Bu acıklı sırıtışın sebebi teşhir hastalığı! Fuat Uğur yazdı
Aydın Doğan'a yakınlığı ile bilinen Ertuğrul Özkök'ün, Demirören ailesi ile birlikte çektirdiği ve büyük tepki çektiği fotoğrafa Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur'dan da eleştiri geldi.
Teşirciliğin tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu söyleyen Uğur, bugünkü köşesinde Özkök'ün çektirdiği fotoğrafı yayımlayarak , "Alttaki fotoğrafa bakın. Orada bulunanların arasına yandan çark ederek eklemlenmiş, sırıtarak 32 porselen dişini gösteren kişiyi dikkatlice inceleyin. Siz olsanız ne düşünürsünüz?" diye sordu.
FUAT UĞUR'UN YAZISI
Biliyorsunuz teşhircilik bir hastalık.
Bu hastalığı film ve karikatürlerde karton karakterler olarak
biliriz. Genellikle de gülünçleştirilirler. Uzun bir pardösü giymiş
sapığın, ıssız ve kuytu köşelerde kadınların karşısına çıkıp önünü
açmasıyla atılan korku çığlıklarından haz alma duygusu olarak
tanımlanır.
Bu bilgi buzdağının görünen yüzü.
Aslında, teşhircilik hayatın her alanında gözlemlenen bir hastalık.
Bir varoluş sebebi kimi insanlar için. Kendini bıkmadan gösterme ve
odağa alma, “Ben, ben, ben” diye sayıklama hâlleri, her şartta
yıkılmadan ve gerektiğinde top gibi yuvarlanarak yeniden ayağa
kalkma yeteneği, sınırsız yalakalık yapma potansiyeli, “Gelene
ağam, gidene paşam” sahteciliği, hep “Ben de oradaydım” deme
takıntısı ve en mühimi de ünlü, vazgeçilmez, sevilir olma
hastalığı.
Teşhirci, ona bu imkânı sağlayanların kulu kölesi olarak başlar işe
ve sonra gerektiğinde şantajını da yapar. Sırf patronları istediği
için, taammüden cinayetlerin ve ölümlerin bizatihi sebebi olabilir
ama hayatına hiç arkasına bakmadan kaldığı yerden devam eder.
Ölümüne sebep olduklarının mezarına gidip helâllik bile ister. Öyle
ki onun kışkırtmasıyla gazeteci öldüren katilleri “yalnız kurt”
olarak niteleyip sütten çıkmış ak kaşık yaptığı vakidir.
Kısaca teşhir ve görünür olma saplantısı ileri derecede bir
uyuşturucu bağımlısı hâline getirmiştir onu.
Yoksa yaşayamaz.
Adam para kazanmıştır, deveyi hamuduyla götürmüştür ama eğer
gazetelerde yazısı, fotoğrafı, televizyonlarda görüntüsü çıkmazsa
hayat ona zindan olur. O yüzden bu adama “Bak kardeşim, patronun
değişmiş, edebinle istifanı ver, çek git. Yoksa kapının önüne
konulacaksın” dediğin zaman şaftı kayar, tüm cıvataları atar. Çünkü
çuvalla para kazanıp servet yapsa da yeterli değildir onun
için.
Zira kendini göstermezse önce ruhen, sonra da fiziken ölür.
İşte teşhircilik budur ve kesinlikle bir hastalıktır. Tedavi
edilmelidir.
Alttaki fotoğrafa bakın. Orada bulunanların arasına yandan çark
ederek eklemlenmiş, sırıtarak 32 porselen dişini gösteren kişiyi
dikkatlice inceleyin. Siz olsanız ne düşünürsünüz?