Bu yargı ve bu medya ile size ölmek yakışır
11 genç kızımızı kaybettik bir trafk kazasında. İlk gün manşetlere taşındı haber fakat sonra yok oldu. Hıncal Uluç'un da öfkesi buna...
Hıncal Uluç ne haklı bir konuya değinmiş bugün... Özeleştiri yapmış içinde bulunduğu sektöre... Aslında eleştiriden de öte öfkesini bastırmaya çalışmış yaza yaza... Ama daha da öfkelenmiş yazdığı her satırda... Neden mi? Medyanın trafik kazalarına olan duyarsızlığından...
Geçtiğimiz hafta 11 genç kız bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Medya ilk gün manşetlere taşıdı bu haberi... Ertesi gün ise haber uçtu en kuytu köşelere... İşte Hıncal Uluç'un da isyanı buna... Medyayı 'balık beyinli' olarak nitelendiriyor ve ekliyor:
(...) Nerde hesap soran, nerde takip eden, nerde sonuç alana
kadar işin peşini bırakmayan medya?..
Öyle medya olsa, böyle kaza olur mu zaten?..
Yolcunun inip inmediğini kontrol etmeden, kapı açık hareket
etmiş, halk otobüsü.. Genç öğretmen, kapıdan, tekerleklerin altına
düşmüş.. 10 metre sürüklenmiş, ölmüş.. Şöförü 28 gün sonra tutuksuz
yargılanmak üzere serbest bırakmış yargı.. Bizde adamı trafikte
öldürmek serbest çünkü..
İşte anayasa gereği, devletin üç gücü.. Vatandaşa
sahiplenecek üç erki bunlar.. Dördüncü de biz,
gazeteciler..
Biz!.. Popomla güldürmeyin beni de, çıkın trafiğe ölün..
Ölün vatandaşlarım ölün..
Bu yürütme, bu yasama, bu yargı, bu medya ile size ölmek
yaraşır..
Ama teker teker değil, onar, yirmişer ölün
ki, büyük haber olasınız, hiç değilse adınız ön sayfalara geçsin,
resimleriniz yayınlansın.
Hayatta 10 paralık kıymetiniz yoktu. Ölünüz bir gün için "Şöhret"
olsun!..