BirGün’e eleştiri dolu satırlarla veda etti

Hakan Aksay, teşekkür etti, eleştirdi, başarılar diledi ve BirGün’den ayrıldı‏. İşte Aksay'ın veda yazısı...

GAZETECİLER.COM  - "Gazete kağıdındaki yazılarımdan kalma özlemi burnumda tüttüren dostça bir söyleşi sırasında, bir arkadaşımdan beklenmedik bir cümle duydum: “BirGün’de yazsana!”

Bu satırların yazarı BirGün gazetesi yazarı Hakan Aksay. Aksay, köşesinde BirGün gazetesindeki serüvenini yazdı, gazetedeki arkadaşlarına teşekkür etti, kelimenin tam anlamıyla yapıcı eleştirilerini sıraladı ve veda etti.

İşte o yazıdan gazetenin daha iyi olması için getirdiği eleştirilerle dolu satırları:

"Özellikle de iktidarın medyayı “yandaşlaştırma” ve/veya etkisizleştirme girişimlerinin yoğunlaştığı ve daha da yoğunlaşacağı bir dönemde, çarenin daha keskin üslup kullanmak değil, “çok daha iyi gazetecilik yapmak” olduğunu düşünüyorum.

Hiçbir üretimin ve hizmetin kalitesi, siyasi tercihlerin arkasına gizlenerek geçiştirilecek kadar kolay bir mesele değildir. Sanırım en başta, yaptığımız işi çok iyi yapmakla yükümlüyüz.

Daha fazla ve daha cesur özel haberler; hayatın uzanamadığımız alanlarını ve yeterince ilgi gösteremediğimiz kitleleri kavrayan dinamik habercilik; daha derin, özenli ve analitik yazılar; yazar ve okur yelpazesinin bugünkünden çok daha geniş ve renkli bir yelpazeye dönüşmesi; daha estetik ve etkili bir görsellik; daha dikkatli ve mümkün olduğunca yanlışsız bir Türkçe; daha yaygın bir dağıtım; daha büyük bir tiraj…

BirGün gazetesinin ve Türkiye’nin bunları hak ettiğini düşünüyorum.

Son derece büyük bir özveriyle gazeteyi çıkaranlarla, yine benzer bir özveriyi göstererek gazeteyi yaşatmaya çalışan okurlara içtenlikle saygı duyuyorum. Ama özveri duygusunu temel ölçüt edinmenin yeterince sonuç alıcı olmadığını vurgulamama izin verin.

Birileri her seçim döneminde gücünü arttırır ve “yüzde 50’lerde” gezinirken, “küçük, ama bizim olsun” anlayışı, muhalif örgütler için de, medya açısından da çoktan gözden geçirilmesi gereken bir yaklaşım değil mi?

Yine (yazılarımda da bazen yaptığım gibi) “haddimi aştığımı” hissediyorum. Bunları, ayrılırken biriken tepkiyi dışarı atmak olarak falan görmeyin lütfen; önemsemediğim ve bende hiçbir empati yaratmayan bir gazete olsaydı “haydi eyvallah!” der giderdim. Ama veda ederken hassas konulara girmek pahasına, birkaç düşünce ve dileğimi iletmek istedim."


 

Fatih Altaylı'dan Serhat Akın iddiası: Fenerbahçeli iki yöneticinin adları öne çıkıyor