Bizim mahalle, yukarı mahalle...
'Hergele' değilim... 'İslami kesim'den gelme de değilim... Beyaz Türkler familyasındanım... Kökten laikçileri de iyi tanırım...
“Hergele” değilim…
Ama…
“Muzır” olduğumu itiraf edebilirim…
Bir dakika bir
dakika…
Hemen TDK sözlüğüne
koşmayın…
Ben size kolaylık olsun diye
“Muzır”ın karşılığını da söyleyeyim.
Birincil anlamı şöyle: Sağlığı
bozan…
İkincil karşılığı ise;
Zararlı…
Nazım Hikmet “Muzır” sözcüğünü bakın nasıl kullanmış:
“Görüyorsunuz ya iki gözüm,
işsizliğin fazlası hem işverenler hem işçi arayanlar için muzırdır,
iki gözüm, muzırdır doğrusu!”
Daha ziyade Büyük Usta’nın
anladığı şekilde “Muzırım” ben…
Bu arada unutmadan…
“İslâmi Kesim” den gelme değilim…
Biraz TÜSİAD, biraz TOBB, biraz da
“Medyanın Laikleri” kliklerinden olduğumu söylemek asla “abesle
iştigal” sayılmamalıdır…
Övünmeli miyim, yerinmeli miyim
bilmiyorum ama “Beyaz Türkler” familyasındanım…
İşte bu nedenle, Hürriyet’in
“takma isimli yazarı” gibi “İslâmi Kesim”i anlatamam…
“Kökten Laikçiler”
ile kendilerini “Cumhuriyetçi” zannedenleri ve
“sonradan olma Liberalleri” iyi tanırım…
Bir de…
Atatürk’ün gardırobuna gizlice
girip…
O’nun
giysilerini sırtlarına abesçe geçiren…
Ve üstlerine yakışmadığı için
sakil görünümleriyle göz katli yapan “Süs Bitkisi Beyaz Türkler”
ilgi alanıma girer…
Yani…
Aşağı mahallenin yaşam tarzını ve
Liberallikleri üzerindeki İslâmi etkinin sırlarını
bilemem…
Ama…
Bana Ertuğrul’u (Özkök’ü elbette)
sorabilirsiniz…
Sedat’ı(Ergin olanını) iyi anlarım…
Örneğin; bası verirseniz
kendisine, iyi bir gitarist (basgitar) olduğunu
görürsünüz…
Fatih Altaylı’nın, “insan” olmaktansa “adam” olmak isteyişini yıllar önce
çözmüştüm…
Mehmet Yakup (Yılmaz)mu?..
Bir türlü kök salamadığını Şamil
Tayyar yazmıştı ama iyi bir “Sarmaşık” olduğunu unutmuş
olmalı…
İşin o boyutlarını da bendeniz
anlatırım…
Hıncal (soyadını da eklerseniz kızıyor çünkü kimseye söylemeyin ama O
kendisini çok ünlü kişi olarak görüyor) derseniz; o kimlik ve
kişiliğin 1 Numaralı uzmanıyım…
Ruhat Mengiiiii…
“Önüm arkam (hatta sağım solum bile) sobe”…
Ne demek mi
istedim?..
Anlatırım…
Uğur (Mumcu olacak değil ya, elbette Dündar) üstüne doktora tezi
yazabilecek kadar bilgi ve birikim sahibiyim…
Engin Ardıç ve Emre Aköz de ilgi alanımdadır çünkü…
Neyse… Sonra
anlatırım…
Yaaa… İşte böyle…
Önümüzdeki yazıda ve takip
edenlerde bizim mahalleli “Hergeleleri” dolayacağım klavyemin
kordonuna…
Biliyorsunuz…
Bizim Mahallede “Hergele” hakaret
değil, “İltifat” sözcüğü olarak kabul edilir…
Hatırlarsanız, “Öteki mahalleden
bizim mahalleye transfer 2. Ahmet” bile Ertuğrul tarafından
“Hergele” olarak tanımlandığı için koltuk altı genişlemeleri
yaşamıştı…
Bu gün aslında “Türk Medyasının
Coşkun Gogen’i” Mehmet Yakup Yılmaz’ı anlatacaktım
ama…
Uzun yazıdan nefret ettiğim için
bu kadar yeter…
Adnan Berk Okan
27.09.2009