadi - i Şirazi söylüyordu...
Peki...
Kâh küçümsediğimiz...
Kâh kafa bulduğumuz...
Bazen öfkelendiğimiz...
Çoğu zaman da aşağıladığımız...
Ama...
Aynı bahçenin otu olduğumuz o güzel insanların başına gelenler için ben ne diyebilirim?..
Ne yazabilirim?..
Nasıl konsantre edebilirim kendimi?..
Hele bazı insanlıktan çıkan vahşilerin "yorum" adı altında o çilekeş insanlar için yaptıkları hakaretleri de okuduktan sonra...
Bu tanrısal belâyı Çukurca'nın rövanşı olarak nitelendirişlerindeki ikrah edici bencilliğe tanık olduktan sonra...
Artık hepimiz mi sussak ne?..
Ve...
Bundan sonrasını artık gerçekten de Allah'a mı bıraksak!..
Madem her doğal afeti onun kasti lâneti olarak okuyan, okumak isteyenler var içimizde...
Acaba bundan sonra Yüce Allah'ın lânetlerini mi beklesek?..
"Bakalım bundan sonra kimleri vuracak?" diye...
Yok yok...
Pierre Jeanne'ın dediği gibi...
Vicdanları tarafından itham edilmeyen bu insanları ben neyle ve nasıl itham edersem edeyim hiç bir değeri yoktur....
Allah, kendi yurttaşlarının başına gelen doğal felâketi bile intikam aracı olarak kullanan bu yurttaşlarımızı islâh etsin inşallah...
Amin!..
Halkımızın ve bütün insanlığın başı sağ olsun...
adnanberkokan@gmail.com
Bir tümseğin üzerinde otla bağlanmış birkaç demet taze gül gördüm. "Bu değersiz ot ne oluyor ki gül ile birlikte görünüyor" dedim...
Ot ağladı ve dile geldi:
"Sus!" dedi... "Kerem sahipleri arkadaşlığı unutur mu?.. Her ne kadar güzelliğim, rengim, kokum yoksa da, nihayet ben de bu güllerin bittiği bahçenin otu değil miyim?.."
Bunları Sadi - i Şirazi söylüyordu...
Peki...
Kâh küçümsediğimiz...
Kâh kafa bulduğumuz...
Bazen öfkelendiğimiz...
Çoğu zaman da aşağıladığımız...
Ama...
Aynı bahçenin otu olduğumuz o güzel insanların başına gelenler için ben ne diyebilirim?..
Ne yazabilirim?..
Nasıl konsantre edebilirim kendimi?..
Hele bazı insanlıktan çıkan vahşilerin "yorum" adı altında o çilekeş insanlar için yaptıkları hakaretleri de okuduktan sonra...
Bu tanrısal belâyı Çukurca'nın rövanşı olarak nitelendirişlerindeki ikrah edici bencilliğe tanık olduktan sonra...
Artık hepimiz mi sussak ne?..
Ve...
Bundan sonrasını artık gerçekten de Allah'a mı bıraksak!..
Madem her doğal afeti onun kasti lâneti olarak okuyan, okumak isteyenler var içimizde...
Acaba bundan sonra Yüce Allah'ın lânetlerini mi beklesek?..
"Bakalım bundan sonra kimleri vuracak?" diye...
Yok yok...
Pierre Jeanne'ın dediği gibi...
Vicdanları tarafından itham edilmeyen bu insanları ben neyle ve nasıl itham edersem edeyim hiç bir değeri yoktur....
Allah, kendi yurttaşlarının başına gelen doğal felâketi bile intikam aracı olarak kullanan bu yurttaşlarımızı islâh etsin inşallah...
Amin!..
Halkımızın ve bütün insanlığın başı sağ olsun...
adnanberkokan@gmail.com