Bülent Ersoy Oray Eğin farkı
Oray Eğin Elif Şafak'ın neden eleştirdi anlayabilmiş değilim.
BÜLENT ERSOY ORAY EĞİN FARKI
Oray Eğin, Elif Şafak’ın “Biseksüel olduğumu kamuoyu önünde açıklayamadım ama bunu yakın çevrem biliyordu” deyişini eleştirdi.
*
Oysa…
Eleştirilecek bir yanı yok…
Çünkü…
Bazıları Bülent Ersoy gibi, cinsel tercihini kamuoyu baskısından
korkmadığı için açıkça
söyler…
*
Kimisi ise Oray’ın yaptığı gibi; “kişisel tercihimdir kamuoyunu ilgilendirmez” der ama bunu doyasıya yaşar.
*
Elif Şafak’ın yaptığının
Oray’ın yaptığından farkı
yok…
İyi de…
Oray
buna rağmen Elif’i neden
eleştirdi, anlayabilmiş değilim…
DURUM DEĞİŞMEYECEKTİR…
ABD başkanları, bir başka ülkeyi
yönetenlere asıl söyleyeceklerini kapalı kapılar ardında
söyler.
“Asarız”
der…
“Keseriz” der…
“Vururuz” der…
“Yok ederiz” der…
“Hiçbir talebinizi karşılamayız”
der…
“Bu saatten sonra düşmanımızsınız”
der…
Der
oğlu der…
*
Kapının önüne (Kamuoyu ve medya
karşısına) çıkınca…
İçeride ağzına geleni söylediği,
“Asarız, keseriz, vururuz, yok ederiz” dediği başkan veya başbakanın sırtını
okşar:
“En iyi
dostum” der…
“Dostum olduğu için onur duyuyorum”
der…
“Stratejik ortağım” der…
*
Kim ki ABD kapalı kapılar ardında; “canım benim, en
sadık dostum, ben de halkım da sizin ve ülkenizin hayranı, biz
sizden izinsiz tuvalete bile gitmeyiz” der…
Ve
fakat…
Kamuoyu
ve medya karşısında ise ABD yönetiminin ağzına tükürür, kafa
tutarsa…
Kaybeder…
*
Bugüne kadar hep böyle
olmuştur…
Bundan sonra da bu durum
değişmeyecektir…
MECBURİ OLMADAN DÖNECEĞİM…
Yabancılar Polisine giden
Temel "Otuz yıllık birikmiş hakkımı
burada bırakıp Türkiye’ye dönmek istiyorum” dedi.
Şaşırdı Polis:
"Neden Herr Temel?..” diye sordu.
“Polis abi” diye başladı Temel. “Ben buraya otuz yıl önce geldiğimde her şey
iyi güzel idi... 20 yıl önce eşcinsellere hoşgörü
başlattınız... 10 yıl önce eşcinsellik serbest oldu... 5 yıl önce
de ibnelere birbirleriyle evlenebilme hakkı verdiniz... Abi benim
çoluk çocuğum var... Bu iş mecburi olmadan memleketime
döneceğim..."
SAFTİRİK SEN DE…
Zavallı Barzani…
Diyelim hata yaptın, bizim ekran
uzmanlarını danışman olarak istihdam etmedin…
Yahu
hiç olmazsa televizyonunu açıp hafta arası her gece bu muhteşem
uzmanları neden dinlemedin?..
Giy pijamalarını terliklerini…
Yengem önüne de koysun bir tas ayçiçeği, çıtla ve izle…
*
Eğer bizim allameleri
dinleseydin hiç yanlış yapmazdın…
Saftirik sen de…
DEMOKRASİ AYAKTA KALAMAZ…
Ey güzel insanlar!..
Ekran tartışmacıları önce olayın
seyrini değiştiriyorlar…
Her
tartışmacı olayları kendi meşrebine göre anlatıyor
önce…
Sonra da analizini de anlattığı şekle göre
yapıyor.
*
Sonucun aslında öyle olmadığını
bilen izleyicilerin ise kafaları karışıyor…
Tartışmanın sonuna doğru, işine gelen ve hoşuna
giden konuşmaları yapan tartışmacıların attıkları bütün yalanlara
inanıyor izleyici…
Program bittikten sonra kafalarında kalan ise
işte o “yalanlar…
*
Dünyada hiçbir demokrasi, yalan bilgi üzerine yapılan analizlerle ayakta kalamaz…
BELLİ Kİ HİÇ TANIMAMIŞLAR…
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
“Televizyondan izliyorum grup başkanvekillerini salonda
göremiyorum” demiş…
Bu
haber şu başlıkla veriliyor:
“Yüzlerine söyledi”.
*
Peki nerelerine karşı söylemeliydi?..
VASAT ALTI, VASATI DA VASAT ÜSTÜNÜ DE
YENİYOR…
Gelişmekte olan veya az gelişmiş
ülkelerin şirketleri nasıl ki bütçelerinde araştırma geliştirmeden
daha çok halkla ilişkiler departmanına kaynak
ayırıyorsa…
Siyasi
partiler de artık “devlet
insanı” olabilecek kıratta
siyasetçi yerine, sadece
seçimi kazanmayı bilen politikacılar yetiştiriyor…
*
Ve haliyle…
Vasat altı, vasatı da vasat üstünü
de yeniyor…