Birand'dan dil yakan Öcalan önerisi

"Kimileri karnından konuşuyor, ben her şeyi açıkça söylemeyi tercih ettim. Kızdınız ise, kusura bakmayın."

GAZETECİLER.COM - Posta başyazarı Mehmet Ali Birand bugün çok tartışılacak bir yazıya imza attı. Yazısında Öcalan'ın ev hapsinden, PKK'nın dağ kadrosunun meclise girmesine ve PKK'nın farklı görünmesine kadar birçok başlığa değinen Mehmet Ali Birand, bilerek ya da bilmeyerek önemli bir soruna tabiri caizse bodoslama girdi.

Üstelik yazısının finalinde yazdıkları yüzünden kendisine gelebilecek eleştirileri peşinen karşıladı:

"Yukardaki satırları okuduğunuzda çok kızmış ve beni vatan hainliği ile suçlamış dahi olabilirsiniz. Ancak emin olun bunlar daha ilk adımlar. Eğer bu adımları şimdi atmazsak, ileride çok daha ağır koşullar veya isteklerle karşı karşıya kalacağımızı unutmayın.

Eğer son yıllarda aldığımız kararları, bundan 20 yıl önce almış olsaydık, bugün bambaşka bir süreçte olurduk.

Şimdi heyecanları ve hislerimizi bir yana bırakalım ve gerçekleri görelim.
Bu yazıyı sırf bunun için yazdım.

Kimileri karnından konuşuyor, ben her şeyi açıkça söylemeyi tercih ettim.
Kızdınız ise, kusura bakmayın."

ÖCALAN'A EV HAPSİ, OPERASYONLAR DURSUN

İşte Birand'ın çok tartışılacak yazısından satır başları:

* Şimdi kendi kendimize bir soruyu cesaretle sormamız gerekiyor:
Türkiye, toplumu ve hükümetiyle, Kürt sorununu çözmeyi ve PKK'yı dağdan indirmeyi gerçekten istiyor mu?

* Eğer gerçekten istiyorsak, o zaman hem toplum olarak, hem de hükümet olarak, çok cesur kararlar almak ve hiç hoşumuza gitmeyecek adımlar atmak zorundayız.

* Ne bizler, TSK'nın gücüyle bu işin içinden çıkabiliriz, ne de PKK silahlı direnmeyle bir yere varabilir. Yolun sonuna gelindi.

* Kürtlerin ana dilini vermeliyiz... Artık 15 milyon Kürdü görmezden gelemeyiz. Onları bu devletin ortağı olarak görmek, yönetime katmak veya yerel yönetimlerle kendilerini yönetmelerini kabul etmek gerekiyor. Her şeyden önemlisi, ana dillerini öğrenmelerine yardımcı olmalı ve kimliklerini teslim etmeliyiz.

* Öcalan ev hapsine çıkabilmeli... Öcalan'ın artık lider konumuna geldiğini ve ciddiye alınması gerektiğini kabul etmeliyiz. İçimiz istemese dahi, Öcalan'ı basit bir suçlu olarak görmemeliyiz. Onun farklı olduğunu kabullenmek zorundayız. Bundan dolayı, eğer barışa katkıda bulunacaksa, ev hapsine çıkarılmasına dahi hazırlıklı olmalıyız.

* Genel af kaçınılmazdır... Ne kadar tepki göstersek, bunun ne kadar haksız olduğunu ileri sürsek dahi, bir genel affı içimize sindirmek zorundayız. Genel bir af olmadan hiçbir yere varamayacağımızı bilmeliyiz. Kandil' deki PKK yöneticilerinin, başka Avrupa ülkelerine gitmeleri ve Türk hapishanelerinde bulunan, kan dökmemiş PKK taraftarlarının affı kaçınılmazdır.

* PKK ve TSK operasyonları durmalı...  PKK dağlarda ekiplerini dolaştırdıkça, TSK da operasyon sürdürmek zorunda kalacağından dolayı, karşılıklı bir jest yapılmalı ve her iki taraf parmaklarını tetikten çekmeli. PKK tüm faaliyetlerini durdurduğunu gösterdiği anda, TSK da operasyonları durmalıdır. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin KCK tipi tutuklamaları bitirmesi ve gözaltındakileri serbest bırakması, karşılıklı güveni arttıracaktır.

Fatih Altaylı'dan Serhat Akın iddiası: Fenerbahçeli iki yöneticinin adları öne çıkıyor