Bulaç ve Baransu'dan mı özür dilesem? Okurlardan mı?..
Dün "Ali Bulaç kaybetti" derken "Mehmet Baransu kazandı" tercihini kullanma hatasını yaptığım için.....
ADNAN BERK OKAN
Değerli dostlar;
Dün "Ali Bulaç kaybetti" derken "Mehmet Baransu kazandı" tercihini kullanma hatasını yaptığım için hepinizden özür dilerim...
Çünkü...
Mehmet Baransu'ya inanmakla hata ve diğer meslektaşlarımıza (muhabirlere) haksızlık(!) ettiğimi anladım...
Nereden mi?..
Anlatayım efendim...
Hatırlayacaksınız...
Gazete HT, 7 Nisan 2011 tarihli nüshasının birinci sayfasında manşetten yayımladığı bir foto - haberde, Ergenekon Savcılarının (halef - Selef) ardından üçüncü adam olarak yürüyen Baransu'ya yönelik "iğneli" bir ifade kullanmıştı...
Baransu da tvitterda öyle bir yanıt verdi ki Gazete HT'ye; yer gök inledi, inledi...
Baransu'nun tvittinde, "fotoğrafın tamamını yayınlasanız ya lannnnn!.. Benle beraber kırk (rakamla 40) gazeteci daha vardı orada!" gibi bir nara tonlaması hissettik hep birlikte...
Ve bugün...
Tarih 8 Nisan 2011 Cuma...
Gazete HT fotoğrafın tamamını yayımladı...
Ne yazık ki görüntüde kırk gazeteci falan yok...
Bir Baransu var...
Bir de Ergenekon'un giden savcısının pek bir sevdiği İHA (İhlas Haber Ajansı) muhabiri...
"N'olcak?" demeyin...
Çünkü ben Baransu'nun diğer 39 meslektaşını atlatıp eski savcıdan, yeni savcıya refere edildiğini falan sanmıştım...
Ve bunu "bir gazetecilik" başarısı olarak sıfatlandırmıştım...
Alacağın olsun Mehmet...
Hem sakallısın benim gibi, ama; hem de kandırdın beni...
Küstüm işte küstüm...
Aha işte ağzıma bant çekiyom...
Bi daaa konuşursam şard ossun...
Geleyim Ali Bulaç'a...
Ali Bulaç için "kaybetti" derken, "oturun evde erkeklerinizin çoraplarını yıkayın" dediğinden hareket etmiştim biraz da...
Ali Bulaç'tan itiraz geldi...
"Ben öyle bir lâfı nerede etmişim? Gösterin!"
Ali Bulaç haklı(!)..
Ben çok yanlış yapmışım yani...
Zira bir kadın erkeğinin (kocasının) çorabını tabii ki yıkar...
Kimi leğende, kimi çamaşır makinesinde...
Ama...
Ali Bulaç öyle dememiş ki...
Ya nasıl demiş?..
Nerede demiş?..
Marmara İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin düzenlediği bir toplantıda söylemiş...
Ve demiş ki:
"....... Kadınların bu hak hukuk iddialarından Avrupa’da aile kurumu çöktü gitti. Ülkemizde de bu felaket hızla yaklaşıyor. Üstelik bizim dindar camiada bile kadınlar, “tebliğ yapacağım” gibi bahanelerle evlerinde oturmuyorlar.
Yani...
Sevgili Bulaç "otorun evinizde erkeklerin çoraplarını yıkayın" dememiş...
"Erkeklerin çoraplarını kim yıkayacak yahu?" diye sormuş?..
Hey feminist şeyler(!)...
Söyleyin bakalım sizler başınızdaki örtülerle ya da örtüsüz, milletvekili falan olursanız; erkeklerin "çoraplarını kim yıkayacak yahuuuu?..."
A be sizi savunacağım derken Ali Bulaç büyüğümden (gerçi yaşlarımız aynı ama olsun o benim ilim büyüğümdür) azar bile işittim durduk yerde...
Özür dilemek de cabası...
"Erkeklerin çoraplarınızı yıkayın" demekle, "erkeklerin çoraplarını kim yıkayacak yahu?" diye sormak arasında dağlaaaarrr kadar fark var...
Ama...
Gören göz gerek...
Korkarım siz Bulaç büyüğümün 7.04.2011 tarihli ZAMAN'da başlığı altında yayımlanan haberinde de "kadınları evcil hayvanlara benzettiğini" felan iddia edersiniz...
Ne alâka yani?..
Neden benzetsin?..
Nasıl benzetsin...
O son zamanlarda erkeklerin çoraplarını kimlerin yıkayacağını dert etmekle meşgul...
Dokunmayın Bulaç'ıma yazıktır...
adnanberkokan@gmail.com
Değerli dostlar;
Dün "Ali Bulaç kaybetti" derken "Mehmet Baransu kazandı" tercihini kullanma hatasını yaptığım için hepinizden özür dilerim...
Çünkü...
Mehmet Baransu'ya inanmakla hata ve diğer meslektaşlarımıza (muhabirlere) haksızlık(!) ettiğimi anladım...
Nereden mi?..
Anlatayım efendim...
Hatırlayacaksınız...
Gazete HT, 7 Nisan 2011 tarihli nüshasının birinci sayfasında manşetten yayımladığı bir foto - haberde, Ergenekon Savcılarının (halef - Selef) ardından üçüncü adam olarak yürüyen Baransu'ya yönelik "iğneli" bir ifade kullanmıştı...
Baransu da tvitterda öyle bir yanıt verdi ki Gazete HT'ye; yer gök inledi, inledi...
Baransu'nun tvittinde, "fotoğrafın tamamını yayınlasanız ya lannnnn!.. Benle beraber kırk (rakamla 40) gazeteci daha vardı orada!" gibi bir nara tonlaması hissettik hep birlikte...
Ve bugün...
Tarih 8 Nisan 2011 Cuma...
Gazete HT fotoğrafın tamamını yayımladı...
Ne yazık ki görüntüde kırk gazeteci falan yok...
Bir Baransu var...
Bir de Ergenekon'un giden savcısının pek bir sevdiği İHA (İhlas Haber Ajansı) muhabiri...
"N'olcak?" demeyin...
Çünkü ben Baransu'nun diğer 39 meslektaşını atlatıp eski savcıdan, yeni savcıya refere edildiğini falan sanmıştım...
Ve bunu "bir gazetecilik" başarısı olarak sıfatlandırmıştım...
Alacağın olsun Mehmet...
Hem sakallısın benim gibi, ama; hem de kandırdın beni...
Küstüm işte küstüm...
Aha işte ağzıma bant çekiyom...
Bi daaa konuşursam şard ossun...
Geleyim Ali Bulaç'a...
Ali Bulaç için "kaybetti" derken, "oturun evde erkeklerinizin çoraplarını yıkayın" dediğinden hareket etmiştim biraz da...
Ali Bulaç'tan itiraz geldi...
"Ben öyle bir lâfı nerede etmişim? Gösterin!"
Ali Bulaç haklı(!)..
Ben çok yanlış yapmışım yani...
Zira bir kadın erkeğinin (kocasının) çorabını tabii ki yıkar...
Kimi leğende, kimi çamaşır makinesinde...
Ama...
Ali Bulaç öyle dememiş ki...
Ya nasıl demiş?..
Nerede demiş?..
Marmara İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin düzenlediği bir toplantıda söylemiş...
Ve demiş ki:
"....... Kadınların bu hak hukuk iddialarından Avrupa’da aile kurumu çöktü gitti. Ülkemizde de bu felaket hızla yaklaşıyor. Üstelik bizim dindar camiada bile kadınlar, “tebliğ yapacağım” gibi bahanelerle evlerinde oturmuyorlar.
Yani...
Sevgili Bulaç "otorun evinizde erkeklerin çoraplarını yıkayın" dememiş...
"Erkeklerin çoraplarını kim yıkayacak yahu?" diye sormuş?..
Hey feminist şeyler(!)...
Söyleyin bakalım sizler başınızdaki örtülerle ya da örtüsüz, milletvekili falan olursanız; erkeklerin "çoraplarını kim yıkayacak yahuuuu?..."
A be sizi savunacağım derken Ali Bulaç büyüğümden (gerçi yaşlarımız aynı ama olsun o benim ilim büyüğümdür) azar bile işittim durduk yerde...
Özür dilemek de cabası...
"Erkeklerin çoraplarınızı yıkayın" demekle, "erkeklerin çoraplarını kim yıkayacak yahu?" diye sormak arasında dağlaaaarrr kadar fark var...
Ama...
Gören göz gerek...
Korkarım siz Bulaç büyüğümün 7.04.2011 tarihli ZAMAN'da başlığı altında yayımlanan haberinde de "kadınları evcil hayvanlara benzettiğini" felan iddia edersiniz...
Ne alâka yani?..
Neden benzetsin?..
Nasıl benzetsin...
O son zamanlarda erkeklerin çoraplarını kimlerin yıkayacağını dert etmekle meşgul...
Dokunmayın Bulaç'ıma yazıktır...
adnanberkokan@gmail.com