Bravo Cüneyt Özdemir! Böyle haberciliği nasıl da özlemişiz...

Ünlü sinema eleştirmeni Dorsay'dan büyük övgü: "Böyle haberciliği nasıl özlemişiz!... Cüneyt bize bunu hatırlattı."

Ünlü sinema eleştirmeni Atilla Dorsay, T24'deki köşesinde Bunları Mutlaka Yazmalıyım başlığı ile kaleme aldığı yazılarından birini, Kanal D'nin anchormani Cüneyt Özdemir'e ayırdı.

Dorsay Bravo Cüneyt Özdemir dediği yazısında Özdemir'eönce biraz kuşku ile baktığını ancak  kısa zamanda önyargılarının değiştiğini yazdı ve ekledi:  Böyle haberciliği nasıl özlemişiz!... Cüneyt bize bunu hatırlattı.

İşte Dorsay'ın köşesinden çarpıcı bir bölüm:

Cüneyt Özdemir'in Kanal D ana haber sunuculuğunu önceleri biraz kuşkuyla karşıladım. Onu sevmediğimden değil, tersine haberci olarak da, yazar olarak da hep ilgiyle izlemişimdir. Daha çok, ilk bölümlerde illa da özgün olmak için asıl haberlerin çevresinden dolanıp farklı şeyler sunduğu ve bunları belki haberlerin dışında, özel programlarda verilmesi gereken uzunlukta hazırladığı için...

Ama kısa zamanda bu önyargılarım değişti. Çünkü Özdemir haberciliğe unutulan, en azından Mehmet Ali Birand veya Ali Kırca gibi ustalardan sonra unutulan çok önemli bir şey getirmişti: haberleri sadece sunan değil, tüm ruhu ve bedeniyle de hisseden, onların özüne nüfuz etmeye çalışan, söz kalabalığının ve görüntü yağmurunun ardındaki gerçekleri seyircisine geçirmeye çalışan bir haberci...

Ve birçok durum ve olayda, onun kendine özgü hakkaniyetli, çağdaş ve gereğinde iğneleyici yorumları, belki asıl haberin bile ötesine geçen bir nitelik kazandı.

Böyle haberciliği nasıl özlemişiz!... Cüneyt bize bunu hatırlattı. Ve zaten bunca kalabalık bir TV panoramasında, aslında hemen hepsi işlerini gayet iyi yapan, Türkçe telaffuzlarından seyirciyle diyaloglarına birçok şeyi belli bir düzeyin üzerinde gerçekleştiren o geniş zümre içinde, şimdiden ön plana geçti. Umarım bu başarısı hep sürer...