Bir şairin gözünden Taraf ve Baransu
Bejan Matur, deneme tadındaki yazısında Mehmet Baransu'nun Balyoz belgelerini savcılığa teslim ederkenki görüntüsünü çözümlemiş.
GAZETECİLER.COM
Zaman yazarı şair Bejan Matur, Taraf ve Mehmet Baransu üstüne kaleme aldığı yazıyla altı çizilmesi gereken bir konuya işaret etmiş. Bejan Matur, deneme tadındaki yazısında Baransu'nun Balyoz belgelerini savcılığa teslim ederkenki görüntüsünü çözümlemiş.
Ne zamandır bu düzeyde etkili ve çarpıcı bir yazı okumamıştık
açıkçası. Şu pasajda özetlemiş kendini Matur:
Baransu'nun yaşına ve boyuna büyük gelen bavulu savcılığa
götürürkenki görüntüsü bana yuvasına, boyundan büyük yem taşıyan
karıncaları hatırlattı. Tümsekleri, duvarları aşıp büyük bir inatla
hayatın devamını sağlamak için yem taşıyan
karıncaları.
Taraf'ın
bavulu
Taraf muhabiri Mehmet Baransu'nun elinde koca bir bavulu
sürüklediği fotoğrafı çoğunuz görmüşsünüzdür. Fotoğrafta sadece
bavul değil, giydiği takım elbise de büyük duruyor. Belli ki takım
elbise alıştığı bir giysi değil. Taşrada bayramlık giymiş
çocukların o çok iyi bildiğimiz acemiliği ve heyecanı var
yüzünde.
Baransu'nun adını nicedir yaptığı haberlerden ve belgelere dayalı
gazeteciliğinden biliyoruz. Pek çoğu büyük tartışmalar yaratan
haberler yaptı bugüne kadar. Yer yer övüldü, yer yer suçlandı. Ağır
ithamlara maruz kaldığı günlerde sözünü ettiği aile kökleri
çoğumuzun hikâyesine benziyordu. Taşrada doğmuş. Meraklı ve cesur
bir çocuktu işte.
Baransu'nun yaşına ve boyuna büyük gelen bavulu savcılığa
götürürkenki görüntüsü bana yuvasına, boyundan büyük yem taşıyan
karıncaları hatırlattı. Tümsekleri, duvarları aşıp büyük bir inatla
hayatın devamını sağlamak için yem taşıyan karıncaları.
Taraf muhabirinin taşıdığı ise, çalıştığı gazetenin de gıdası olan
gerçeğin peşinde olma inadı.
Balyoz darbe planına ait belge ve dokümanların doldurulduğu bavul
bana çok şey düşündürdü. Her şeyden önce taşrayı. Yoksul,
konfeksiyon, ama iyi niyetli taşrayı. Hani şu tüm taşra
terminallerinde satılan ucuz lacivert gri bavul. İçinde
Türkiye'nin, Türkiye'de yaşayan herkesin geleceğine dair planların
olduğu bavulu hazırlayanlar belli ki, gizli işler çevirenlerin o
çok iyi bildiği sırlı ambalaja ihtiyaç duymamışlar. Tıpkı 'gerçek
görüntüdedir' diyen Oscar Wilde'ın sözündeki gibi, bavulun
görüntüsünün de kendi başına anlattığı bir hakikat var; belgeleri
ortaya çıkaran, gazeteye ileten, gazeteden savcılığa taşıyanların
sadece sınıf düzeylerini değil, memleketle ilişkisini de anlatan
bir görüntü bu.
Ortada iddia edildiği gibi tasarlanmış bir durumun olmadığını
görmek için o fotoğrafa daha dikkatli bakmak gerekiyor.
Tasarlanmış olsaydı herhalde James Bond filmlerinden bildiğimiz şık
kamuflajların, deri eldivenlerin, gizemli gözlüklerin, bedene tam
oturan butik giysilerin ve racon ayakkabıların olduğu bir fotoğraf
görürdük! Bizim gördüğümüz memleketin en ücra terminallerinde
üniversiteyi henüz bitirmiş genç taşralının peşinden sürüklediği
bavulla aynı. Yoksul gurbet yolcularının birkaç parçaya indirgenmiş
geçmişini taşıyan bavul bu! Hepimizin çok iyi tanıdığı...
Bu ülkenin geleceğini yeniden kurmada, o basit bavulu içindeki ağır
yükle yüklenen bir yürek gerekli demek ki. En az belgelerin
gerçekliği kadar önemli bir tavır bu.
Organize olmuş bir vakada böyle bir bavulun, bir çocuğun eline
verilip yollara düşürülmesi mümkün mü? Devletle karşılaşmaya
hazırlanan erkek çocuğun giydirilmiş hali o fotoğraf. Ama devlet de
artık o takım elbiseyi ve bavulu taşıyan insanın devleti olma
yolunda.
Baransu'nun peşinden sürüklediği bavula bakınca bu ülkenin iyi
niyetli insanlarının geleceğini gördüm.
Sokakta satılan ucuz bir bavula sığdırılan gerçekler... Hepimizin
geleceğini biçimlendirecek olan. Sahip olmadığımız toplumsal barışı
belki de kuracak olan.
Orhan Pamuk, Nobel Edebiyat Ödülü'nü alırken hayatına ait büyük
gizi 'babamın bavulu' konuşmasıyla tüm dünyaya açmıştı. Taraf'ın
bavulu da, Türkiye demokrasisine giden yolda büyük gizler
barındırıyor. Doğrular savcıların takdirinde şu an.
Türkiye'de darbe sempatizanlarının ikiyüzlülüğüne, lafı
dolandırmalarına inat Taraf'ın bavulu sade ve hakikatli görünüyor.
Ülkenin geleceği söz konusu olduğunda 'imzalar ıslak mı değil mi,
planlar gerçek mi değil mi?' diyerek sözü bulandırmayı iş
edinenlere bu sadelik büyük bir cevap aslında. Onlar sisli havayı
bekleyedursun, doğruların peşinden giden Taraf Gazetesi'ne bir
barış ödülü verilse keşke. Barış ödüllerine layık görülenlerin
çoğunda o sadelik ve sahicilik ortaktır çünkü.