Bu ne biçim yazı böyle!
“Türkiye’de çeşitli ihmaller ve çatışmalar nedeniyle binlerce ölüm varken en önemli olayımız “kesik baş” cinayeti mi yani?
Vatan gazetesinin iddiasına göre, Burgaz Rakı’nın sahibi Hayyam Garipoğlu, Stratejik İletişim Danışmanı Ali Atıf Bir’den destek almaya başladı.
Bugün yazarı Ali Atıf Bir, kamuoyunun 'kesik baş' cinayeti olarak bildiği olayla ilgili olarak gazetede öyle bir yazı yazdıki bizde hayretler içinde okuduk Ali Atıf Bir'in yazısını... . "İşte böyle yazı olur mu?" dedirten o köşe....
- (...) Ali Atıf Bir, gazetede çıkan
yazısında Burgaz Rakı ile ilgili olarak Hayyam Garipoğlu ile
telefonda konuşurken, söz konusu cinayet konusunun açıldığını
belirtiyor ve konuyu şu cümlelerle yorumluyor:
“Türkiye’de çeşitli ihmaller ve çatışmalar nedeniyle binlerce ölüm
varken en önemli olayımız “kesik baş” cinayeti mi yani?
Niye?
“Cem’in babası Nida Garipoğlu’nun üzerinde kan lekeleri bulundu” o
yüzden...
Cem Garipoğlu yakalanmadan ya da ana babası itiraf etmeden ya da
ortaya bir itirafı çıkmadan gerçeğin ne olduğunu nereden bileceğiz?
Bilemeyeceğiz...
Peki ya, “melez gazetecilikle”, “okur” artırma uğruna yanlış kişiyi
suçlu ilan etmişsek? Masum biri hapse girerken, gerek suçlunun
dışarıda dolaştığı her dava tüm adalet sisteminin güvenilirliğini
tehdit etmez mi? Hangimiz Nida Garipoğlu’nun suçunun kesin olarak
ispatlandığını söyleyebilir ki? O halde niye böylesine bir linç
havasına girildi?
Yoksa internet ölçümlerinde “kesik baş” cinayetini çok okunduğunu
mu fark ettik? Nida Garipoğlu internet kurbanı mı yani? Gerçekten
mi?”
Benzeri daha öncede yaşanmıştı
Ali Atıf Bir, daha önce de tavuk üreticisi Köy-Tur ile ilgili
olarak yazdığı bir köşe yazısı yüzünden Basın Konseyi tarafından
kınanmıştı. Köşesinde Köy-Tur’un batacağını, şirketin kötü
yönetildiğini, şirketin ürün kalitesi konusunda önemli eksiklikleri
bulunduğunu yazan Ali Atıf Bir’in, Köy-Tur’un sektöründeki en
önemli rakibi Banvit’in danışmanlığını yaptığı belirlenmişti.
Basın Konseyi, “Kamusal bir görev olan gazetecilik özel amaç ve
çıkarlara alet edilemez” yolundaki ilkenin ihlal edildiği
gerekçesiyle oy birliği ile kınama cezasının verildiğine dikkat
çekmişti.