'Bir feryat duyuldu yandaş medyadan'
Ahmet Arsan Ertuğrul Özkök'ün geçtiğimiz gün kaleme aldığı bir yazısına 'yandaş medya'dan gelen tepkileri gündemine almış.
GAZETECİLER.COM
Hürriyet yazarı Ahmet Arsan bugün yine medya üstüne
yazsıkalrıyla dikkat çekiyor. Arsan Ertuğrul Özkök'ün geçtiğimiz
gün kaleme aldığı bir yazısına 'yandaş medya'dan gelen tepkileri
gündemine
Arsan isim vermeden Fehmi Koru'nun Aydın Doğan yazılarına gönderme yapıyor.
Bir feryat duyuldu yandaş
medyadan
Bizim mahalledekiler son zamanlarda şöyle bir itiyat
geliştirmişlerdi:
Köşe yazısı formunda Aydın Doğan’a mektup yazmak...
Ayın 20 günü hiç üşenmeden, hiç sıkılmadan Aydın Bey’e mektup
yazıp, “Yanındakileri at... Yanındakileri at...” diye feryat
ediyorlardı...
Demek istedikleri şuydu:
“Aydın Bey... Sen iyisin, hoşsun... Ama şu yanındakiler yok mu?
Onlar fena... Tayyip Bey’in sinirlerini hoplatan yayınlar
yapıyorlar... Tayyip Bey’i öfkelendiriyorlar... Ve onlara kızan
Tayyip Bey, öfkesini senden çıkarıyor... Halbuki yanına bizim gibi
Tayyip Bey’i öfkelendirmeyecek adamlar alsan en azından Ahmet Çalık
gibi abat olursun...”
Ve ben bu tür yazıları ağzım açık okuyordum...
Hatta utanarak...
Hatta yüzüm kızararak...
Geçen gün şöyle bir şey oldu:
“Genel Yayın Yönetmeni” şapkasını duvara asan Ertuğrul Özkök, “köşe
yazarı” sıfatıyla tuttu “yandaş medya patronları”na bir mektup
yazdı...
Çok kibar bir dille söylediği şuydu:
“Adamlarınız çalışmıyor, gazetelerini sattırmak, televizyonlarını
seyrettirmek için uğraşmıyorlar... Hepsinin tirajını toplasan bir
Vatan, bir Milliyet etmiyor... Bu gidişe bir çare bulun.”
Bu kadarı yetti de arttı bile...
Bizim mahalle resmen kazan kaldırdı...
Bir alınganlık, bir asabiyet, bir isyan...
Sanki her gün Aydın Doğan’a mektup yazanlar kendileri değilmiş
gibi...
Sanki bir tek Aydın Doğan’a mektup yazılabilir ama kendi
patronlarına mektup yazılamazmış gibi...
Üstelik Ertuğrul Özkök’ün yazısında “onları at / bizi al” türünden
bir ima, bir gönderme, bir heves olmadığı halde...
Keşke şöyle bir şey olsa:
Yandaş gazete ve televizyonların binalarının girişine “Kendine
yapılmasını istemediğini sen de başkalarına yapma” şeklinde bir
özlü söz yazılsa...
Keşke... Ah keşke...