BirGün yazarı Haşmet Babaoğlu'na fena yüklendi
Ümit Alan hükümet yetkililerinin her şey olup bittikten sonra çıkıp bir açıklama yapması durumu için "Haşmet Babaoğlu gibi üste çıkmak" deyiminin kullanılmasını önerdi.
BirGün gazetesindeki köşesinde medya eleştirileri kaleme alan
Ümit Alan'dan Sabah yazarı Haşmet Babaoğlu'nun yazısına çok büyük
bir eleştiri geldi.
Yırca'daki Zeytinlikler kesildikten sonra kaleme aldığı yazısında
Babaoğlu, kendisinin yıllarca Zeytinyağı yazarı diye
eleştirildiğini ancak şimdi herkesin birden zeytinci kesildiğini
anlatıp "İktidar, yerel yöneticiler, kurumlar inatla hataya
zorlanıyor" demişti.
Ümit Alan işte bu cümleyi kendisine dert etti ve köşesinden
Babaoğlu'nu sert bir şekilde eleştirdi. Yetinmedi, hükümet
yetkililerinin her şey olup bittikten sonra çıkıp bir açıklama
yapması durumu için "Haşmet Babaoğlu gibi üste
çıkmak" deyiminin kullanılmasını önerdi.
İşte Ümit Alan'ın o yazısı:
Şu sıra Haşmet Babaoğlu'nun derdi büyük. "Gezi'nin bu
topluma yaptığı büyük kötülük yüzünden" zeytin ağacı
katliamına yeterince karşı çıkamamaktan muzdarip. Dünkü
yazısında –yani zeytinler kesildikten epey sonra yazılan-
Yırca'daki zeytinliklere konuyu getirmiş. Babaoğlu, diyor
ki, "Sırf onlara kızıyoruz diye iyi hasletlerimizi bir
kenara bırakalım, tabiatın ve insanın hırpalanmasına sessiz mi
kalalım?" Tıpkı ağaçlar kesildikten sonra karar çıkaran
Danıştay gibi sonradan yetişmiş Babaoğlu.
GOL YEDİKTEN SONRA DEFANSI SUÇLAYAN
KURT KALECİ
Top kale çizgisini geçtikten sonra olay yerine gelip topu hınçla
dışarı vuran uyanık stoper yahut kalede uyuduğunu unutup, gol
yedikten sonra el kol hareketleriyle defans oyuncularını suçlayan
yaşlı kurt kaleci gibi tıpkı.
HAŞMET KOŞ ZEYTİNLERİ KESİYORLAR
Her neyse, sonuçta yıllardır yazılarının ana temasını oluşturan zeytinlere sahip çıkmak, her şey olup bittikten sonra aklına gelmiş Babaoğlu'nun. Bunu da tabii öyle dümdüz yapmamış, önce bir Gezi'cilere sayıp dökmüş ki, onlardan sayılmasın. Güya Gezi'ciler Zeytinlikten devrim çıkarmaya çalışıyormuş, yetmemiş Babaoğlu iyice dramatize etmiş olayı. "Haşmet koş zeytinleri kesiyorlar" demediğimiz için neredeyse bizi suçlayacak. Öyle ki, "Yıllarca benimle 'zeytinyağı' yazdığım için dalga geçtiniz, şimdi mi zeytinci oldunuz?" minvalinde şeyler karalamaya kadar vardırmış işi.
BABAOĞLU YOK ARTIK DEDİRTTİ
Babaoğlu'nun mevzu bahis yazısında "yok artık" dedirtecek yer ise finale doğru geliyor. Ülkemizin üzerinde büyük oyunlar oynanıyor makamından giren Babaoğlu, "İktidar, yerel yöneticiler, kurumlar inatla hataya zorlanıyor" şeklinde bir cümle kurararak yapılmış ve yapılacak hataların faturasını şimdiden kesmiş. Buradan her şeye bahane bulabilirsiniz. Yeni Akit manşetlerini atan zihin yapısıyla Zeytin Prensi Haşmet Babaoğlu'nun eşitlendiği ana böylece tanıklık edince "yok artık" dedim, ama var maalesef. O yüzden bu haftaki Köşe Vuruşu'nu tek bir öneriyle bitireceğim:
HAŞMET BABAOĞLU GİBİ ÜSTE ÇIKMAK
Hani hükümet yetkilileri, her şey olup bittikten sonra çıkıp bir açıklama yapıyorlar ya, işte öyle zamanlarda "Haşmet Babaoğlu gibi üste çıkmak" deyimi dolaşıma sokulsun. Çünkü Babaoğlu'nun hem zeytinyağına, hem de 'inatla hataya zorlanan' iktidara olan katkıları bunu gerektirir.