Bülent Ülgen kaybetti

Avusturya'lı futbolcu kalecimizle karşı karşıya kaldığında Mert dizleriyle bir girdi ki; parmak ucuyla bile dokunamadığı o pozisyona penaltı çalmayacak

Aman Allah'ım!.
Aman Ya Rabbim!..
Bu ne böyle ya?..
Bu ne böyle?..
Maç mı anlatıyorsun kardeş; savaş mı?..
"Hamaset yapıyor" diye Erdem Şener'i eleştirirdik ama Bülent Ülgen'i dinledikten sonra Erdem Şener'in, Ülgen'in yanında Muvakkar Ekrem Talu olduğunu falan düşündük...
Yahu aklı başında birileri bu Bülent Ülgen'e böyle maç anlatılamayacağını söylesin...
Hele bizim gibi; Pertev Tunaseli'lerden, Halit Kıvanç'lardan, Necati Karakaya'lardan, Orhan Ayhan'lardan maç dinlemiş biri için kabir azabı gibiydi dün geceki Avusturya - Türkiye maçını izlemek...
yahu bu yüzyılda "uğur" mu kaldı Allah aşkınıza?..
Çıkarsın oynarsın...
Ya kazanırsın ya kaybedersin...
"İyi saatte olsunlar" maçın sonucunu değiştirecek, bizim futbolcunun ayağının ayarını düzeltecek değil ya...
Ama Bülent Ülgen daha maç başlamadan stadın bize uğurlu geldiğini anlatmaya başladı;
maçın bitimine 3 dakika kala 2 - 0 yenik durumda olduğumuz halde stadın uğurundan, maçın henüz bitmediğinden ve aslanlarımızın her an durumu 3 - 2 yapabileceğinden söz etti durdu...
"Yuh!" yani...
Avusturya'lı futbolcu kalecimizle karşı karşıya kaldığında Mert dizleriyle bir girdi ki; rakip futbolcunun bacaklarını az daha eline verecekti...
Buna rağmen parmak ucuyla bile dokunamadığı o pozisyona penaltı çalmayacak hakemin diploması yırtılırdı be...
Ama Bülent Ülgen isimli arkadaş seyirci yanlış görüyormuş gibi Hakem'e bir yüklendi ki sanırsınız adam T.B.M.M.'nin temellerine bomba döşedi...
Ve bütün bir maç boyunca "savaş anlatıcısı" gibi konuşmasını sürdürdü...
Hiçbir şey oynamayan Milli Futbol Takımı'mızı eleştireceğine hakemlere veryansın etti...
Bizler, yukarıda isimlerini saydığım değerli spikerlerimizden maç dinlerken radyo başında heyecanlanırdık ama (eğer milli maçsa) ne hakeme düşman olurduk ne de rakip futbolculara...
Bülent Ülgen bize gözlerimizle gördüğümüz maçı bile "yanlış" anlatıyor ya...
Neyse uzatmayalım...
Bu devirde böylesine hamasî ve pozisyonları izleyici gördüğü halde yanlış anlatan Bülent Ülgen kaybetti...