Bu hafta Masumlar Apartmanı için neler yazıldı?

TRT'nin hem oyuncu kadrosu hem de konusuyla dikkatleri üzerine çeken yapımı Masumlar Apartmanı henüz yalnızca iki bölüm yayınlandı. Ekranlardaki diğer dizilerden gözle görülür farkları olan dizi, köşe yazılarının da konu başlıklarından biri. İşte bu hafta Masumlar Apartmanı için yazılanlar...

Ezgi Mola, Merve Dizdar, Birkan Sokullu, Farah Zeynep Abdullah, Alper Saldıran, Metin Coşkun, Esra Ruşan, Atilla Şendil, Emir Özden, Uğur Uzunel ve Gizem Katmer...

TRT bu sezonda dikkatleri hızla üzerine çeken iddialı bir yapımla seyirci karşısında! Masumlar Apartmanı isimli dizi, oyuncu kadrosu ve "insani" senaryosuyla hem merak uyandıran hem de "alternatif içerikler arayan" seyirciyi ekrana çeken bir yapım oldu. Henüz yalnızca iki bölüm yayınlanan dizi eleştirilerin ve övgülerin de odağında. İşte köşe yazılarında dizi hakkında yapılan yorumlar:

MİLLİYET - SİNA KOLOĞLU: "MÜZİKLERİ AZALTIN"

Milliyet gazetesi yazarı Sina Koloğlu, 25 Eylül tarihli köşe yazısında Masumlar Apartmanı dizisini müzikleri nedeniyle eleştirdi. Jenerik dahil iki saat 40 dakikayı bulan dizide müziğin neredeyse hiç susmadığını söyleyen Koloğlu, hikayenin kendi içinde devam ettiğini ve “bir rahat bırak beni kendi sahnemi oynayayım diye debelendiğini" söyledi. Koloğlu, "müzikleri azaltın" uyarısında bulundu: "Dizinin bir gidişatı, hikayesi var. Müziğin öyle bir derdi yok. Her sahneye bir ‘motif bulalım’ bölük pörçük bir hal. Bunda müziği yapan arkadaşlarımızın bir payı olduğunu zannetmiyorum. “Böyle olacak” diyorlar öyle yapılıyor. Ama lütfen yönetmen ve ekip bir oturup son bölümü izlesinler. Kaç tema var müzik olarak dizinin kişiliğini ortaya koyan? Hiç olmazsa müzikleri azaltın, diyaloglar nefes alsın."

T24 - ŞENAY TANRIVERMİŞ: "KONAKLARDA, YALILARDA GEÇMEYEN BİR YAPIM"

Şenay Tanrıvermiş de dün (25 Eylül) T24'deki köşesini Masumlar Apartmanı'na ayırdı. "Safiye neden titizlik hastası oldu?" sorusuna cevap arayan Tanrıvermiş, Safiye karakterini "yaşanılan kirli karanlığı delirmişçesine temizlemeye çalışan ve sonunda kendisi de temizlemeye çalıştığı pis düzenin parçası haline dönen bir karakter olarak televizyon izleyicisinin gündemine düştü" şeklinde tahlil etti. Tanrıvermiş, dizinin senaryosunun neden farklı olduğunu ve neden "insani" olduğunu da şu şekilde kaydetti: 

"Ne de olsa seyirci tüm halkı kucaklayan TRT’sini özlemişti, içinde egemen politikaya övgüler düzmeyen, yeni bir tarih yazmaya çalışmayan ve artık bıkkınlık getiren zengin-fakir çatışmasında holdingler, plazalar, konaklar ve yalılarda geçmeyen bir yapım buldu. Üstelik kadın üzerine doğallıkla hatta gerekli ve genellikle çok şirin bulunan geleneksel baskıyı onaylamayan ve güzellemeler dizmeyen bir metin. Kısacası boşuna sevilmedi Safiye’nin haklı hezeyanları!"

Yazının tamamı için tıklayınız

YENİ ŞAFAK - ALİ SAYDAM: "MESAJ KAYGISI TAŞIMAYAN SON DERECE BEŞERÎ BİR YAPIYA SAHİP"

Bugünkü köşesinde (26 Eylül) Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren'in TRT’nin yayıncılık politikalarındaki öncelikleri ve yenilikleri tanıttığı "Strateji ve Vizyon" buluşmasından notlar aktaran Yeni Şafak yazarı Ali Saydam, TRT'nin sadeliği kovaladığını söyledi. Eren'in "TRT adının anlamı ve değeri tartışılamaz. İlave hiçbir ambalaja, süse ihtiyacımız yok. Sadece TRT. Bu sadeliği tüm logolarımıza yansıttık" sözlerini okuyucusuna ileten Saydam, "Kafaları karıştırmamak ve yalınlık bizce iletişimin temel kurallarındandır. Fazla olan yanlıştır ilkesinin, bir kurumun kimlik, itibar ve ürün tasarımında uygulanması gerekir. Ancak cesaret, tecrübe ve özgüven de ister…" dedi. Saydam, Eren'in söz ettiği sadeliğin ve insaniliğin Masumlar Apartmanı dizisinde temayüz ettiğini kaydetti:

Eren’in söylediklerinin izlerine, yeni başlayan Masumlar Apartmanı adlı dizide rastladığımızı söylersek abartmış olmayız herhâlde… Çevremdeki pek çok kişiden şu sözü duydum: “Bu diziyle TRT’ye geri döndük.” Bir de Benim Adım Melek var tabii… O da sapasağlam… Ekonomik gücü yüksek işlerden biri…

TRT, yurt dışına dizi ihracatında da çok başarılı. 140’tan fazla ülkeye dizi satarak ‘soft power’ (yumuşak güç) ihraç eden Türk sinema ve dizi sektörünün toplam ekonomik büyüklüğü 3 milyar liranın üzerinde… Bunda TRT de önemli bir yer tutuyor. Tüm bunlardan öte TRT’nin ciddi bir ‘kırılma noktası’ndan geçtiğini düşünüyoruz. Masumlar Apartmanı sadece olağanüstü etkili senaryosu, çok başarılı oyunculuk ve yönetmenlik performansı, etkileyici müziği, usta işi görsel yapım ögeleri ile değil, mesaj kaygısı taşımayan son derece beşerî dramatik yapısıyla da temayüz ediyor.

Devlet televizyonu deyince ille de devletin bekası ve hedefleri doğrultusunda insanlara mesaj aktaran bir mecra düşünüle gelmiştir. Oysa burada da mesaj var ama bu kez insanın düşünce dünyasından çok, duygu dünyası ve sıradan ilişkilerin oluşturduğu dramatik ortamlarla ilgili… Böylece İbrahim Eren’in “Özü sözü insan” diye özetlediği stratejinin nasıl hayata geçirildiğini de gözlemleyebiliyoruz.

Yazının tamamı için tıklayınız