GAZETECİLER.COM - Günün en
ilginç yazısı Mehmet Ali Birand'dan geldi. Bir haftadır TSK üzerine
yazılar yazan Birand, derin bir analiz yapıyor...
Bu olaylara Fethullah Gülen cemaatini de katıyor...
Gülen cemaatinin "mükemmel organizasyonu ile TSK'ya en can acıtıcı
darbeyi vuran" kesim olduğunu öne sürüyor...
Türkiye Cumhuriyetinin, kısa bir süre öncesine kadar omuzlarda
taşınan, her dediği yasa gibi algılanan, en prestijli, üstüne toz
kondurulmayan bir kurumu sürekli didikleniyor.
Ortada tam bir hesaplaşma yaşanıyor.
Bir zamanların dev’i, birden bire etrafının yüzbinlerce
insanla kuşatıldığını görüyor. Uzun değil, birkaç yıl öncesine
kadar, karşılaştıklarından önlerini ilikleyen, şirin gözükmeye
çalışan veya yolunun üstüne çıkmamaya gayret gösterenler şimdi,
ellerinde küçük iplerle o dev’in elini kolunu bağlıyor.
Türk Silahlı Kuvvetlerine sürekli faturalar çıkarılıyor.
Bunların bir bölümü gerçek, diğer bir bölümü de sahte, ancak neyin
gerçek, neyin sahte olduğu da anlaşılamıyor.
(...)
BAŞLANGIÇTA AK PARTİ'NİN ASKER
İLE
KAVGAYA NİYETİ YOKTU AMA...
İşin bu noktalara gelmesinin temel nedeni, 2006-2007 döneminde
yaşananlardır. Eğer, Cumhuriyet mitingleri, darbe senaryoları, 367
olayı, Cumhurbaşkanlığına Gül’ün gidişinin engellenmesi girişimi,
27 nisan muhtırası ve nihayet AKP’ye yüzde 47 oy almasına
rağmen kapanma davası açılması girişimi gelmeseydi, büyük
olasılıkla bugünkü hesaplaşma olmayacak veya çok düşük düzeyde bir
“demokrasiye balans ayarı” süreci ile yetinilecekti.
Başlangıçta, AKP’nin asker ile kavga etme niyeti yoktu.
Aksine, belirli oranlarda TSK ile uyumlu kalmak ağır
basıyordu.
2006-2007’de yaşananlar, AKP yönetimine “bunlar bizim
kellemizi götürecekler” korkusu verdi. Birbiriyle ilgisi olmayan,
hatta birbirine ters bakan kesimler bile ayaklandılar.
FETHULLAH GRUBUNUN
MÜKEMMEL
ORGANİZASYONU
AKP’nin tüm politikalarını paylaşmasalar dahi, dünya görüşünü
paylaşan kimi dinci, kimi gerçek şeriat yanlısı, kimi basit
muhafazakar kesim ön aldı. Özellikle Fethullah grubu, yıllar boyunca
TSK’nın korkulu baskısında yaşamanın birikimini net şekilde ortaya
koydu. İçlerinde biriktirdikleri hislerini saklamadan kamuoyu
ile paylaştı. Mükemmel organizasyonuyla da TSK’ya en acıtıcı
darbeyi vuran kesim oldu.
(....)
İNTİKAM VE GÜÇ
SAVAŞI
Yaşananları, “hukukun gecikmiş bir hesap soruşu, demokrasinin
gereklerinin yerine getirilmesi” gibi nitelemek, bu toplumun
zekasını küçümsemek anlamına gelir.
Hayır, ortada büyük bir hesaplaşma, intikam ve bundan sonra bu
ülkedeki güç dengelerinin nasıl olacağının mücadelesi var.