Bitaraf olanı bertaraf ediyorlar
Çünkü “Basın”ın, “Medya” olarak evrimleşmesiyle birlikte anlayış da değişti… “Bitaraf olan bertaraf olur” anlayışı yerleştirildi…
Bir yazıma övgüler gönderdiğini hatırlatıp, bir başka yazımdan dolayı beni zemmedenleri anlayamıyorum…
Ya da bir yazımdan sonra beni “hain” ilân edip bir başkasında “gerçek aydın” olarak tanımlayanları…
Bazı okur dostlar ise “Nasıl olur da Aydın Doğan gurubunun yanında yer alırsınız?” diye sitem ediyorlar, son yazdıklarıma bakıp.
Yanılıyorlar…
Onlar benim yanımda yer aldılar bu kez…
Birkaç okur dost ise, “Fatih Altaylı ile aynı görüşte
birleştiğimi” savunup, “o kadar eleştiriden sonra
mı?” diye soruyorlar…
Yahu yok öyle bir şey…
Fatih, Mavi Marmara gemisine saldırı olduğu ilk
gün benimle aynı görüşteydi…Ama internet sitelerinden bazıları o
söylemini yayımlayınca paniğe kapıldı, 180 derece döndü…
Şimdi yine benim görüşlerime yaklaşmaya çalışıyor ama olmuyor…
Değerli dostlar;
Lütfen sizlere kırıldığımı zannetmeyin…
Aksine hak veriyorum…
Çünkü “Basın”ın, “Medya” olarak
evrimleşmesiyle birlikte anlayış da değişti…
“Bitaraf olan bertaraf olur” anlayışı
yerleştirildi…
Medya taraflara bölündü…
Çok az sayıda yazar ve gazeteci hariç hemen herkes
“taraf” oldu…
Bir olay bakıldığında (eskiden) farklı pencereler açılır ama
yazılar fikrî olduğu için işin içine “siyasi
amigoluk” karıştırılmazdı.
Benim de bir tarafa katılıp orda kalmamı isteyenleriniz
olabilir...
Ama o zaman da "Ben", "Ben" olmam...
Ben; bir gazeteci için “Siyasi amigoluk”
yapmanın ne kadar tehlikeli ve hatta ahlâksızca olduğunu bizzat
yaşayarak, acı çekerek, bedel ödeyerek öğrendim…
Ve asıl görevimin “Muhalefet” etmek ama hem
iktidara, hem muhalefete, hem yolsuzluklara, hem hırsızlıklara
hâsılı kamunun aleyhine olan her şeye muhalefet etmek olduğunu
öğrendim…
Bir kez daha "Bilinsin" istedim de...
adnanberkokan@gmail.com