Boyner ve Tibuk başaramadı ama O başardı?
Hem Cem Boyner hem de Besim Tibuk; Tayyip Erdoğan’dan çok daha iyi kariyere sahip ve çok daha başarılı birer işadamıdır…
ADNAN BERK OKAN – POLEMİK
Sevgili Mehmet Barlas;
başlığı altında yayımlanan nefis analiziniz gerçekten de pek
bilinen sevimli sünnetçi fıkrasıyla başlıyor…
Ben de size yazmaya cesaret edebildiğim bu açık mektubuma
kitaplığınızda olduğunu zannettiğim Nejat
Muallimoğlu’nun "Politika’da Nükte"
isimli kitabının 305. sayfasından alıntıladığım
bir anekdot anlatarak başlayayım.
North Carolina senatörü Samuel
Erwin, Başkan McCarthy'yi eleştirirken
bir fıkra anlatır…
Siz mutlaka biliyorsunuzdur ama “açık mektup” ya
bu…
Haliyle başkaları da okuyacak…
Ne yazık ki pek fazla bilinmeyen kitaptan alıntı…
Avukatlık stajını tamamladıktan sonra ilk duruşmasına
girecek genç avukat, yaşlı ve
tecrübeli bir avukat büyüğünün tavsiyelerini
dinliyordu.
“Deliller senin lehindeyse kanundan bahset… Kanun senin
aleyhindeyse bu kere delillerden bahset...”
Genç avukat sordu:
“Ya hem kanunlar ve hem de deliller benim
aleyhimdeyse?”..
“O takdirde aç ağzını yum gözünü” dedi yaşlı ve
deneyimli avukat ve devam etti, “Aklına gelen herkese küfür
et!”…
Sevgili Barlas;
Aslına bakarsanız hem kazananların, hem kaybedenlerin referandum
sonrası yaptıkları da bu değil mi?..
Çünkü deliller ve kabul edilen değişiklikler (bence), kaybedenlerin
de aleyhine kazananların da…
Kazananlar “oldu bir kere” deyip gereksiz bir
gerginlik yarattıklarını kabul edeceklerine önüne gelene küfür
edip, aşağılıyorlar…
Kaybedenler ise genlerinde olduğu için (kazansaydılar da bağırıp
çağıracaklardı) küfür – kâfir kıyamet gidiyor…
Sevgili Barlas;
Başbakan Erdoğan bu çıkan sonuca da “Milli
İrade” dedi o gece…
Ne ilgisi varsa?..
Ortada nasıl bir “Milli irade” varsa!...
Sanki halk büyük bir uzlaşma sonucu kabul etmiş bu
değişiklikleri…
Oysa sadece çoğunluğun kabul ettiği bir anayasa
değişikliği var ortada…
Yani…
1982 yılında % 92 oyla kabul
edilen Faşist(!) anayasanın yanına bile
yaklaşamayan bir çoğunluk...
Yani o günkü halk çoğunluğu (% 92) darbeci paşaları çok mu
seviyordu?..
O gün oy verenlerin de neyi oyladıklarından haberi yoktu sevgili
Barlas…
O gün Kenan Paşa içine kendi cumhurbaşkanlığını
sıkıştırıvermişti anayasanın…
Bugünküler de AM ve HSYK
değişikliklerini sıkıştırdılar…
1982 anayasasının hazırlanış ve kabul ediliş zihniyeti ile
aynı…
Sevgili Barlas;
“Kıyılar hayırcı, karalar evetçi” diyenleri de
“takaza” etmişsiniz…
“Evet diyen koca İstanbul bir Orta Anadolu kenti
sanki” diyorsunuz…
İstisnalar kaideleri bozmazmış sevgili dostum…
Hem zaten "Kıyılar" denilince bundan ben
"Güney ve Ege kıyıları"nı anlıyorum...
İstanbul ise iki iç denizi bağlayan boğazın
çevrelerinde, dörtte üçü gecekondu ile
işgal edilmiş ve deniz kenarında olduğu zannedilen
kocaman bir bozkır şehridir…
Ve yine diyorsunuz ki:
“Veya Tunceli'de seçmenler ‘Hayır’ dediği için, bu kent
Ege'ye mi taşındı?”
Tunceli Ege’ye taşınmadı ama Kamer Genç
CHP’ye taşındı hatırlarsanız..
Ona bir de Kılıçdaroğlu’nun
Tuncelili olduğunu ekleyin lütfen…
Rizeliler yıllarca Mesut Yılmaz'a neden oy
verdiler sanki?..
Hemşerileri olduğu için elbette...
Tansu Çiller en başarısız döneminde
Muğla'dan aday olunca partisinin genel oy
ortalamasının 3 misli oy almadı mı hemşerilerinden?..
Kılıçdaroğlu için kullandığınız “Referandumda oyunu kullanmaktan bile aciz bir siyasi lider” ifadenizden ise anlaşılıyor ki bu defa yazınızı ikinci kez okumadan göndermişsiniz…
Hani ben veya Engin ya da Emre böyle bir “küçümseme” sıfatı kullansaydı yadırganmazdı ama sizin gibi bir beyefendinin klavyesinden çıkınca “incitici” oluyor…
Ve sevgili Barlas;
Bu anayasa değişikliği bir şeyi gösterdi ki
Türkiye bölünmüştür…
Bundan böyle bu harita görmezden gelinerek siyaset yapılamaz…
Yapılmamalı da…
“Türkiye tehlikelerle dolu karanlık döneme
girmiştir" demek her ne kadar beceriksiz ve başarısız bir
siyasetçinin hezeyanıysa da harita bir gerçek…
Tarhan Erdem’in açıklamalarına gelince sevgili
Barlas;
Tarhan Bey değerli ağabeyi, eski bakanlarımızdan
saygıdeğer Liberal Kaya Erdem beyefendinin mensubu
olduğu ANAP gibi bir CHP istiyor
(ben de istiyorum aslında) ama o zaman adı CHP
olmaz ki…
Tarhan Erdem’in istediği CHP
halktan % 8 oy ancak alır veya alamaz…
Onun boşalttığı alan hemen bir başka ve bu kere gerçek bir sol
parti tarafından doldurulur…
Sevgili Barlas;
Tayyip Erdoğan, Cem Boyner veya Besim
Tibuk’tan farklı şeyler söylemiyor ki…
Hem iyi hatırlayın…
Hem Cem Boyner hem de Besim Tibuk; Tayyip
Erdoğan’dan çok daha iyi kariyere sahip ve çok daha
başarılı birer işadamıdır…
Ama halk ikisini de istemedi…
Neden?..
Çünkü ikisi de “Dindar” değildiler…
Referandumda “Evet” diyen % 58'in % 90'ı neye oy verdiklerini bilmiyorlar…
Aynı paketi Deniz Baykal’ın başbakan olduğu bir hükümet getirseydi % 58 “Hayır” oyu çıkardı…
Sevgi dolu saygılarımla
Adnan