Bir kasetle iktidar nasıl düşürdüklerini anlattı
Ardan Zentürk, Mesut Yılmaz hükümetini deviren süreçte kendi yayınladığı kasedin etkisini anlattı...
Star gazetesi yazarı Ardan Zentürk, canlı yayında Korkmaz Yiğit'in doldurduğu kasedi nasıl yayınladıklarını ve Mesut Yılmaz hükümetinin nasıl devrildiğini anlattı.
Ardan Zentürk: Eski İstanbul Valisi Kutlu Aktaş’ı o sıralar bağımsız seçim hükümetinde İç İşleri Bakanı yapmışlardı. Nesim Malki cinayeti ile ilgili bir sansasyonel açıklama yaptı. Kaçak bir iş adamının o şahsı öldürttüğünü söyledi. Hedefteki kişi Korkmaz Yiğit’ti. Bu onun ölüm fermanı gibi bir şeydi. Öyle gözüküyordu. Ben de ertesi sabah kendisine gittim dedim ki: “Bak bu skandal çok derin ve çok güçlü bir olayla karşı karşıyayız. Seni öldürebilirler, seni ortadan kaldırabilirler ama bir gazeteci olarak senden ricam yaşadığın her şeyi bir kasete okuman. Bunu arkana bırak. Eğer öldürülürsen o kasetin sahiplenicisi ben olacağım.” Tamam dedi. “Nerde çekeceksin?” dedi. “Ben çekemem” dedim. “Niye?” diye sordu. Ben sarı basın kartı sahibi bir gazeteciyim. Çektiğim şeyi 24 saat içinde yayınlamam lazım. Sen kendin için bir kaset yapıp, çekip bir yere saklayacaksın. Ben o kaseti çektikten 24 saat sonra yayınlamazsam mesleğime ihanet etmiş olurum. O yüzden sen kendin hazırla bu kaseti ve güvendiğin insanlara dağıt, onlar bana ulaştırsın. Eğer bu kaset benim elimde olursa o zaman benim yayınlamam lazım. Nitekim elime geldikten 2,5 saat sonra yayınladım.
KASEDİ ARDAN'A ULAŞTIRIN DEMİŞ
Veyis Ateş: Nasıl oldu? Korkmaz Yiğit kaseti nasıl doldurdu?
Ardan Zentürk: Korkmaz Yiğit’i içeri almışlardı. O sırada Terörle Mücadelede sorgulanıyordu. Kötü muamele görmüş bana anlattığına göre. Onun üzerine avukatına demiş ki: “Ardan’a kaseti ulaştırın”. Yaşamından endişe etmiş anladığım kadarıyla kötü muameleden dolayı. Onun üzerine kaset bana aile tarafından getirildi.
Veyis Ateş: Çok zor anlar bunlar… Bunları yazıyor musunuz?
POLİS KANALIN ETRAFINI ÇEVİRDİ
Ardan Zentürk: Sonra bizim kanalın etrafı polislerle çevrildi. Benim çalıştığım idari bölümle stüdyo arasında uzun bir mesafe var. Aldıkları emir: “Benim kasetle beraber stüdyolara gitmemi engellemek”. O yüzden biz binanın önüne beş tane araba getirdik, hepsinin kapıları açıldı. Aynı anda ben dâhil beş arabaya beş kişi bindik ve yere yattık. Aynı anda beş araba hareket etti. Beşini birden yakalayamayacakları için biz stüdyolara ulaştık. En uzakta hiç kimsenin bulamayacağı bir vericimiz vardı. Elimle kasetle oraya koştum. Ama bütün reji odalarında da canlı yayın görev başında gibi görünüyordu. “Polis onlarla uğraşırken biz yayına gireriz” diye düşünüyorduk. Nitekim en sona gittim en sondan yayını ben verdim. Ama tabi polis basmadı kanalı. 15. dakikada Sayın Baykal aradı beni. O sırada dışarıdan destek veriyordu hükümete. “Benim için bu hükümet bitmiştir Ardan, artık ben desteğimi geri çekiyorum, bu kepazeliğin üzerinde duramam” dedi. Dediğini de yaptı.
Veyis Ateş: Bir hükümeti de devirdiniz yani…
Ardan Zentürk: Ben devirmedim esasında biz gazeteciliğimizi yaptık ama şartlar o hükümetin daha fazla ayakta kalmasını engelledi diyeyim.
BUNLARI KASEDE DOLDURDUM
Veyis Ateş: Bunları yazıyor musunuz?
Ardan Zentürk: Yazdım tabii. Kasete de okudum. Çocuklara da bir anı olarak kalsın diye.
Veyis Ateş: Bir gazeteci için çok önemli şeyler bunlar…
Ardan Zentürk: Ondan sonra 4 yıl işsiz de kaldım Veyis ben…