Bir köşe yazarının 'çok tehlikeli' notları

Mademki, bu tarz notlar delil olacak kadar değerli, hatta insanı bir çırpıda Ergenekon'dan talimat alır hale düşürebiliyor, bu haftaki Köşe Vuruşu'nda kendi 'tehlikeli' notlarımı paylaşayım istedim.

Ahmet Şık'ın henüz yayımlanmayan kitabı, üzerine düşülen notlar yüzünden "örgütsel döküman" sınıfına sokulup toplatılınca BirGün gazetesi yazarı Ümit Alan Köşe Vuruşu isimli köşesinde kendi "tehlikeli" notlarını paylaşmaya karar verdi...

İşte Ümit Alan'ın çok tehlikeli notlarından satır başları: 

"Köşe Vuruşu yazılarına başladığımdan bu yana, hafta boyunca medyayı gözden geçirerek notlar tutarım. Misal bu haftaki Köşe Vuruşu, bu yazıların 91.'si olduğu için "kosevurusu91hazirlik" isimli bir dosyaya tutulan notlardan oluşur. Mademki, bu tarz notlar delil olacak kadar değerli, hatta insanı bir çırpıda Ergenekon'dan talimat alır hale düşürebiliyor, bu haftaki Köşe Vuruşu'nda kendi 'tehlikeli' notlarımı paylaşayım istedim.

"MEDYA DERNEĞİ'NİN OKULUNU ELEŞTİR!"

Zaman gazetesinde Medya Derneği'nin Medya Okulu kuracağı haberini okumuş ve yukarıdaki ara başlığı not düşmüşüm mesela geçen hafta. "Basın özgürlüğü ile medya etiği eğitimi de verilecekmiş" deyip yanına gülücük atmışım. İhtimal o ki, bu notu Zaman gazetesinde basın özgürlüğünü hiçe sayan haberleri derleyip Medya Derneği, eğitime "Zaman gazetesinden başlasa iyi olur" gibi bir yere bağlayacaktım. Medya Derneği'nin iktidara yakın medyanın temsilcilerinden oluşmasından yola çıkarak, ne tarz bir gazetecilik öğreteceklerini de sorgulayacaktım.

"TÜRKİYE'NİN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KARNESİ"Nİ YAZIDA KULLAN!

Bakın şu işe; Medya Takip Merkezi'nin Medyaloji sitesiyle ortak olarak yaptığı araştırmadan ortaya çıkan Türkiye'nin basın özgürlüğü karnesini bu hafta yazıda kullanmak için de kendime talimat vermişim. Araştırmadan "2006 yılından bugüne, Türkiye, basın özgürlüğü konusunda hem yurt içinde hem de yurt dışında karamsar bir tablo çiziyor" gibi bir sonuç çıkmış. Üstelik 5 yıllık süreç içinde "basın özgürlüğü tartışmaları" 24 bin 376 kez köşe yazılarına konu olmuş. Ben de bu yazıyı okumuş, yanına "bunu yazıda kullan" diye not almışım. Şimdi Zaman gazetesi ve bir kısım medyaya göre, yarın bir gün sırf bu notum için Ergenekon'dan talimat aldı diye manşete çekilebilirim yani. Yargılanmadan, notları kimin yazdığı ortaya çıkmadan yahut yazımı birilerine okutup fikrini aldığım için.

"ECE'NİN YAZISINDA İYİ DAMAR VAR, KULLAN!"

Yine geçen haftanın notları içinde Ece Temelkuran'ın Habertürk'teki "Kitap nasıl yazılır?" başlıklı yazısının linkini koymuş ve yukarıdaki notu düşmüşüm. Tuttuğum notlar içinde "iyi damar var" ibaresi, buradan yazı konusu çıkarabilirsin anlamına geliyor. Nitekim ben de yazıyı Temelkuran'ın dikkat çektiği Ahmet Şık'ın kitabının kenarındaki notların delil sayılması acayipliğine dayandırdım, ama bu arada bilgisayarımda tuttuğum bu notla Ece'yi de ateşe mi attım bilemiyorum yani?